Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

Tayyibistan Cumhuriyeti'ne hoş geldiniz

Hiç kıvırtmadan söyleyelim:

Tayyipler 8 yıldır bu ülkede hep kazanıyorlardı; yine kazandılar.

13 Eylül’de Türkiye’nin nasıl bir sabaha uyanacağını merak ediyorduk.

Aydınlığa mı, yoksa daha koyu bir karanlığa mı?

Bu artık belli oldu.

13 Eylül sabahı Türkiye yüzde 58 ile daha karanlık bir döneme girdi.

Tayyipler bayram yapıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Tayyibistan Cumhuriyeti’ne dönüşmesi bayramı…

Bir yıl sonraki genel seçimlere kadar bu karanlığın içinde ve Tayyiplerin giderek artan baskısı altında yol alacağız.

HSYK ve Anayasa Mahkemesi kısa sürede Tayyiplerin anlayışına göre yeniden yapılandırılacak.

Yandaş yargıçlarla doldurulacak olan bu kurumlar tıpkı YÖK gibi ele geçirilmiş olacak.

Sonra da üstüne afiyetle bir bardak su içilecek.

Bu arada hiç olmasa 12 Eylülcülerle hesaplaşılacak diye düşünebilirsiniz belki.

Eğer hâlâ böyle düşünenlerdenseniz, kızmayın ama, çok safsınız.

*

İyi de, nasıl oluyor da Tayyipler durmadan kazanıyorlar?

Bu ülkenin aydınlıktan yana olan insanları neden hep kaybediyorlar?

Nerede yanlış yapıyoruz biz?

Gerekçeler çok:

Devlet gücü Tayyiplerin elinde….

Fethullah Cemaati’nin gücü ve bu cemaatin Ergenekon, Balyoz, Erzincan, Islak İmza komploları hiç durmadan Tayyiplere çalışıyor…

(Bu arada, Hanefi Avcı’nın iddiaları bilinçli bir biçimde soğutulup unutturulmaya çalışılıyor.)

Medyanın yüzde 80’i Tayyiplerin denetiminde…

Tayyiplerin arkasında ABD ve AB desteği var.

Tayyipler, yoksul ve cahil kitleleri avlamanın yolunu iyi biliyorlar.

E daha ne bekliyordunuz yani?

Bu koşullarda seçmen kitlesinin yüzde 42’si bu karanlık gidişi görüp Tayyiplere HAYIR demişse bu da bir şeydir.

Ama eğitimi 3. sınıf düzeyinde olan bir ülkede ancak bu kadar oluyor işte.

Sandık başında neye EVET dediğini bilmeden gönül rahatlığıyla mührü EVET’e basıp akşam sonuçlar açıklanınca Tayyip Erdoğan’ı sevinçle alkışlayanların hatasını ne yazik ki ulusça hepimiz çekmek zorunda kalacağız.

Ama umutsuzluğa düşmeden…

Bir an bile pes etmeden…

Bu halkın en güç koşullarda bir Mustafa Kemal mucizesini çıkarttığını unutmadan…

Daha aydınlık, daha yaşanılır bir ülke hedefinden kesinlikle vazgeçmeden…

Unutmayın:

Suyun taşı delmesi, suyun gücünden değil, onun sürekliliğindendir!

Moraliniz bozulsa da aydınlık özleminizi hiç eksiltmeyin.

En güç zamanınızda O’nu, Mustafa Kemal’i düşünün, yeter.

Çünkü O, en güç koşulların aydınlık mucizesidir.

 
Toplam blog
: 17
: 707
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Emekli öğretmen... Yayımlanmış yedi kitabı var. Orhan Pamuk'la birlikte Nobel alma umudu kalmadığı i..