Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

TBMM 'ne bir ziyaret

TBMM 'ne bir ziyaret
 

Dün TBMM deydim, bizim meclisimiz. Öyle ya adı da bunu göstermez mi! "Millet Meclisi" tabii milletimizin büyüklüğü ve hepsinin kapsamlı tamsilini yansıtmak için "Büyük Millet Meclisi" denmiş. Ben de tamsilcilerimiz (vekillerimiz) aracılığı ile temsil edildiğimiz meclis kampüsünü bu gözle gezeyim dedim.

Kavaklıdere tarafından batı tarafını takiben çevresinden Atatürk meydanı düzenlemelerini de izleyerek gezerken hoş olmayan görüntüler gözüme takıldı. Meclis bahçesi düzenlemelerinin önemli payjaz elemanı olan yol kenarındaki yayılıcı bodur (sabina) ardıçlarının altlarının, çöplerle dolu olduğu gözüme takıldı.

Bir taraf da anıt düzenlemeleri ile modern sanat ve milli konuların canladırılması, Bir taraf da Türkiye Cunhuriyeti Büyük Millet Meclisi. O'nun bahçesi kenarında ki kaldırımdan gidenlerin atık çöplerinin ardıç çalıları altındaki birikintileri.

Burası Ankara'nın en önemli meydanı, Eski Orman Bakanlığı taş Binası da Meclis kampüsüne dahil edilmesi yapı stili bakımından uygun olmuş. Ancak arka eklentilerden temizlenmesi gerekir. Şimdi bu yönleri düşünürken yayılıcı ardıçların aldındaki çöplerin çokluğu tepkimi çektiğinden olacak bu yazıyı yazmayı teşvik etti.

Bahçe kenarındaki eski duvarların kalkması aslında çevre ve halkla bütünleşmek yönüyle iyi oldu, ancak temiz tutmayı ihmal etmemek gerekmektedir.

Batı tarafındaki ziyaretçi (Dikmen) kapısı çevresi genelde bakımsız oluyor. Şimdi inşaat işleri de başladığından biraz da normal karşılanır durumda. Fakat ziyaretçi yeri tabelası ters koyulmuş bilerek mi bilmem.

Neyse ben gerekli kontrollerdan geçerek ziyaretçi kartımı alarak iç bahçeye girdim. Haberlerden izlediğimiz gibi orta bahçedeki yolların kesiştiği alanda basın mensuplarının canlı yayın ve proğram haber kayıtları vardı.

Birkaç tv tanıdık sunucu birkaç tanıdık politikacı ile söyleşi yaparken ben onları teğet geçerek, Millet vekili büroları bloklarında İl'imin M. Vekillerini ziyaret etmeye çalıştım. Çalıştım çünkü hepsini yerinde bulamadım.

Tabii vekillerin genelkurul çalışmaları dışında değişik görevlendirilmeleri de var. Burada bir iki görüşmeden sonra Ana Binaya geçtim. Zaten bu binaya girmeden TBMM 'ni ziyaret, ziyaret etme sayılmaz. Bu Binanın mimarisi işlevine uygun bir duygu veriyor.

Genel olarak gezdim, Başka zamanlarda çok gelmiştim buraya ama böyle genel geziyi çok eskiden di öğrenci iken palamenter olan hocamız gezdirmişti. O zaman özel izinle gezmiştim. Aslında genel kurul salonuna giriş yasak, buraya bu ziyaretimde ziyaretçi bölümünden baktım. Mihmandarlık yapan görevli anlatırken şu sözler dikkatimi çekti. "Bu salonda herşey değişse de Türk Devletleri'ni temsil eden büyük avizeler değişmez. Bura da birşey dikkatinizi çekti mi? Bu salonda Atatürk'le ilgili bir büst, mask, vs. yok. Nedeni Atatürk'ün vasiyeti. Atatürk, bunu üyelerin genel kurul çalışmalarında, özgür iradeleri ile hareket etmeleri için kendisi istememiş."

Ama kürsü önünde göbek oluşturan kırmızı Atatürk Çiçekleri herkisi görüyor herkeste onlaı görüyor, çiçekler sanki gülümsüyordu.

Bu anlatış son dönemde günemde olan siyasete ışık tutar gibi. Neyse ben genel gezim neticesi ve ziyaretlerimden sonra yine gözüm yayılıcı sabina ardıçlarının altındaki pet şişe ve çöp birikintilerine kayaraktan TBMM ayrıldım.

Acaba Ankara'nın genelinde görülen yeşil alanların susuzluktan etkilenmesi, Meclis bahçesine de yansımışmıydı.

Nariçi 18/10/07


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..