Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

TBMM'nin kuruluşunun 96.Yılı münasebetiyle Kazım Özalp ve Atatürk

TBMM'nin kuruluşunun 96.Yılı münasebetiyle Kazım Özalp ve Atatürk
 

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhuriyetimizin kurucularından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk büyük bir komutan, cesaretli bir demokrat ve o denli bir halk adamı idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 ‘de kurdu. Bunu bir Milli bayram olarak Türk çocuklarına armağan etti. Medyadan okuyorum bu yıl TBMM Başkanı tarafından verilen bir kararla TBMM‘nin 96.Yılı bir resepsiyon halinde kutlanmayacaktır. Bu haber doğru ise eğer doğrusu ise hem bir öğretmen ve hem de sade bir vatandaş olarak üzüldüğümü ifade etmek isterim. Sözde şehitlerimiz geliyormuş. Şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyoruz, şehitler de bizimdir, bayramlarda bizimdir. Konunun önemini ve ağırlığını sayın büyüklerimize bırakıyorum.

TBMM ve Atatürk deyince Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Orgeneral Kâzım Özalp’ın anılarından bir pencere açmak istiyorum. Bu pencereden Atatürk’ü görelim diyorum. Bu büyük insan nasıl bir demokrattı?

Orgeneral Kâzım Özalp asker kökenli bir devlet adamıdır. Balkan Savaşı’nda ve Birinci Cihan Savaşı’nda çok başarılı hizmetlerde bulunmuş, Milli Mücadele’de İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edildiği günlerde 15 Mayıs 1919 gününden başlayarak sonuna kadar Atatürk’ün yanında bulunmuş ve sorumlu olduğu görevlerde başarılı olmuştur.  TBMM ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda Atatürk ‘ün yanında yer almış Milletvekili, Savunma Bakanlığı ve TBMM’nin Başkanlığını dahi yapan bir devlet adamdır. 6 Haziran 1968 yılında aramızdan ayrılmıştır. Rahmetle ve saygıyla anıyorum. Orgeneral K. Özalp’ın Atatürk’le ilgili birçok anıları vardır.

Atatürk’le ilgili bu anılarından birine kısaca değinmek istiyorum. Orgeneral K.Özalp, anılarında Atatürk’ten söz ederken Millet Meclisi ile ilgili şu konuya değiniyor. Mustafa Kemal Paşa Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetine çok önem verirdi. Milletin hâkimiyetini ve mebusların dokunulmazlığını esas tutardı. Meclisinin şerefini (onurunu) her fırsatta belirtirdi. Diğer taraftan muhalif grup, hükümetin hemen her teklifine karşı çıkmaya devam ediyordu.

Bir gün önemli bir kanunun müzakeresi için tartışmalar nedeniyle geri kalmıştı. Birkaç mebus arkadaş Kemal Paşa’nın Meclisteki odasına geldiler, ben de ordaydım.”Paşam, Meclis’te millet işlerinin sonuçlandırılmasına mani olanlar var, genelde 5 -10 kişiyi geçmiyor. Millet çıkarlarına karşı hareket ettiklerini öne sürerek ve isimlerini belirterek bir önerge vermeye karar verdik. Konunun mecliste tartışılmasını, bunların meclisten çıkarılmasını ve yerlerine başka mebusların getirimlisini istiyorlar. Bu konuda teklif edeceğiz, düşünceniz nedir?”  diye sorunca:  Mustafa Kemal Paşa, bu düşünceye şiddetle karşı çıktı ve aynen şunları söyledi:

“Biz milletimize ve bütün dünyaya halk tarafından seçilmiş bir Meclisimiz olduğunu ilan ettik. Bağımsız bir devlet kurmakta olduğumuzu iddia ediyoruz. Hükümet icraatını tenkit eden ve muhalefet yapan mebusları meclisten çıkaracak olursak, Meclis’in itibarının ve mebusların dokunulmazlığının manası kalmaz. Muhalif tek kişi dahi olsa bu yapılamaz. Ne demek istiyorsunuz? Olur mu? Böyle şey eğer meclis çalışamaz hale gelirse bütün seçimlerin yenilenmesi gerekir. Meclis yeni Mebuslara teslim edilir. Problem burada kapanmıştır” diye cevaplandırır.(1)

Buradan da anlıyoruz ki Gazi Mustafa Kemal Paşa demokrat bir insandı, despot ve diktatör değildi. TBMM bulunan Milletvekillerine saygılı idi. Kendisine has bir demokrasi görüşü vardı. Seçimden sonra Meclisi serbest bırakır, herkesin görüşlerine saygı duyardı. Mebusların fikirlerini serbestçe söylemelerine asla karşı çıkmazdı.  

TBMM’nin kuruluşunun 96. Yılında 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını en iyi dileklerimle kutluyor, bu mutlu günleri bizlere kazandıran başta Atatürk olmak üzere hizmeti ve emeği geçmiş tüm komutanlarımızı, şehitlerimizi  ve gazilerimizi  saygıyla ve rahmetle anıyor, sözleri büyük lider, aziz önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ÜN şu veciz sözleriyle yazımı bağlamak istiyorum:

Devlet ve milletin mukadderatında milli irade âmil ve hâkimdir (Temmuz 1919 )

Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir.(20 Ocak 1923)

Eşitliğin de dayanağı milli hâkimiyettir. (Mart 1923)

Adaletin ve hürriyetin dayanağı milli hâkimiyettir.(1923)

Hâkimiyeti milliye, milletin namusudur, haysiyetidir. Şerefi / onurudur. ( 7 Şubat 1923) 

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

-----------------------------------------

Kaynak:

1- Atatürk’ten Anılar / Kazım Özalp – Teoman Özalp

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ikinci, baskı 1994- Ankar

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..