Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

Tebrikler... mi dememiz gerekiyor?

Tebrikler... mi dememiz gerekiyor?
 

Sayın cumhurbaşkanımızla sayın başbakanımız, İzmir'de yapılan Efes 2007 tatbikatında, birbirlerinin yüzüne bakmamışlar.

Haberin başlığında Sezer'in Erdoğan'a bakmadığı yazılmış. Fotoğraflar Erdoğan'ın da Sezer'e bakmadığını gösteriyor.

Hani Temel fıkrasındaki gibi... "Sen beni tanımaysen ben seni hiç tanımayrum."

Böyle bir manzaradan, çok büyük bir üzüntü duyduğumu hemen ifade etmeliyim. İnsanların birbirine küsmeleri, ancak çok özel kişisel bir takım olaylar yaşamaları halinde olur. Buna bile meydan vermemek, sorunları büyütmeden çözmek ve insanca yöntemlerle halletmek gerekir ama, oldu ki istem dışı fiili bir durum meydana geldi. Bu şartlarda karşınızdaki insana yakınlık gösteremeyebilir ve onun yüzüne bakmayabilirsiniz.

Sayın Cumhurbaşkanıyla, sayın başbakan arasında nasıl bir olay yaşanmıştır ki, böyle bir küslük durumu var? İkisi de seçimle devletin başına gelmiş üst seviyede yöneticiler.

Sayın cumhurbaşkanımız hem konumu itibariyle başbakandan üstündür, hem de yaş olarak kendisinden büyüktür. Büyüklerde, küçüklere karşı göstermesi gereken bir hassasiyet, bir sevgi, bir hoşgörü iklimi olmaz mı? Medeniyet, insanlık, çağdaşlık, demokrasi bunu gerektirmez mi?

Okullarda her gün niye vargücümüzle bağırarak "yasam, küçüklerimi korumak" diye ant içtik? Ve bu en zirvede bile uygulanmayacaksa, niye hâlâ her gün ısrarla okutulmaya devam ediyor?

Bu şekilde hareket etmek, sayın cumhurbaşkanımıza ne kazandırıyor?

Sayın başbakana gelince, aynı soruları tersten bakarak kendisine de sorabiliriz. Büyüklere gösterilmesi gereken saygı nerede kaldı? Geleneklerimizde, göreneklerimizde, en önemlisi inancımızda, böyle bir davranış biçimi var mıdır?

Bazı idarî konularda farklı görüşler ve farklı yorumlar ortaya koyarak, başbakanın ve partisinin aleyhine gibi görünen uygulamalar yapmış olsa da, Sayın Sezer hem yaşça, hem mevki olarak daha üst konumdadır. Saygı, bizim asla vazgeçemeyeceğimiz insanlık ve müslümanlık prensiplerinden biri değil midir?

Birbirlerine kızgın ve kırgın olsa da, idarecilerin görevi, görev gereği yapılması gereken konularda bunu etrafa hiç hissettirmemeleridir. Bu şekilde eğer iki taraf da, seçimlerde oy kullanacak yaşa ve olgunluğa erişmiş reşit kişilere mesaj vermeye çalıştıklarını zannediyorlarsa, bilsinler ki henüz oy kullanma çağına gelmemiş, eğitim seviyesindeki yavrularımız bundan fevkalade olumsuz etkilenmektedirler. Bilmem bu hatanın farkındalar mı?

İnsanların konuşa konuşa anlaştığından sayın cumhurbaşkanımızın ve sayın başbakanımızın haberi olmaması mümkün değil. Niye bir araya gelip siyaset dışı ve protokol dışı bir toplantıda kurtlarını dökmüyorlar, içlerini boşaltmıyorlar?

Sayın Sezer'in de, Sayın Erdoğan'ın da, kendi yöntemleriyle bu ülkeyi daha ileriye götürme gibi bir sevdaları olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Bu amaç birliğinin eyleme dönüşmesini engelleyen maniaları ortadan kaldırmayı ne zaman akıl edecekler?

Anafartalar Çarşısı'nda hayatını kaybeden 6 yurttaşımız için aynı karede gördüğümüz büyüklerimizi, Şırnak'tan 6 şehit haberinin geldiği gün somurtkan bir suratla görmek ve birbirlerinin yüzüne bakmamalarını gazetede haber olarak okumak, bu milletin hakettiği en son tavırdır.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..