25 Mayıs Cuma

Lise yıllarında bir münazarada, "toplum üzerinde hareketlerin etkisi sözden daha kuvvetlidir"ctezini savunmuştuk ve münazarayı kazanmıştık. Gerçi münazaralarda fikrin doğruluğundan çok, savunma becerisi önemli rol oynar ama, hepimiz gerçekten eylemlerin insanlar üzerinden sözden daha etkili olduğunu görmüşüzdür.

Ankara’daki terör olayı üzerine devletin zirvesi olay yerinde bir araya gelip birlik mesajı verdiğinde, vatandaşlarda bir güven duygusu oluşturduğunda şüphe yoktur. Ancak sayın cumhurbaşkanıyla başbakan arasındaki soğuk rüzgar, böyle bir ortamda hiç gereksiz bir tavır olarak milleti derinden yaralıyor.

Kim haklı kim haksız gibi bir sorunun, net bir cevabı maalesef yok. Çünkü net cevap alınabilmesi için her şeyin şeffaf bir ortamda demokratik kurallar çerçevesinde yapılması gerekir. Ne yazık ki şu anda böyle bir atmosferin çok uzağındayız.

O yüzden böyle bir tartışma açmak yerine, devletin en üst seviyesindeki idarecilerimizin, asli görevleriyle ilgili işleri yaparken, kendilerini oraya seçen Milli İradeye karşı bir tavır içinde olmamaları en büyük temennimizdir.

Böyle basit görüntüler, kısır bir siyasi döngü içerisindeki parti liderleri arasında belki olabilir ama, bir cumhurbaşkanıyla başbakan arasında aslâ olmamalıdır.

SÖZDE BİRLİK ÖZDE KAVGA (Akşam). Devletin zirvesi başkentte patlayan bomba sonrası birlik beraberlik istedi ama bu çağrıya kendi uymadı. Erdoğan’ın zahir zemberek çıkışı ertesinde Sezer’le görüşmesi iptal olundu.

******

Daha iki gün önce millete, terörün altından kalkmak için birlik ve dayanışma içinde olmamız lazım diye mesaj verenlerin, bu sözlerini unuttuklarını veya bundan caydıklarını düşünemeyiz. O gün Ankara’da altı vatandaşımızı teröre kurban vermiştik, bugünse altısı bir arada toplam yedi Mehmetçiğimizi şehit verdiğimiz bir gün.

Aynı tepkinin gösterilmesi, aynı dayanışmanın yaşanması, aynı mesajların verilmesi için, fazlası var, eksiği yok.

Sadece Cumhurbaşkanıyla başbakan arasındaki küslük de bir tarafa, 7 şehit verdiğimiz bir günde, şehitlerin yakınları dışında feryat eden bir ses de duyulmuyor. Bunu anlamak gerçekten mümkün değil…

ALTI FİDAN DAHA (Akşam). Ankara’daki alçak saldırının şoku geçmeden Şırnak’ta mayın tuzağı patladı.

SABRIN DA SINIRI VAR (Bugün). Karanlık güçler Türkiye’yi ateşe sürüklemek için seferber oldu. Daha Ulus’taki altı canın acısı dinmeden Şırnak’ta altı şehit verdik.

ŞIRNAK’TA ALTI ŞEHİT (Cumhuriyet). Terör, sivillerden sonra askerleri hedef aldı. Mayın tuzağında üçü ağır 10 asker yaralandı.

BİTİRİN BU İŞİ (Güneş). Kuzey Irak kaynaklı teröre dün altı şehit daha verdik. Bataklık kurutulmadığı sürece acılar dinmeyecek.

YETTİ ARTIK (Posta). Anafartalar Çarşısı’na PKK’lı bir canlı bombanın düzenlediği saldırıda ölenlerin acısı dinmeden Güneydoğu’dan gelen haber yürekleri dağladı. Şırnak’ta operasyondan dönen askeri aracın geçtiği yola PKK’lı teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu altı asker şehit oldu.

ŞIRNAK’TA ALTI ŞEHİT (Radikal). Türkiye Şırnak’tan gelen haberle sarsıldı. Operasyon yürütülen birliklere bağlı araç uzaktan kumandalı tuzağa düşürüldü, altı asker şehit oldu.

YETER ARTIK (Takvim). Sözde müttefiğimiz izliyor. Kuzey Irak’taki aşiret reisleri besliyor. Katiller AB’den ithal bombalarla cirit atıyor… İşte blanço: 7 Mehmetçik şehit…

DİDİŞMEYİ BIRAKIN, ÇOCUKLARIMIZ ÖLÜYOR (Vatan). Devletin zirvesi PKK terörüne karşı alınacak önlemleri basın üzerinden tartışırken, Ankara’dan sonra dün de Şırnak’tan gelen acı haberle sarsıldık.

*****

Yıllardır devam eden PKK terörünün amacı bilinmesine ve belli olmasına rağmen, son günlerde yaşadığımız olayların daha değişik boyutlarda olduğunu, bunun Türkiye Cumhuriyeti’nde demokratik ortamı sekteye uğratmaya yönelik bir amaç taşıdığını ileri sürenler de var.

Biz kendimizi onun etkisinden koruyacak şekilde tedbirimizi alırsak, onun amacı ne olursa olsun farketmez.

TERÖRÜN HEDEFİ SANDIK (Yeni Şafak). Terörle mücadelenin demokrasiyle yapılabileceğini belirten MİT eski müsteşar Yardımcısı Öneş, Ulus’taki bombanın hedefi, demokratik seçimleri etkilemekti, dedi.

TÜRKİYE BATAĞA MI ÇEKİLİYOR? (Zaman). Devletin sinirlerine hakim olması gerektiğinin altını çizen gazeteci yazar Cengiz Çandar, uzun yıllar Türkiye’nin belini bükecek bir uluslar arası tuzak mı söz konusu sorusuna cevap aranmasını istedi.

*****

Türkiye sancılı bir seçim dönemi yaşıyor. Bu sefer en sakin seçimi yapacak zannedilen Türkiye’de bir anda her şey tersine döndü ve seçim yine çok önemli bir hale getirildi. Muhalefet partileri daha çok iktidardaki Akparti’nin oylarından ne kadarını, nasıl alabilirim hesabı içinde. Bu şekilde kendilerini meclise taşıyacak baraj sayısına ulaşacaklarını varsayan liderler, partilerinin programlarıyla ilgili millete bilgi vermeyi akıllarına bile getirmiyorlar.

CHP Genel başkanı Deniz Baykal, Milliyet gazetesi yazarlarıyla yaptığı bir söyleşide ilk kez iktidara geldiklerinde yapacakları şeylerden bahsetmiş.

HOLLYWOOD FİLMİ GİBİ DIŞ POLİTİKA OLMAZ (Milliyet). Milliyet’in sorularını cevaplandıran Baykal, Türkiye’nin ABD ve AB ile husumet içinde olması düşünülemez. Fazla Hollywood filmi seyredenler dış politikayı meydan okuma sanıyor, dedi.

*****

Hani dişiniz ağrımaya başlayınca, parmağınızdaki şeytan tırnağının acısını unutursunuz ya, onun gibi, Türkiye de yeni bir bela ile karşılaşınca diğerlerini unutuyor. Oysa içte ve dışta çözülecek o kadar sorun var ki… Fransa’da yeni seçilen cumhurbaşkanı, resmen AB hayallerimizle oynuyor.

Başbakan Erdoğan kendisini kutlarken bu konudaki mesajını da iletmiş.

MEDYA ÜZERİNDEN KONUŞMAYALIM (Yeni Şafak). Başbakan Erdoğan, Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Sarkozy’yi telefonla arayarak kutladı ve sorunlarımızı doğrudan görüşelim, dedi.

SARKOZY’Yİ UYARDI (Türkiye). Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransa cumhurbaşkanını arayan Erdoğan, iki ülke arasındaki problemleri medya aracaılığıyla konuşmayı bırakıp yüz yüze görüşelim, dedi.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

İNSANLAR YATACAK GOOGLE DÜŞÜNECEK (Bugün). Tüm dünyayı bir tuşla önümüze seren Google artık çok oluyor! Öyle bir sistem getiriyor ki, ne giyelim diye ona soracağız.

BİZE BİR ÇAYCI BİLE VERİLMEDİ (Hürriyet). Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Edip Başer’in yardımcısı emekli Tümgeneral Yaşar Karagöz, şok açıklamalar yaptı. Başbakanın talimatına rağmen kendilerine bir çaycı bile verilmediğini söyledi.

20 KİLO BOMBAYI BEN GETİRDİM (Milliyet). Teslim olan PKK’lı Serhat Taysi’nin ifadesi, örgütün üssü olarak kullandığı Kuzey Irak’ta hazırlanan bombaların sınırdan Türkiye’ye nasıl sokulduğunu gözler önüne serdi.

DEPREM DEĞİL KURŞUN (Posta). Ankara’da görev yapan lise öğretmeni Deprem Sarıkaş, dün okula gemlirken uğradığı silahlı saldırıda öldü. Öğretmenin kan davası nedeniyle öldürüldüğü sanılıyor. 1966 Varto depreminde doğduğu için adı Deprem olan öğretmen 1999 Düzce depreminde enkaz altından sağ çıkmıştı.

SEÇİM BONCUKLARI (Radikal). Gıda ve Turizmde KDV indirimine gidiliyor. Maliye Bakanı Unakıtan Akdeniz ülkelerinde turizm KDV’si düşüktür, biz de % 8 yapacağız, uygulama 2008’de, bazı gıda ürünlerinde de düşüreceğiz, dedi.

FİLM GİBİ BİR ÖYKÜ (Sabah). Hamallık ve boyacılık yaparak okuyan Siirtli İdris ABD’deki Brown Üniversitesi’ni tam burslu kazandı.

HEDEF BÜYÜKANIT DEĞİL, METROYDU (Star). Ulus’u kana bulayan canlı bombanın polis takibinden kaçarken Anafartalar Çarşısı önünde kendini havaya uçurduğu ortaya çıktı.

HEMEN ÇIKARIN (Tercüman). Başbakana ortak uyarı ve çabuk ol mesajı. Siz bir yıllık tezkereyi çıkarın, asker onu kullanacağı zamanı bilir.

KURTARAN ÇIĞLIK (Türkiye). Organ mafyası amacına ulaşamadı. Umutcan son anda Annee diye bağırdı, çevre esnafı çocuğu kurtarmayı başardı.

Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…