Tecavüze rızan varsa çocuk N.Ç. erkek uçkuruna indirim haktır!

Hangi kelimeler ile başlansa bilemiyorum.

Ciddi olmanın dışında, vicdanla hesaplaşmanın en derinden yapılması gerekir.

Bu bir yara.

İflah olmayan bir yara.

Sürekli kanayan.

İrin üzerine irin akıtan.

Kurtlanan, acıtan, pis kokan bir yara.

13 yaşında bir çocuk.

Yaş değişiyor sadece zamanla.

10-11-12-14-15-16 oluyor bazen.

Önemli değil, sayıların yerinin değişmesi.

Bedeni henüz yeni yeni büyümeye başlamış,

Ruhu, kalbi, beyni ergenlik yolunun başında.

Her türlü kişilik melekesinden uzak,

Saf bir insan yavrusu.

Ne olabilir ki?

Neyi düşünebilir ki,

Neyi bilip, neyin rızasında olabilir?

Cinsellik,  iflah olmaz bir uçkur meselesi halinde artık.

Cinsiyet ayrımcılığının en uç noktalarda yaşandığı ülkemizde, uygulamalar insani ölçülerde değil.

Modern yaşamın her türlü nimetinden yararlanırken, kanunların neyin lehinde olduğunu vicdan belirlemiyor ne yazık ki.

Pervasızca erk gösterisi içinde olan erkek tayfası, “nasıl olsa sıyırırım az bir cezayla” düşüncesiyle mağara adamı kıvamında yaşamaya devam ediyor.

Beynini bacak arası yönlendiriyor.

Bahaneler uzantı santiminde,

Beyanlar gittikçe sertleşmekte

Hep leyhte

Daima  sperm saçmada fikriyat evreni.

“Kamuoyunda, ’Utanç davası’ olarak bilinen olay, 2002 yılında Mardin’de meydana geldi.

O tarihlerde 13 yaşında olan N.Ç, iki kadın tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandı.

Aralarında Kaymakamlık yazı işleri müdürü ve bir yüzbaşının da bulunduğu 24 kişi N.Ç ile ilişkiye girdi. Olayın duyulması üzerine N.Ç ile ilişkiye girenler ve küçük kızı pazarlayan iki kadın hakkında dava açıldı.

 Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, yaklaşık 10 yıl süren yargılama sonunda 24 sanığa alt sınırdan 5 yıl ceza verdi ve iyi hal indirimiyle 4 yıl 2 ay-4 yıl 10 aya indirdi. N.Ç’yi erkeklere pazarlamaktan yargılanan 2 kadına ise 9’ar yıl hapis cezası verilmişti.

Yargıtay, yerel mahkemenin kararını kısmı bozarak, yeniden görülmesi için dosyaya Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.

Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davaya bugün devam edildi.

5’i tutuklu 25 sanıktan hiç birinin bulunmadığı duruşmada, N.Ç.’nin avukatlarından Erdal Kuzu, Şeyma Ürper Gökçe ile sanık avukatları katıldı.

Duruşma, N.Ç’nin yaşının olay tarihinde küçük olması nedeniyle gizli oturumla yapıldı.

Duruşmada, N.Ç.’ye tecavüz etmek ve pazarlamak suçlarından yargılanan tutuklu ve tutuksuz toplam 25 sanığa 5 ile 9 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.

Cezaların N.Ç’nin rızası olduğu gerekçesiyle alt sınırdan verildiği belirtildi(!)

Avukat kuzu, sanıkların cezaların 414/1. maddesi gereği alt sınırdan verildiğini belirterek,

"5 yıl üzerinden ortalama 5 ile 9 yıl arasında değişen cezalar verdi. 26 sanıktan birinin davası düşürüldü. Diğer sanıklardan bazılara artırıma gidilerek 5 ile 9 yıl arasında cezalar verildi." dedi.

 N.Ç’nin avukatlarından Şeyma Ürper Gökçe, davanın zaman aşımına uğramaması için duruşmanın karara bağlanması için büyük uğraş verdiklerini söyledi.

Gökçe, "Tarihi bir dava oluşu sebebiyle de emsal teşkil edecek bir karar beklediğimizi, heyete özelikle belirtmiştik. Verilecek olan bu karar Türkiye’de 18 yaş altındaki bütün çocukların korunması için emsal teşkil edilecekti.

Ancak burada verilen karar ne bizi, ne de kamuoyu vicdanını tatmin edecek bir karar değildir. Sadece Yargıtay’ın bozma kararına karşılık bir artırıma gidildi. Müvekkilim artık psikolojik anlamda daha fazla etkilenmemesi için, ırgalanmaması üzülmemesi için davanın bitirilmesi, karar bağlanması sevindirici tek yandır.

Tarihi bir dava oluş sebebi ile takdiri kamuoyuna bırakıyoruz. Davanın kararı hem kararı vereni, hem de sanıkların vicdanını sorgulayacaktır. Karara yapılabilecek bir itirazda Yargıtay’da bozuma gidilmesi ihtimali de var."(milliyet.com)

Akıllara kazınacak bir dava.

“Rızası vardı” ifadesi ve indirim hediyesi, hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmalı.

El kadar bebelere uçkur çözen kazık kadar penis beyinli adamlara verilecek cezanın ne olacağı, sadece vicdanlarla belirlenmeli.

Yıllardır savunurum.

Psikoloji ile alakalı bir durum olsa de sebep.

Verilecek tek ceza. HADIM’dır.

Kes bakalım bir iki tanesinin uzantısını, ne ruh durumu kalır ne psikoloji.

Denemek serbest.

Var mı babayiğit kanun koyucu ve uygulayıcılar?!

Çıksınlar meydana, görelim!

Haber:

http://gundem.milliyet.com.tr/n-c-nin-rizasi-var-diye-en-alt-sinirdan-ceza-verildi/gundem/gundemdetay/16.01.2013/1656260/default.htm