Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '16

 
Kategori
Öykü
 

Tehlikeli düşünceler...

Tehlikeli düşünceler...
 

“Ne haber Hakan?”

“Hiç sorma ya, şu adi herif, aldığı malın parasını bir türlü ödemedi”

“Çek, senet almadın mı?”

“Bizim bir esnaf arkadaş, “Sağlam çocuktur, öder dedi” Ama ne zaman arasam, bugün yarın diye oyalıyor.”

“Ne olursa olsun, mal vermeden önce piyasadan bir araştırma yapsaydın.”

“Yok , ben onda paramı bırakmam, bugün de vermezse öldüreceğim onu”

“Aman ne diyorsun, değer mi hiç?”

“Ya işte, söz öylesine ağzımdan çıktı işte.”

&&&&&&

Ertesi günü gazetelerde şöyle bir haber vardı.

Geçtiğimiz cumartesi günü Gaziantep’ten beldede oturan kızını ziyarete gelen Mehmet Emin Kınık (60) dün akşam saatlerinde belde meydanında bulunan bir çay bahçesinde dünürleri ile birlikte çay içmek için oturdu. Bu sırada çay bahçesine gelen ve uzun süredir şizofreni hastası olduğu öne sürülen Ramazan K., bir anda belindeki tabancayı çıkararak Kınık’ın şakağına tek el ateş etti. Kınık’ın aldığı kurşun darbesi ile kanlar içinde yere yığıldığı belirtilirken, birlikte oturduğu dünürleri ise Ramazan K.’ye müdahale ederek elindeki tabancayı aldı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri Kınık’ın hayatını kaybettiğini belirlerken, Ramazan K.’nin ise jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığı kaydedildi.

Jandarmadaki işlemlerinin ardından, Sinanpaşa İlçe Adliyesine sevk edilen cinayet zanlısı Ramazan K. gazetecilerin, “niye vurdun” sorusuna “Kim vurdu” diyerek, ardından tepki gösterdi.

&&&&&

Adam sinirli bir şekilde araba kullanmakta ve hızını da gittikçe arttırmaktadır. Yanındaki karısı ise yüksek sesle bağırarak, tartışmayı sürdürmektedir. Aslında tartışmaları ufak bir şeyden çıkmış, her zamanki gibi gittikçe şiddetlenmişti. Adamın içinde bir an için şiddetli bir şekilde aracını hızla uçuruma sürmek geçti. Tıpkı geçmişte  izledikleri Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın baş rollerini paylaştıkları filmdeki  son sahne gibi. Araçlarıyla birlikte uçuruma uçacaklar ve ikisi de hakkın rahmetine kavuşacaklarından bir daha da tartışma yaşamayacaklardı. Ama adamın son anda aracını daha 2 gün önce sıfır kilometrede aldığı aklına geldiğinde, hızını birden yavaşlatmış, ve tartışmayı noktalamayı seçmişti.

&&&&&&

Aynı gün başka bir şehirde bu olaydan birkaç saat sonra şöyle bir olay yaşanmış ve  haber olarak ertesi günkü gazetelerde şu şekilde yer almıştı.

Antalya'da 19 yaşındaki Yavuzhan Gebeloğlu, tartıştığı 3 aylık eşi Gizem Gebeloğlu'nu saçlarından sürükleyerek zorla otomobile bindirdi. Daha sonra otomobili yaklaşık 40 metre yükseklikteki falezlerden denize sürdü. Feci olayda ikisi de öldü.

&&&&&&

Bir üniversitenin kampüsünde, profesör kuantum fiziği hakkında ders anlatmaktadır.

"Kuantum fizikçilerine göre madde aslında yoktur. Klasik fizikçilerin madde sandıkları şey aslında bir takım elementlerin bileşimidir. Onları da atomlar oluşturur, atomları da kuarklar ve leptonlar oluşturur.  Buna da enerji diyoruz.  Bundan çıkaracağımız sonuç, maddenin aslında enerji olduğudur."

Peki arkadaşlar, başka ne enerjidir?

Birkaç öğrenci aşağıdaki cevabı verir.

“Düşünceler”

“Evet, doğru…Düşünceler….Tüm bilinçli ve bilinçsiz düşünceler beyinden elektrik sinyalleri yollayan nöronlar tarafından oluşturulur. Madde enerjiyse, ve düşünce de enerjiyse, o zaman tüm madde ve düşünceler birbirine bağlıdır, ilişkilidir. Buna toplu bilinçaltı diyoruz. Bu yaşayan, yaşamış ve yaşayacak her canlı tarafından paylaşılan, birbirine bağlı bilinçsiz zihindir."

Başka bir öğrenci işe şu soruyu sorar:

"Toplu bilinçaltının fiziksel bir boyutu olduğunu olsa bile zaman nasıl aşılabilir?"

"Zaman görecelidir. Çünkü ışık hızından daha hızla olan tek bir şey vardır, o da düşünce hızıdır. Bakın şimdi geçmişi düşündüğünüzde, sanki geçmiş zamanda yaşadığınızı hissediyorsunuz, geleceği bilmediğiniz için, geleceği  ancak hayal edebilirsiniz. Ama gelecekte yaşamak istediklerinizi belki de başkaları yaşayacaktır."

"Nasıl yani?"

“Bakın şimdi bu anlatacaklarım size uçuk gibi gelecek ama, şöyle bir örnek vereceğim. Siz birine çok kızdınız ve kendi kendinize veya yüksek sesle “Onu öldüreceğim” dediniz.  Fakat daha sonra siniriniz geçti ve bu olayı unuttunuz. Ancak o öldürme düşünceniz, ilgisiz birinin beynine yerleşir ve o kişi birini öldürdüğünde siz de katil sayılırsınız.”

“Yok artık”

“Evet, çünkü öldürme fikri sizin düşüncenizden oluştu ve toplu bilinç sayesinde başka birinin aklına girdi ve o da bu öldürme olayını gerçekleştirdi.  Sadece öldürme istediği değil, birini öldürme korkunuz bile bir ölüm olayıyla sonuçlanabilir.

“Kafamız allak bullak oldu şimdi”

"Neyse arkadaşlar zaman doldu. Kuantum fiziğine gelecek derste devam edeceğiz."

“Ne diyorsun profesörün söyledikleri hakkında”

“Bana çok mantıksız geldi. Hiç öyle şey olur mu?”

Halil arkadaşından ayrıldıktan kısa bir süre sonra yere yığılır. Kalabalık etrafına toplanmıştır.

“Adam aniden düştü”

“Kafasında kan var”

“Düşerken kafasını çarpmış olmalı.”

“Biri ambulans çağırsın”

Ertesi gün açıklanan otopsi raporunda, Halil’in bir maganda kurşunuyla öldüğü kesinlik kazanmıştı. O olayın olduğu saatlerde, 900 kilometre uzakta bir kır düğününde silahlar havaya sıkılırken, silah sıkanlardan bir gencin en çok korktuğu,  masum birini kaza ile öldürme korkusuydu.

 

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..