Tek seni soysalar…

Nasıl gelişti tartışma, çok belli olmuyor.

Belli ki vatandaşın biri iktidarı savunuyor. Diğerleri, iktidarı “Soyuyor” diye suçluyor.

İşte bu noktada o vatandaş “Soyuyorsa beni soyuyor, sana ne…” diyor, noktayı koyuyor.

Bu noktadan sonra o vatandaşı ikna etmeye çalışmanın hiçbir yolu yoktur.

Kişiyi tanrılaştırmaya çalışmanın yanında, bu söz “Masum” kalır. Hatta söyleme (Hâşâ huzurdan) “Haklı” diye bakmamız mümkündür. Çünkü “Hayır ve şerrin Allahtan geldiğine” inandığımıza göre, o vatandaş da soygunun nereden geldiğini böyle yorumluyordur.

Düzce Milletvekilinin “Allahın bütün vasıflarını üstünde toplamış” dediğinden bu güne kaç gün geçti?...

Muhatabından henüz bir düzeltme gelmedi, neden?

XXX

Değerli okurlarım…

2007 yılının Mart ve nisan aylarında yazdığım iki yazımda, geleceğe doğru bakmış, bugünleri görmeye, tahmin etmeye çalışmış, gelecek tehlikelerden söz etmiş ve ülkem insanını uyarma gayreti içinde olmuştum.

Kimse dinlemedi, hemen herkes kulak ardı etti ve bugün geldiğimiz nokta “Soyuyorsa beni soyuyor, sana ne…” oldu.

O tarihlerden bu günlere, hemen her gün uyarmaya, gerçekleri anlatmaya çalıştık. Öyle hale geldi ki, “Ya kardeşim, senin başka işin gücün yok mu?... Senin yazacak başka konun yok mu? Bırak bunları” noktasına geldi. Buna rağmen yılmadan yazdık, temcit pilavı gibi her gün önünüze koyduk…

Acaba biz mi hata etti?

Yazmasa mıydık?...

Acaba vatandaş olarak yerlerde sürünmeye başlasaydık da o zaman mı anlamış olsaydık?

Peki ya o zaman “Bilinçli” olanları da kaybetseydik n’olurdu acaba?

XXX

İçeride “Soyuluyorsak, biz soyuluyoruz” da dışarıya karşı ne durumdayız, farkında mıyız?

Ülkeler bizi “Teröre destek veren ülkeler” arasına almaya niyetleniyorlar. Niye biliyor musunuz?

Türkiye’nin Suriye’de hükümete karşı mücadele edenlere silah yardımı yaptığı iddia ediliyor.

İddia doğru mu? Belli değil. Bir kamyon dolusu Türkiye’de imal edilmiş mühimmat başlığı yakalandı, el konuldu. Ardından kamyon yakalandı, “MİT’in, insani yardım taşıyor” denildi, aratılmadığı gibi, arama kararı verilen savcı sürüldü. Ardından 7 kamyon daha jandarma tarafından yakalandı,  yine aynı şey “MİT’in kamyonları, insani yardım taşıyor…”

Anlamadığım şey şu; MİT istihbarat teşkilatı mı yoksa Kızılay’ın görevini mi üstlendi? Eğer kamyondakiler “İnsani yardım” çerçevesinde ise, Kızılay bu işle ilgili değil mi?

Adana Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan oldukça garip bir açıklama yapıldı: "19 Ocak 2014 günü Adana-Ceyhan istikametinde seyreden 3 araçta,  Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat  Teşkilatının rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır."

Benim anladığım şu; personeli 7 TIR’a doluşmuşlar, üzerlerinde de brandalar çekilmiş “İnsani yardım” olarak “Rutin” göreve gidiyorlar…

Nasıl?...

“Rutin” görevleri n’olabilir “İnsani yardım” çerçevesinde? Orasını bilemiyoruz. Yerseniz tabi. Yemezseniz, yanınıza alır, soyulurken soyar, ısıtır öyle yersiniz.

20 OCAK 2014
İBRAHİM PEKBAY 

Dip not: Sözünü ettiğim yazılarımın internetteki adresleri aşağıdadır. 

1. http://blog.milliyet.com.tr/devrim-nedir-ve-nasil-yapilir-/Blog/?oldukça garipBlogNo=33823
2. http://blog.milliyet.com.tr/temel-hak-ve-ozgurlukler-ve-kullanimi/Blog/?BlogNo=29142