Tekin Baba Evleri!

Arkadaşım büyük müteahhit oldu! Geçen gün geçerken yanına uğrayayım dedim. Beni görünce çok sevindi!

“Gıyasettin, sana helal olsun kardeşim! Herkesin sinek avladığı dönemde duyuyorum ki büyük işler yapıyorsun. Gurur duydum seninle!”

“Sağ ol Ahmet! Oğlum bu devirde biraz da şeytan olacaksın! Bende de biraz var biliyorsun!”

“Az bir şeytanlıkla oluyor mu bu işler Gıyasettin!”

“Sonra gerisi geliyor!”

“Hakikaten dağın başında o kadar evler yaptın, ne yolu var ne izi var, duyduğuma göre peynir ekmek gibi satmışsın evleri!”

“Taktiğim sağ olsun!”

“Anlatsana bu işin çakallığını lan!”

“Ya Ahmet, biz burayı bedava bir fiyata aldık aslında ama çok tereddüt ettim inşaatlar için! Birkaç sene durdu boş boş!”

“Sonra?”

“Sonra aklıma bir uyanıklık geldi! Rüyamda lan inanır mısın?”

“Tabi hep onu düşünüyorsun!”

“Tabi! Uyuyorum aklımda, kalkıyorum aklımda!”

“Ne geldi aklına Gıyasettin?”

“Dedim ulan Gıyasettin, sen bu tarlanın kenarına bir mezar yaptır! Karacaahmetten de bir tane mezar başlığı çal, götür mezarın başına yerleştir!”

“Eee?”

“Yaz bir plakete Tekin Baba türbesi diye götür mezara çak!”

“Çakma bir Tekin Baba yani!”

“Tabi!”

“Bir de hikaye uydurduk! Yazdırdık broşürlere dağıttık Millete!”

“Yok ya!”

“Anasını satayım ki öyle! Abi talep patlaması oldu Allahıma! On konutu elliye çıkardık!”

“Millet evliyanın yanında yatacak yani!”

“He yahu! Ne çok meraklısı varmış! Topraktan konut satıyoruz! Belediye korkudan suyu getirdi! Elektrik de geldi! Karayollarına broşürü gönderdim geçen gün! Sıkıysa yolu yapmasınlar”

“Var mı başka projeler Gıyasettin?”

“Olmaz mı? Anadoluda ne bilinmedik evliyalar var bir bilsen! Sayemizde bir bir ortaya çıkacaklar!“

“Karacaahmeti Anadoluya taşıyacaksın yani!”

“Bakarsın oraya da evler yaparım. Birkaç seneye boşalır!”

Büyük adam bu Gıyasettin!