Temiz ortam için

Modern toplumların sorunları artmaktadır. Belediye ve köy yönetimlerinin ise sıkıntıları artmaktadır. Belediyelerin halkımız tarafından dikkat etmedikleri için mesaileri artmaktadır. Asıl görevini belki de yapamaz durumdalar.

Hizmet sunması gereken belediyeler çöp toplamak, çöp bidonun dışına dökülen çöpleri toplamaya vakit harcamaktan iş yükü artmaktadır. İstediğimiz kadar bahsedelim, istediğimiz kadar proje uygulayalım netice alınmıyor.

Belediyelerin çöp için harcadığı ekonomik giderleri şehrin diğer elzem ihtiyaçlarına sarf etmesini hepimiz istiyoruz. Fakat ne kadar çöpümüzde varsa çevreye atarız. Külfetini hiç düşünmeyiz. Sağlığımıza verdiğimiz zararı aklımıza getirmeyiz. Ülkemiz hakkında ki olumsuz intibaları aklımıza bile getirmeyiz.

Bizim toplumumuzun tarım toplumundan kaynaklanan sorunlarda mevcuttur. Hem şehir hayatı ister insanımız hem de köy hayatı. Köy hayatının alışkanlıklarını terk etmez. Şehirde ikamet ettiği evinin dibine ahırını da inşa eder. Hayvanlar tersleri kokarsa onun için fark etmez.

Temizlik için eğitim de alsanız köy hayatı ruhunuzla bütünleşmiş oluyor, terk edemiyorsunuz. Toplumun nerde yaşadığının farkına varması gerekiyor. Köy hayatında da mutlaka temizliğe dikkat edilmelidir. Davranışlarımızda topluma rahatsızlık vermekten kaçınmalıyız.

Temizlik bakımından evimizde, bağımızda bahçemizde yapmadıklarımızı ne yazı ki, çevremizde dikkat etmiyoruz. Evimizde hangi birimiz dağınıklığı sever? Çöpleri gelişi güzel atar, saçar? Hiç birimiz yapmaz. Ne yazık ki, evimiz olan ülkemizin çöp içinde olmasını engellemiyoruz. Daha doğrusu bir çöp attımsa ne olacak da diyebiliyoruz.

Avrupa diyarlarında çalışanlarımızda ülkemize gelince oradaki uygulamaları maalesef icra etmiyorlar. Avrupa ‘da yere en ufak çöp atmayız diyenlerin çoğu vatandaşlarımız ülkelerine gelince ne kadar çöp varsa sokağa atıyor, çöplerini dışarıya bırakıyor.

Yıllar öncesi evlerin önlerini büyüklerimiz önce hafif su serperek sabahları erkenden süpürürlerdi. Ahırdan çıkan hayvan tersleri kuruduktan sonra çuvallara katılarak taşınırdı. Şimdilerde traktörlerin kasalarına yığılarak yola dökülürmüş, yol pislenirmiş demeden ne yazık ki, dökülse de aymazlıkla tarlaya götürülüyor.

Umumi olarak kullanılan mekânlara ise temizlik adına yaptığımız kötülüğü anlatmaya kelime bulunmaz. Bugün en temiz olması gereken camilerimizin tuvaletlerinin pisliğini kim yüklenecek? Camii görevlileri mi? Cemaat mi bu şekilde camilerin tuvaletlerini pis bırakıyor? O ahlaka edebe ters cümleleri namaz kılan yaşlı başlı cemaat mi yazıyor? Asla bu kişiler yazmıyor.

Cemaatler, imamlarımız, müezzinlerimiz camilerine gözleri gibi bakıyorlar. Nedense kasaba ve köylerde camilerin temizliğinden imamlarımızı sorumlu tutuyorlar. Camilerin tuvaletlerinin temiz olmamasının hesabını imamlar, müezzinler vermemelidir. Kim hor kullanmışsa onlar vermelidir.

Tuvaletlerin belli yerlerde olmasıyla her camiinin tuvaletleri namaz vaktinde açılmalıdır. Kullanmak isteyenlerin mutlaka para vererek imkândan faydalanması için önlem alınmalıdır. Bir lira attığında açılması gibi uygulamaya geçilmelidir..

Belediyelerin görevi olan çevre temizliği için eziyet edercesine çöp bidonlarının yanına kadar gidiliyor, nedendir bilinmez içi yerine dışına, kenarına dökülüyor. Kışın küllerini insanımız ne olur çöp bidonun içine dökseler?

Çöplerin kapaklı olmasını hepimiz isteriz fakat evlerimize çöp bidonlarının yakınına konmasını da reddederiz. Çünkü çöplerin kapaklarını kırmışızdır. Kapaklıysa da açar kapağını kapatmayız. Kokudan uzak yaşamak, çöpün uzaklarda olmamasını yine biz isteriz.

Sokaklar hepimizin, caddeler bizim, piknik alanları ülkemizin, buralar; evimiz, salonumuz, odalarımız, temizlik dinimizin emridir. Evimizde nasıl rastgele çöp atmıyorsak yollarımıza, parklarımıza, umumi tuvaletlerde rastgele çöpleri atmamalıyız.

Temizlik talimi yaptırılması gerekiyor gibi geliyor bana. Erkek vatandaşlarımız askere gidenler bilirler. Askerlikle öğretim usulü talimle olur. Önce anlatılır. Sonra uygulatılır. Ne zamana kadar başarılı oluncaya kadar devam eder.

Dikkat edersek bunu askerden teskere alanlarda gözleyebiliriz. Kullandığımız ev eşyalarımızın, mutfak takımlarımızın, elbiselerimizin temizliğine nasıl özen gösteriyorsak yerleşim alanlarımızda da mutlaka temiz olmamız gerekiyor.

Atalarımızla övünmekten hoşlanıyoruz. İstanbul’da yaşayan eski Avrupalılar bizim ecdadımızı temizlik konusunda ülkesinde ki yöneticilerine örnek göstermiştir. Aynı ülkenin insanları olarak temiz olmalıyız. Belediyeler mesailerini daha kalıcı işlere harcamalılar.

Hepimizin yapabileceği temizlikte dikkat etmemiz sonucunda oluşan pisliklerden bizler sorumluyuz. Önce herkes kendini hesaba çekmeli ben bu gün çevreyi kirlettim mi diye? Kirlettiyse rahatsız olmalıdır. Yollara ambalaj attım mı diye kendi kendini denetlemelidir? Avrupa’ dan da  bahsedenlerimizde ülkerine geldiklerinde örnek olmalılar.

 Kişi Avrupa’da yerde izmarit bulamasınız diyor, akabinde burada izmarit atıyor.