Temizlik işe yaramadı. PKK Askerlerimizi öldürdüğünü kabul etti!

Bildiğiniz gibi iki gün önce Tokat, Reşadiye, Sazak köyü yakınlarındaki virajlı yolda, çapraz ateşe alınarak taranan askeri araçtaki, bir askeri timden, 6 er 1 uzman Çvş olmak üzere 7 askerimiz şehit oldu.

Herkes bu konudaki görüşlerini, tahminlerini söyledi. Ancak bu güne kadar gözünü kırpmadan askerlerimize, polislerimize, hatta kendi halkına silah sıkan eli kanlı terör örgütüne bu tür eylemler bir türlü kondurulamadı.

PKK kendisi hakkında bu şekilde fikir yürütülüp, aklanılmaya(!) çalışılmasına daha fazla dayanamayıp, ajanslara düşen habere göre; Tokat, Reşadiye, Sazak köyü yakınlarındaki 6 er ve 1 uzman çavuşun şehit olduğu saldırıyı üstlendi.

Ajansların bildirdiğine göre; terör örgütü PKK'nın sözde askeri kanadı olarak bilinen HPG'den yapılan açıklamaya göre, saldırı bağlı bir grubun merkezden talimat almaksızın, kendi inisiyatifini kullanarak eylemi gerçekleştirdiğini belirtmiş. Yani kusura bakmayın, bu ‘Açılım’ sürecine bizim vurduğumuz balta değil demek istiyorlar.

Bakar mısınız, 7 askerimizin şehit edilmesine gerekçe neymiş? Son dönemde Gabar ve Cudi alanlarında gerillalara yönelik operasyonların yapılması, Amed’de(Diyarbakır) Aydın Erdem isimli genç (Hala kimin öldürdüğü belli değil) yurtseverin katledilerek şahadete ulaşması ve önderlikleri üzerinde uygulanan ölüm çukuru politikalarına misilleme olarak yapılmış.

Tabi bu arada açılım, saçılım derken tehditler birbiri ardına gelmeye devam ediyor. Böyle bir katliam kabul edilirken bile, tehditten vazgeçmeyenler, kendilerini Kürt halkının meşru savunma gücü olarak görmektedirler.

Şimdi gelelim PKK matiklere; (PKK’yı temiz gösterme çabasında olanlar)

PKK’yı bir sivil toplum örgütü olarak göstermek isteyenler ne diyorlardı?

Provokasyon!

Sahi kim neyi provoke ediyor? Kim olabilirmiş bu kanlı provokasyonun arkasındaki önemli güç?

Gözümüz aydın! Artık TÜRK Ordusu kendi askerlerini öldürüp PKK’nın üzerine atmaya başlamış(!) Bunu kim mi söylüyor? İlgili ve yetkili kişiler! Aslında biraz daha ileri gidip, yeni toplumsal örgütümüz yerine bu eylemi TSK, Ergenekon veya TİKKO’nun yaptığını ima yolu ile söylüyorlar!

TSK, Ergenekon ve TİKKO ne? Bu tür eylemi yapabilecek örgüt isimleri! Bu tür eylemi kim yapmaz? Bir tek PKK örgüt ihtimal dışı…

Son dönemlerdeki ülkemizin halini bir kere daha anlatmaya gerek var mı? Yurdumun karakollarına, askeri lojmanlarına, taşıt araçlarına, masum insanlara Molotoflu saldırılar düzenleyenin kim olduğunu biliyor muyuz?

Evet. Öyleyse, bunca temizlik hareketi niye?

Şehitlerimizin törenleri yapılıyor. Tören alanında kim yok; İçişleri Bakanı, Genel Kurmay Başkanı… Nerdeler? Birisi açmakla meşgul, öbürkü ise kendi iç sorunları, yani yapılmaya çalışılan sanal darbeleri önlemekle meşgul!..

Hele şu değerlendirmeyi yapan, PKK yöneticisi Murat Karayılan’ın, 3 Aralık 2009’da Fırat Haber Ajansı’nda yayımlanan demecine bakınca;

Örgüt lideri(!) ne mesaj veriyor?

* Yeni yapılan cezaevi bir ölüm çukuruymuş. Nefes alınamayan bir kafesmiş. Önder Apo’yu imha etmek için oraya koymuşlar. (Hakikaten ne işi var onun orada? Salıverin gitsin!)

* Biz Önder Apo’ya bu yaklaşımı bir savaş girişimi olarak görüyoruz. Hem de ciddi bir savaş girişimi... (Elinizden geleni ne zaman arkanıza koydunuz? Açılım ayağına toparlanma sürecini yaşıyorsunuz)

* Tepkiler halkın inisiyatifidir. Önderlik konusunda ben kimseye şöyle yapın böyle yapın diyemem. Herkes önderlikle doğrudan manevi bağ içindedir ve dolayısıyla herkes önderlik karşısında duyduğu sorumluluğun gereğini yerine getirmek durumundadır.(Eğer bu devlet devlet ise, o hareketi yapanları ve arkasındaki kışkırtıcılarını bir bir bulup çıkartır.)

Bu sözleri aylardan beri dinliyoruz. Kimden mi? Tabi ki DTP’den. Ancak halkın yararına olan hiçbir eylem ve söylem göremiyoruz.