Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Tereciye tere satılır

Tereciye tere satılır
 

Yıl 1985 oldukça sessiz içe dönük genç bir kızdım. Hemşirelik mesleğini bırakıp, daha farklı bir meslek yapmak istiyordum .Değişmek ve dışa dönük, bir kişi olmak istiyordum.

Bu sebeple, çok daha fazla iletişim kurabileceğim bir meslek arıyordum .. Herşeye razıydım ve pazarlama o dönemlerde zor bir meslekti .Kapı, kapı dolaşıp satış yapılıyordu. Ben ise daha zor bir pazarlama alanını, hayat sigortacılığını seçmiş,gazete ilanı ile büyük bir sigorta şirketine başvurmuştum Birinci sınıf bir acenta idi . İlk başvurumda öyle sessizdim ki,işe bana eşlik eden ve bu işi düşünmeyen arkadaşım alındı.

Ben red edildim, çok üzülmüştüm Kapıdan çıkarken, mulakatta bulunan birine rastladım, ''lütfen siz bir deneme şansı verin'' diye rica ettim . ''Nasıl olur sizi alınmadınız böyle bir yetkim yok'' benim dedi.. Bu kişi, anladığım kadarı ile çok fazla söz hakkı olmayan biriydi, sadece dinleyici katılmıştı. Ama ben yılmadan ona rica ediyordum .

''Bir şans lütfen'' ... Öyle sıkılmış olacak ki ''peki'' dediğinde içimden ''başardın'' diyordum. Sen şu evrakları ver bakalım, elimdekileri uzattım. Kayıtlarımı aldı ve kısa süreli bir sözleşme imzalattı .Bu işlemden sonra bana yaşam poliçelerinden verdi ,''bunları düzgün şekilde oku ve neler yapacağın yazılı'' dedi..

Ben sevinçle aldım ama ne pazarlama, ne de satış bilgim vardı..Yine de ''yapabilirim, kendimi aşmalıyım'' diyordum ..Yoğun azim duygumla ilk olarak çevremi sigorta yapmaya kalkıştım. Kimi ''sonra'' dedi, bir diğeri ''şu an imkanım yok'' daha ilk günden, her kapı yüzüme kapanıyordu..Günler geçiyordu, çevremden ancak 2-3 kişi sigorta yaptırmıştı . O da hatır için . Bu böyle olmayacak deyip çantamı alıp,evden uçarcasına çıktım.

Primli idim ama ne para kazanabilmiş, ne de bana verilen ''kota''sayısına ulaşabilme şansım vardı. Yine de bir hafta vaktim vardı. Hiç unutmuyorum saatlerce, günlerce hanları,dükkanları dolaşmış, geri çevrilmiş ve tekrar, tekrar sabırla sigorta anlatmıştım. Biraz konuyla canını sıkacağımı düşündüğüm, insanları gözlemliyor ve hemen ayrılıyordum. ''Kazanacağım'' diyordum ..Çekingenliğimden ,eser kalmayan bir hafta geçirmiştim.

Elimdeki poliçeleri teslim etmeye bir gün kalmıştı.Fakat 10 kişi kadar daha yapmalıydım . Yolda yürürken,kime nereye gider, toplu sigortalarım diye düşünürken,bir sigorta binasının önünden geçtiğimi fark ettim.''Yok'' dedim'' çılgınca'' . Ama o binaya girmiştim bile. İşte hala gülümseyerek hatırladığım, rakip bir sigorta şirketinin öğle yemek saatinde,sigortayı anlattığım an, en önemli an'dır .

Sigorta şirketindekiler,şaşkın şaşkın ''ama biz zaten sigortacıyız'' diyordu. Ben de ''farklı bir şirketten sigortalanmanızın ne sakıncası var bu şahsi'' diyerek ikna ettiğimi hatırlıyorum O gün 10 sigorta personeli de,sigorta poliçesi satın almıştı. Akşam olduğunda,şirket toplantısı olduğunu arkadaşımdan öğrendim.

Bir gün önceden çağrılmıştık. Gittiğimde benim dışımda herkes birbiri ile arkadaş olmuştu. Bana garip, garip bakıyorlardı Anlam verememiştim.Meğer bize verilen sürede,şirketi, sık sık ziyaret etmiş ve satış yöntemleri öğrenmişlerdi. Dolayısı ile de herkes arkadaş olmuştu. Ben sessizce bir köşeye oturmuş, heyecanla toplantıyı bekliyordum.Toplantı salonundan, bana iş veren kişi çıktığında bayağı rahatlamıştım.

Kişi de beni görmüş,poliçeleri toplamaya ilk benden başlamıştı. Bu toplantı, bizim işe alınıp alınmayacağımızı, belirleyecek olan, bir toplantıydı.''Kota'' yani ,istenen belli bir satış bedelini bulmamız gerekiyordu.Yaklaşık 30 dakika sonra, herkes çağırıldı. Beni işe almayan yönetici, içeri girdiğimde gözlerini bana çevirmişti . Sen dedi. ''İşe alınmadın'' Şok olmuştum. ''Peki efendim'' dedim.

Başım dik,ayakta duruyordum .Kendimden emindim. Kahkahaları odada yankılandığında,odada çıt çıkmıyordu. Bir anda sustu ve ''sen'' dedi. Bu azimle, bir gün kendi şirketinin de sahibi olursun. ''Tereciye tere satılmaz''atasözünü sildin ya, helal olsun . ''Kızım gittiğin yer acenta değil,merkez inanamadım şirket müdürünü aradım hepsi doğruymuş. Üstelik, kotayı yüzde beşyüz aşmışsın farkındamısın?''

O gün grup müdürü oldum.Pazarlama sektöründe, o yıllarda grup müdürleri maaşlı ve primli idi. Kendi yönetimindekilerinin primleri de maaşa ekleniyordu. İşte farklı bir sektördeki iletişim ve kariyer başarım. Şimdi mi? İşim, mesleğim insanla.. Kendi şirketim var .Yaşam danışmanıyım.

resim:http://img.mynet.com/ha/imza.jpg

 
Toplam blog
: 113
: 5180
Kayıt tarihi
: 11.09.06
 
 

Kişisel gelişimde, düşüncelerin kullanımını sanat gibi gördüğümden, 1986yılından itibaren çok sevdiğ..