Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '07

 
Kategori
Yolculuk
 

Terminaller...

Terminaller...
 

Haftasonunu ailem ile birlikte geçirmek için bir an önce yola koyulmak istedim. Sabahın erken saatinde kendimi terminalde bulmuştum. Aileme süpriz yapıp birlikte keyifli bir kahvaltı yapmak istiyordum. İlk durağım otobüs terminali oldu. Yaşadığım yer ile ailemin yaşadığı yer arasında çok fazla mesafe yok, iki farklı bölgenin birbirine en yakın illerindeydik sadece. Terminale giderken hemen otobüs bulacağımı umut etmiştim, ancak bu kez şans benden yana değildi. İlk gelecek otobüs için bir buçuk saatimi terminalde geçirmek zorundaydım. Kahvaltıya yetişmek için hala vaktim vardı. Birkaç gazete alıp, terminaldeki kafelerden birine oturdum, gözüm terminale giren otobüslerdeydi.

Bir ara oturduğum yerden kalabalıklara dalıp gittim. Düşündüm de birçok hikayeyi bir anda bünyesinde barındıran bir yerdi aslında burası... Soldaki yaşlı teyzeye ilişti gözüm, otobüsten inmiş, onu karşılayacakları bekliyordu endişeli gözlerle. Ya gelmezlerse ne yaparım der gibiydi. Hemen yanında başını sevdiğinin omzuna yaslamış genç bir kız... Sabahın mahmurluğunu atamamış üzerinden. Acaba birlikte mi yolculuk yapacaklardı yoksa küçük bir ayrılık mı yaşanacaktı? Hemen karşıda otobüsten inmişti iki genç çocuk. Belli ki çok uzaklardan gelmişler, hani büyük kentlere iş aramaya, çalışmaya gelenler olur ya, öylelerdi sanki. Şaşkınlıkla bakınıyorlardı etrafa, sırtlarında çuvala konmuş yorganla, ellerinde ağır bavullar... Nereye nasıl gidebiliriz diye oradan oraya merakla koşturuyorlardı. Hiç gelmemişler sanki önceden, acemilikleri yüzlerine yansımıştı. Bir de peronda volta atarcasına oradan oraya yürüyen, gelecek otobüsü bekleyen genç adam... Kimi karşılayacaktı acaba? Bir mutluluk anına mı şahit olacaktık? Acaba ne kadar uzun zamandan beri görmüyorlardı birbirlerini?

Burada zaman geçmek bilmiyordu. Bir süre sonra keşfe ara verip gazetemi aldım elime. 3. sayfa haberlerini atlayarak okumaya başladım. Mutsuz eder beni 3.sayfa haberleri. Çünkü bugün güzel geçsin istiyorum, güneşli bir güne uyanıp, yeşilin her rengini doyasıya izleyerek yapacağım keyifli bir yolculuk beni bekliyordu.

Peronda bekleyen genç adamın beklediği otobüs gelmişti. Durmasını bekleyemeden hemen koştu otobüsün yanına, içeri girdi sonra. İndiğinde kucağında küçücük bir çocuk, sımsıkı sarılmış genç adama... Oğludur diye düşündüm. Nasıl da özlemişler birbirlerini. Bıraksalar saatlerce öylece kalacaklardı. Her ne kadar bir sevinç anına şahit olsam da içimde küçük bir burukluk kaldı. Kafamı başka bir tarafa çevirdiğimde yaşlı teyzeyi ve yorganlı gençleri görememiştim. Genç kız ise ayağa kalkmış, çantasını alıyordu yerden. Sanırım ayrılık vakti yaklaşmıştı, yüzlerinde beliren mutsuz ifade bunun bir göstergesiydi. Perona gelen otobüse önce valizler verildi. Genç kız sevdiğini bırakmak istemiyordu, nasıl ayrılacaklardı, ne kadar görmeyecekti birbirlerini? Bu kez de bir hüzün anı vardı sahnede...

İlk bakışta gözüme ilişenlerin hepsi kendi hikayelerine geri dönmüşlerdi. Ben de belki başkalarının gözlemlediği hikayelerden biriydim o an kim bilir.

Zaman geçtikçe yeni hikayelerin kahramanları çoğaltıyordu kalabalığı... Bu hikayeleri gözlemleyecek yeterli zamanım olmadığından ben de peronlara doğru ilerlerdim. Otobüsümü uzaktan görmüştüm, yaşasın dedim. Yolculuk sırasında bu bloğun temellerini atmayı planladım hemen.

Evet okuduğunuz blog yazıldı, ben aileme kavuştum, keyifli güzel bir haftasonu kahvaltısı yaptım, uzun uzun sohbet ettim. Bir ara terminaldeki yüzler geldi aklıma, içinde birçok hayatı, çeşit çeşit öyküyü barındıran yüzler... Ne zaman gidilirse gidilsin hep benzer duygular ile karşılacağız biliyorum. Bana göre hep hüznü hatırlatan terminaller, sevinci, şefkati, heyecanı, hüznü, gözyaşlarını, özlemi, telaşı ve bunun gibi her türlü hissi barındıracak yine içinde. Yine her zaman birileri gidecek, birileri kalacak, her zaman gidenlerin ardından el sallayanlar olacak, ağlayanlar, uğurlanmayanlar, benim gibi tek başına gidip yola çıkacaklar olacak. Terminallerin kaderi bu olsa gerek. Tek mekan, binbir türlü insan, binbir türlü hikaye ve hep benzer hisler.. Gidenleri "iyi yolculuklar" ile uğurlayan, gelenlere "hoşgeldin"i çekinmeden sunan, yaşamımızın her evresinde bizi farklı duygulara taşıyan mekanlar işte....

 
Toplam blog
: 18
: 1208
Kayıt tarihi
: 03.02.07
 
 

''Artık 28'imdeyim, büyümüş mühendis olmuşum, ama hala çocuk kalmış yüreğim. Her gün biraz daha b..