Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '17

 
Kategori
Edebiyat
 

Ters Tepki

Ters Tepki
 

 Nasıl bu kadar kötü olduğunuzun hikayesini sizden dinlemek istiyorum. Evet, şaşırmayın. Siz kötü, karanlık ruhlu insanlar: O güzel sadelikle var olmuş ruhunuzu nasıl oldu da bu kadar kirletebildiniz? Bunu başarabildiğinize göre bizden ulaşılması zor farklılıklarınız olmalı. Bu farklılıkları duymak istiyorum. Eğer anlatmayıp kendinize saklama niyetindeyseniz durun, ben sizi size anlatıyım.

 Mesela o “ ben her şeyin en iyisini bilirim “ aklınızdan başlamalı. Hayatınızın hangi döneminde edindiniz bu özgüveni? Bir insanın öğrenmesi için bilginin gerekli olduğu gerçeğini unutarak nasıl başardınız bir merdivenden çıkmayı? Bilmediğiniz durumlardan da bahsetmeli. Görüyoruz, aramızdaki en net ayrımlardan birisi bu. Kimin karakterinin geliştirilememiş olduğunu görüyoruz. Bu sizi bağlamasa da bizi etkiliyor. Üzülüyoruz sizin için, çünkü bizim için ulaşabildiğimiz eşitlik ruhumuzu huzurlu kılarken sizin için hırsa yenik düşmenin başlangıcı.

 “ Ben yaşadım, gördüm. “ tarafınızı anlatmadan geçemeyeceğim. Her insan doğduğundan bugüne hayatı adım adım yaşıyor. Bu gerçeği artık kabullenmelisiniz. Sizi diğerlerinden farklı yapan şey yaşadıklarınız değil o yaşadıklarınıza yön verişiniz. Her defasında bu deneyimlerden övünecek bir davranış çıkarmanızı hayretle izliyorum. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım edinebildiğim bir davranış şekli değil çünkü. Sizi yadırgadığım için özür dilerim, ben de size benzeyenler gibi övmek, olduğunuzdan üstün göstermek ve ruhunuzu kelimelerimle okşamak isterdim ama bu hayata hiciv de lazım olabiliyor.

 “ Çevremle övünürüm.” yönünüz. Bu da aslında herkeste rastlanmayan bir durum, hatta sizin için bir ayrıcalık, biliyoruz. Her günü farklı şekilde yaşarken karşınıza çıkan insanlarla iletişim kuruyorsunuz ki evet buraya kadar her şey insanlığın gerektirdiği ortak niteliklerden. Zaten hikaye bundan sonra başlıyor. Kendinizi bulduğunuz, adeta aynadaki yansımanız diye tanımladığınız insanlarla apartman büyüklüğünde harfler kullanarak kelimeler yazıyor, söylüyorsunuz. Evrenin sonsuzluğuna karışan bu cümleler nasıl olduğunu bilmediğimiz bir biçimde karşınızdaki yansımanın aklına yerleşiyor ve siz de tahmin edersiniz ki söylediğiniz gibi değil. İşte bunun bir çok adı var yeryüzündeki dillerde ama en güzel anlatımı bizim dilimizde ki adına büyük harflerle dedikodu deniliyor. Size var oluş sebebinizi nereye kadar getirdiğinizi anlatıyorum , sıkılmadan dinleyin lütfen.

 Ve en güzel özelliğinizi sona sakladım, akılda daha çok iz bıraksın diye. “ Param benim gücümdür.” eksikliğiniz. Emin olun, parayı bulan o topluluk sizi tanımış olsaydı takas yoluyla yaşamını sürdürmeye devam ederdi. Bakın, arkasına sığındığınız basitliklerde boğula boğula durgun sularda yüzmeyi hiç bilmiyorsunuz. Bu hayatta öğrenmek, sevmek  gibi duygular var ki gerçekten her biri vazgeçilemez tatta.

Tavsiyemdir: Bir gün insan olmaya karar verirseniz adresimiz belli, bekleriz…

 

 
Toplam blog
: 36
: 116
Kayıt tarihi
: 04.06.17
 
 

Mavinin içinde mavi, çocuklarla çocuk, üzülene omuz, sevinene gülümseme, bir kalemin varolmasına ..