Tesadüfün Tesadüfen Gerçekleştiği Bir Coğrafyada Failsiz Ölümler

Bazı cinayetler var ki; bir türlü aydınlatılamadı, özellikle medyatik olan isminin başında yazar, sanatçı gibi, aydın gibi sıfatlar vardı. Kimisi bir kış günü, kimisi bir yaz günü, ama şekli ne olursa olsun bazılarının ölümünün üzerindeki sır perdesi bir türlü aydınlatılamadı.

Gerçi her zaman benzer cinayetler olmuş; misal Giresunlu Topal Osman ile ilgili bir kitap geçti elime, bir çırpıda okudum.

Topallığına sebep olan şey, babasının tüm karşı çıkmalarına rağmen Balkan Savaşlarına katılmaları ve Balkan Savaşları esnasında yaralandıktan sonra uzunca bir süre Şişli Hastanesinde altı aya yakın tedavi görmek zorunda kalmış, Balkan Savaşı hatırası olarak da topal namına ilave aksak bir ayak kalmış.

Karadeniz’de Rum kışkırtmaları inanılmaz bir hal almış, Rumlar çeteler halinde Samsun başta olmak üzere ki, Samsundaki Rum din adamı bu işlerin tam da merkezinde yer alırken, Trabzon’daki Rum din adamı daha akıllıca bir politika izlemeyi ve olaylara bodoslama girmemeye karar vermiş. Trabzon’dakinin tam tersine Samsun’daki Rum din adamı olayları körüklemiş ve Karadeniz’i yangın yerine çevirmiş.

Kendisine ait fındığı Köstence’deki limanda sattırıp derhal para temin edilen parayla silah alan Topal Osman Karadeniz’deki Rum çeteleriyle amansız bir savaşa başlamış. Karadeniz yangın yeri, resmen nüfus seyreltme hareketi yapmaya Pontus Rum Devletine zemin hazırlamaya çalışan Rumları tabiri caizse darmadağın ettiği söylenir.

Atatürk’e sonsuz bir inanç ve sevgi duyan Topal Osman’ın Kurtuluş Savaşına beş bin Giresunlu ile katıldığını sadece yüz kişi geri döndüklerini ve kalan yüz kişinin de Atatürk’ün gönüllü korumaları olduğu biliniyor. Atatürk’ü birkaç suikasttan de koruyan Giresun’un uşaklarının sonu Trabzon milletvekilinin ölü bulunması üzerine tek failin de Topal Osman olması, resmi korumaların Topal Osman’ı yaralı olarak teslim alması ve sedyede başına sıkılan bir kurşun ve kafası koparılan Topal Osman’ın gömüldükten sonra tekrar mezarının açılması ve kafası olmayan cesedin tekrar Ulus Meydanında asılmasını ve sonra maktulün cesedinin Giresun’a Giresun Kalesine anıt mezar yapılmasını konu alıyor.

Ali Şükrü Bey’i öldürdüğünü itiraf edemeden sedyede öldüren yüzbaşı olduğu iddia edilen kişi daha sonra Genelkurmay Başkanlığına kadar yükselmiş midir?

Ali Şükrü Bey’i kim öldürmüştür?

Topal Osman neden öldürülmüştür?

Topal Osman’ın kellesi neden kesilmiştir?

Topal Osman’ın kellesi olmayan bedeni neden asılmıştır?

Gibi…

Yıllar önce bunlar olmuş ama çok değil bundan yirmi beş yıl öncesinden Uğur Mumcu, Adnan Kahveci, Hablemitoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Recep Yazıcıoğlu, dahası da vardır belki ama tam olarak cinayetlerin sebep sonuçları suçlular henüz ortaya tam olarak konulabilmiş değildir.

Coğrafyada tesadüf tesadüfen gerçekleşirken bunların kaza olduğuna ve Allah’ın takdirine sığınmak dahi Allah’ı inkâr etmek olsa gerek!