Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

TL artık kim tutabilir seni?

TL artık kim tutabilir seni?
 

Türk Lirası ile Ermeni Dram'ı yan yana. (Sanal ortamdan aılntıdır)


ABD Doları ve İNGİLTERE Pound'u ile ERMENİSTAN’ın para birimi Dram ile Haçlı Orduları simgesini çağrıştıran bir 'taklitçilik numunesi' mi istersiniz? Uzaklara gitmeye gerek yok. Dün ANKARA'da benzeri bir sembol daha doğdu AB aşkına. Yandaki çerçevede bu konuyu karşılaştırmalı olarak anlatan bir tasarım var; ilginize sunarım. Neden daha özgün olamıyoruz, diye sormadan da geçemeyeceğim.

Özenle tasarlanarak kabul edilen bu sembol Çince ile Japonca yazılarındaki çizgi benzerlikleri gösterse de üzerindeki çizgilerden dolayı ABD Doları ile Büyük Britanya’nın Pound adlı parasının sembollerini de çağrıştırıyor bu açık. Kaldı ki Ermenistan’ın Dram’ının ters çevrilmiş biçimini de andırıyor olması ise başlı başına bir benzerlik bence. Böyle bir hataya da düşmemek gerekirdi. Bu yüzden özgün bir tasarım çıkarılamamıştır ortaya.

Kaldı ki özellikle eğri alt çizgiden dolayı yazarken oldukça zorlanılacaktır. Bence her şeyin sadesi makbuldür. Bu yüzden TL sembolü anladığım kadarı ile güdümlü olarak zorlanmıştır. Dost ve müttefik devletlerin para birimlerine bu yakınlığından dolayı ödül kazanan tasarımcı için kim bilir daha ne gibi ödüller verilecektir.

Anladığıma göre bu yeni sembol çok yakında elinizde, avucunuzda, kilitli kasanızda, bütün bankalarda, bakkallarda, AVM kasalarında, vergi dairelerinde ivedilikle basılacak olan Yeni Türk Lirası üstündeki yerini alacak. Bu yeni TL sembolünün bütün paralarda yer alabilmesi için daha önceki değişiklikler gibi kim bilir Hazine’den yine kaç milyon ya da milyar dolar Batı’ya aktarılacak.

Bilindiği gibi kalpazanlığa karşı bir önlem olarak Osmanlı Devleti çağlarından beri özellikle paralarımız çoğu zaman Batı ülkelerinden birinde(?) basılır. Oralarda gerçekleştrilen ilk baskılardan sonra Ankara’da bulunan Banknot Matbaası’nın rotatifleri de dönmeye başlar.

Yakında şu an dolaşımda bulunan yeni paralar atılacak ve üstünde Haç benzeri ya da Batı’nın Haç sembolünü çağrıştıran bir paramız olacak. Oysa ne Batı’da ne de Doğu’da ne Türk ne de İslâm sembolleri içerikli hiç bir sembol bulamaz, göremezsiniz. Türkiye’de görürüsünüz. Çünkü yıldan yıla kültürün bütün niteliklerini de içinde barındıran tarih bilinci AB’cilik uğruna dumura uğramaya başlamıştır.

Kısaca çok yakında harcanılacak paranın kiri biraz da Haç benzeri yeni sembolün kiri olarak elden ele dolaşıp duracak. Artık AB değer yargıları ile yasaları yanında Hristiyanlık sembolü Haç’ı da içeren bir paranız olacak.

ALLAH (c.c.) korusun her hangi bir musibet karşısında Haç çıkartmanıza hiç gerek yok! Haç sembollü paranız yan cebinizde, cüzdanınızda ya da göğüs cebinizde bulunduğu sürece sizi hiç bir AB gücü etkileyemez! Artık bilim kurgu filmlerindeki kimi yıldızlar gibi her türlü engeli aşarak sevgilinize ya da gönlünüzdeki kraliçeye ulaşabilirsiniz. Artık bütün dertlerinizi unutarak ya Orta Çağ'da bir yerlerde ya da Uzay Çağı'nın o bildik saraylarından birinde yaşamaya başlayabilirsiniz. Kim tutar sizi, değil mi?

Ayrıca en büyük ganimetlerden biri olan demokrasi sarmalı yüzden her bir oyunuzun AB’nin kasasına giden bir değer olduğunu da asla unutmayınız efendim. Biliniz ki demokrasi uzayda bile geçer akçe olacaktır. Umarım çok tanıdık çizgilerinden ve özgün olmayan biçiminden dolayı yeni TL orada bile geçer akçe olabilecektir. Ey yaşlı başlı TL artık kim tutabilir seni, değil mi? Haydi yine işin iş!

Bir iftar yemeğindeki kısa konuşmasında ezberinde bulunan Aşık Veysel'in 'Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa'  dizelerini söylemesi üzerine konuştuğum TCMB  Başkanı Erdem Başçı'nın dün vuguladığı  TL'nin yükseleceği beklentisine katılsam bile, yeni TL sembolünün biçimini hiç mi hiç beğenmediğimi burada açıklamak isterim.

Bu gelişmeler karşısında oldukça şaşkın durumdayım. Nasıl olur da TL için başka tasarım örnekleri bulunamaz? Sanırım bu konuda çok yönlü tartışmalar başlayacak. Böylece Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunları yerine bu tür çakıl taşları yüzünden doğru bilinen yasalaştırmalar yüzü koyun yatmaya devam edecek. Bence Türkiye'nin gücü çok yanlış biçimlerde harcanmak isteniyor.

Yeniden gelecek seçimi kazanabilmek için eşitlikleri arttırıcı yasalaştırmalar dururken; trafik kazaları, terör, yer altı örgütlenmeleri, hukuk açmazları, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunları çözmek dururken bu tür ara yollara sapmak bence kamuyoyunu yormaktadır. Bu da geri tepecektir. Anladığıma göre Türkiye'de her şey bir anda oldu bittiye getirilmek isteniyor bence. Hiç bir sorun inceden inceye, kılı kırk yararcasına çözülemiyor gördüğüm kadarı ile.

Bu ivedilik sorunu içinde AB'ye yaranmak yanında ortalığın toz duman bir duruma getirilmesi gibi bir amaç da var gibi geliyor bana. Peki bu kargasaşa (kaos ya da anomi)'den; uğruna her yolun mübah görüldüğü 'para kazanmak' bakımından, kim ya da kimler kârlı çıkacak göreceğiz. Oysa atalarımızın söylemiş olduğu gibi, 'bulanık suda balık avlayan çok olur.'

Hükümet'in önüne çıkan bu tür açmazları kim ya da kimler belirliyor bu konuda da bilgimiz yok. Çünkü seçilmişlerin dokunulmazlıkları karşısında ne onlara ne de onların danışmanları ile kimi atanmışlara söz söyleyebiliyoruz. Seçilmişlerin yazdıkları hukuk böyle! Ne desek ne yazsak boş da olsa; karanlıkta ıslık çalarak yürümek gibi de olsa, her şeye rağmen belki bazı sorunlar düzelebilir diye umarak yazmak, yorumlamak zorundayız. Çünkü Peygamberimiz (s.a.)'den aldığımız bir kararlılık ile 'Hakkı söylemeyen / haksızlık karşısında suskun kalan şeytandır.' demek de en büyük özelliklerimizden biridir.  Ayrıca Hz. Ali (r.a)'ın da buyurmuş olduğu gibi: 'Hakikatin hatırı dostun hatırından üstündür.'

Yorumlamalarımızı güçlendirebilmekiçin bugüne kadar okumadınız ise kendi adıma şimdilik aşağıdaki eserleri okumanızı salık veririm:

01-Böyle Buyurdu Zerdüşt

02-Karşıdevrimciler

03-Kitleler Psikolojisi

04-Kesin İnançlılar

05-Oblomov

06-Suç ve Ceza

07-Yeni Dünya Düzeni

08-Tapınak Şovalyeleri

09-Modern Türkiye'nin Doğuşu

10-İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

11-Seçkinlerin Yükselişi ve Düşüşü

12-Milletlerin Zenginliği

13-Medeniyetler Çatışması

14-Değişim

15-Düşüş

16-Veba

17-Sefiller

18-Kanunların Ruhu

19-Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev

20-Kırk Ambar

21-Rübabı Şikeste

22-Safahat

23-Nutuk

24-Kimyayı Saadet

25-Kutadgu Bilig

26-Siyasetname

27-Devlet

28-On Binlerin Yürüyüşü

29-Attila'nın Liderlik Sırları

30-Ütopya

31-Kültür ve Emperyalizm

32-Hayali Cemaatler

33-13. Kabile

Bu eserleri tez elden okumak her bakımdan çıkarınızadır. Çünkü yarın çok geç olabilir!

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..