Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '12

 
Kategori
Haber
 

Tohum takas şenliği

Tohum takas şenliği
 

Cumhuriyetle birlikte tarımda ve sanayileşmede pek çok atılım yapıldı. Tarımdaki gelişmelerle 1980 yılına kadar kendine yeter yedi ülkeden biriydik. Tarımda 1980'den günümüze IMF anlaşmaları ve küreselleşme adına  dışarıya bağımlı hale getirildik. Halen pamuk, hububat, buğday, çeşitli meyveler vs dışarıdan ithal edilmektedir. Bu da işsizliğin sebeplerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ayrıca, dışarıdan tohum da alıyoruz. Hatta yerli tohumun yetiştirilmesi 2006 yılında çıkartılan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile yasaklanmıştır. Tohumu üretmek, çoğaltmak ve satmak yasaktır. Bügün dünya tohum piyasasının %57'si 10 şirketin elindedir. Bu şirketler aynı zamanda zirai ilaç satıcısı, hatta kanser ilaçlarını ve meşhur biber gazlarını bile bunlar üretiyor.

Bu şirketler dünyaya, önce genetiği bozulmuş tohumları, sonra tohumlar hızlı ürün versin diye kimyasal ilaçları satıyorlar. Daha sonra insanlar bozuk gıdadan hasta (kanser) olunca onun içinde kanser ilacı satıyorlar. İnsanlığın hizmetindeki bu şirketlere ne kadar dua etsek azdır...! Öyle değil mi?

Yalnız, sömürgeci zihniyete karşı gelen bir belediye var : İzmir Seferihisar Belediyesi. Geçen yıl düzenlenen Tohum Şenliği'nin ardından şimdi yine yerel tohumlarımızı yaşatmak için harekete geçen Seferihisar Belediyesi, ikinci kez Tohum Takas Şenliği düzenledi. İki gün süren etkinlikte yerli tohum satışının "Tohum Yasası"yla yasaklanmasının ardından, üreticiler yüzyıllardır uyguladıkları yöntemle sakladıkları tohumları birbirleriyle takas etti. Sadece tohumlar takas edilmiyor; toprakla, emekle ilgili bilgiler de takas ediliyor.

Şenliğin amacı belediye sınırları içindeki tüm yerli tohumları koruma altına almak. Geçen yıl 220 tür tohum toplandı. Tohumların kimi ninelerin çeyiz sandığından, kimi mutfaktaki kavanozlardan çıktı. 84 tür çimlendirildi, 20 bin fide yetiştirilerek dağıtıldı.

Seferihisar Belediyesinin tüm belediyelere örnek olmasını diliyorum. Kökümüz kurumadan önlemler alınmalı. Anadolu her yönden bereketlidir. Yeterki insanımızı bu yöne kanalize edelim. Seferihisar'da olduğu gibi; kavanozlarda, çeyiz sandıklarında, bohçalarda, kıyılarda, köşelerde zenginliklerimiz saklı. Belki de, zenginliklerimiz bizi bulun diye bağırıyorlar. Bizim onları bulmamızı bekliyorlar.

Binlerce yıl öncesindeki ticaret sisteminin günümüzde kullanılması aslında çok düşündürücü. Kendi tohumunu yetiştirememenin ve dışarıdan satın almanın çağdaşlık olduğunu kabul etmek mümkün değil. Memleketimde benim çiftçimin yoğurdunu bir Fransız şirketi bana satıyorsa, buna küreselleşme değil, sömürgeleşme demek gerekir. Ticareti yabancılardan mı öğreneceğiz? Anadoluda binlerce yıldır ticaret yapılıyor. 

Başta İsrailliler olmak üzere yabancılar Anadolu'yu karış karış dolaşarak bitkileri, köklerini, tohumları çantalarına doldurup gidiyorlar. Sen aramazsan başkası arar, bulur, genetiğini bozar ve sana satar.

Kaynak : Cumhuriyet Gazetesi, Sürdürülebilir Yaşam Eki, 30 Ekim 2012.

 
Toplam blog
: 48
: 4273
Kayıt tarihi
: 28.08.12
 
 

Kamudan emekliyim. Yaşam felsefem "hayatın içinde her olayın sorgulanması gerektiği" yönündedir. ..