Toplumların Sürklase Edilme Şekilleri

Birçok toplumda kapalı devre çalışan sistemler, diğer açık sistemleri sürklase eder.  Sistem gücünü sayısal olarak az bir topluluk dahi olsa, kendilerini tehdit altında hissetmelerinden dolayı güç birliği yapmalarından alır. O yüzden kalabalık gibi görünen toplumlarda aslında güç genellikle görünmeyen ellerin eline geçer.

Karar verme mekanizmaları ve para gücünü kontrol eden güç bir manada toplumun sahibidir. Bir şehir sözde binlerce kişiden oluşur ancak o şehirde karar mekanizmalarına sahip ve birbiriyle koordineli çalışan ekonomik gücü yeterli seviyeye ulaşmış yüz bilemediniz, iki yüz kişi tüm şehri sallayabilir. Bunlar kimlerdir? Bunlar genellikle kendi aralarında çok sıkı çıkar bağı, ırk bağı, cemaat bağı olan topluluklardır. Toplumun önüne çıkarak hedef olmazlar. Birbirlerine düzenli bilgi ve belge akışı sağlarlar, satın alınacak yerleri bunlar alır, yatırım yapılacak yerlere bunlar karar verdiğinden çok kısa sürede üyelerini ekonomik olarak seviye artırabilirler. Bir şehir ortalama yüz bin kişiden oluşuyorsa yüz kişi ile şehrin tüm dengesini yerinden oynatmak mümkün hale geldiği gibi geriye kalan doksan dokuz bin kişi bir anlamda o etkin aralarında birlik beraberliğin sağlamış olduğu ekonomik gücün etkisiyle diğerleri onların ya çalışanıdır, ya da asgari ücretle çalışan en alt sırada kişileridir.

Nüfusları az olduğu halde bir ülkeyi kontrol altına alabilen halklara kızmalı mıyız? Bence kızılmamalıdır çünkü hayat şartları ve gerçek hayat onlara gerçekten tek bir şey öğretmiştir ki; sadece güçsüzler adalet, adalet diye bağırır ve sayısal olarak kendilerini tehdit altında hisseden grupların Yahudi dramlarından büyük dersler çıkardıkları ve onların düştükleri hatalara düşmedikleri ve hem birbirlerini kollarken, kendilerine tehditleri anında bertaraf edebildikleri anlaşılmaktadır. Haksızlar mı?

Onlar; birbirlerini görmeseler de kendi aralarında özel şifrelerle haberleşebilirler, onlar çok okur, çok araştırır ve her zaman uyanık olmak zorundadırlar. Adeta askerde yerine nöbetçi bırakan bir asker misali onların boşluğu bir başka ekip arkadaşı tarafından anında doldurulur. Kendi ekiplerine olası bir saldırıya, düşünsel bir hamleyi boşa çıkarmak adına kamuoyu oluşturma, engelleyici saldırı yapma, itibarsızlaştırma konusunda eşsiz bir tecrübeye sahip bu kimseler, Yahudilerin aksine her din mensubu kılığına girebilir, her partiye sızabilir ve kavga eder gibi görünüp dikkatler dağıtırlar. Aslında basit gibi görünen bu hileler yüz yıllardır etkili bir şekilde toplumlarda başarıyla uygulanmaktadır.

Ankara’da çok sık oynanan bir sokak kumarı vardır; Bul karayı al parayı, üç beş kişi bir araya toplanır. Hala zaman zaman oynanan bu oyun aslında basittir. Bunun daha profesyonelce hazırlanmış şeklinin toplumlarda sürekli oynandığını görmek bu kadar zor olmamalıdır. Ki, onların oyunlarını dahi deşifre etmeye kalkmak ciddi tehlikeye atılmak manasına gelir.