Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '08

 
Kategori
Güncel
 

Toplumsal hastalığımız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz!

Basın şehidi değerli gazeteci Uğur MUMCU’ nun bir deyişi ile başlamak istedim. Yazımın başlığından da anlaşıldığı gibi, bu yazımda kendi toplumumuz hakkındaki bir takım gözlemlerimi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte o zaman AKP nin nasıl iktidar olduğunu, ya da siyasi partilerin nasıl taraftar topladıklarını sanıyorum daha iyi anlayacağız. “Halk desteğini nasıl veriyor” daha anlaşılır biçimde göreceğiz. Her Türk asker doğar sözcüğünü övgü kabul etmiş bir milletiz. Bu sözle anlatılan her Türk savaşmaya hazır mıdır? Yoksa her Türk, vatanı için canını mı verir? Yoksa her Türk her an talimat ile mi hareket eder. 1980 Askeri İhtilal’den sonra de politize edilen toplum maalesef siyasetten koparılmış, toplumsal konuları düşünmek yerine, çok hayali sanal düşünceler içinde olmuş.

Eğitim, kültür ve sosyal açıdan özellikle bilinçsiz bırakılmış bir toplum yaratıldı. Sonuç yıllar sonra bakın nasıl karşımıza çıkıyor. 1980 li yıllarda Nokta Dergisi bir deneme yapmış; kalabalık meydanlara çıkmış talimatla insanları duvara yaslamış, yere yatırmış, kimse sen kimsin kimliğin ne diye sormamış. Herkes itiraz etmeden talimatları yerine getirmiş. İşte önceki yazılarımda anlattığım “MAYMUN HİKÂYESİ” sevgili dostlarım. Emirle, talimatla, yasayla, yasakla harekete koşullanmış bir milletiz. “ Ödenecek öde, sokağa çıkılmayacak çıkma, oy verilecek ver” gibi… 1996 yılında özel bir televizyon kanalı bir program yapıyor. Program sunucusu konsept olarak vatandaşa mikrofon uzatıyor:” Mısır piramitlerinin aslında Türkiye den kaçırıldığını”

Söylüyor. “Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”. Vatandaşımızın verdiği yanıtları görünce gerçekten dehşete düştüm. Ve bu konuda ahkâm kesmeye başlaması; güvenlik önlemlerin ve kanunlarımızın yetersiz kalmasından tutun da, aklınıza ne geliyorsa başlıyor ahkâm kesmeye. İnanın dehşete düştüm. Dehşete düşmemin sebebi Tarih öğretmeni olduğunu söylemesidir. İkinci bir mikrofon uzatılıyor vatandaşlara “Kadınlara seçme seçilme hakkı verilecekmiş” bu konuda ne düşünüyorsunuz. Herkes bu konuda da ahkâm kesmeye başlıyor ama bir tek Allah’ın kulu; “Bu hak bu gün çağdaş demokratik geçinen bir sürü Avrupa ülkesinden daha önce 1934 yılında verildi kafamı buluyorsunuz” diyemedi. Demek ki verilen bu haklarla birlikte demokrasi bilincini verememişiz. Daha önemlisi sunucu bomba bir soru daha soruyor vatandaşlarıma. “Belediye başkanını ve meclis üyelerini bundan böyle halk seçecek” bu konuda ne düşünüyorsunuz dediğinde genelde yaş ortalamalarına bakıyorum, soru sorulan vatandaşların en azından bir seferde olsa belediye seçimlerinde oy kullanmış insanlar. Yine bir tek insan, ” Yav zaten ben seçiyorum” diyemedi. Herkes bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi benim ülkemde. Sanki bu konu hakkında bilgi sahibi değilim demek suçmuş gibi herkes ahkâm kesmeyi marifet sanıyor. İşte biz ne zaman toplumu sorgulayan, demokratik hak ve hukuklarını bilen, yani demokrasiyi özümseyen bir toplum haline dönüştürürsek, işte o zaman emperyalizmle mücadele eder, belki ülkemizi ” Ulu Önder Atatürk ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine “ ulaştırabiliriz.

www.itpttv.com

 
Toplam blog
: 65
: 1528
Kayıt tarihi
: 08.02.08
 
 

Ben Ankara'nın Polatlı ilçesinde 1962 yılında doğdum. Tahsil hayatımı Ankara'da tamamladıktan ve ..