Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Topraklarını denizden ödünç alan insanlar

Topraklarını denizden ödünç alan insanlar
 

Çocukken annem " deniz asla affetmez, kendine ait olanı alır " derdi. Anlayamazdım.

Sahil şeridi 451 km olan Hollanda' nın topraklarının dörtte biri deniz seviyesinin altındadır. En alçak noktası: Prins Alexanderpolder -7 m; en yüksek noktası: Vaalserberg 322 m. Hollanda'nın başkenti Amsterdam' da bulunan hava alanı deniz seviyesinin 4-5 metre altındadır. Nehir, kanal ve göller Hollanda' da 4000 kilometrekare alan kaplamaktadır. Amsterdam tamamen kazıklar üzerine inşa edilmiş olup kentte 1281 köprü bulunmaktadır.

Hollanda' nın en çarpıcı noktası denizden kazanılan topraklarıdır (polderler). Yüzlerce yıldır Hollandalılar denizle olan savaşımını sürdürmektedir. Denizden kazandıkları toprakları su baskınlarından yel değirmenleri ile koruyan Hollandalılar bugün gelişmiş teknolojileri kullanarak su baskınlarını önlemeye çalışmaktadırlar. Su seviyesi sürekli kontrol edilmektedir.

Topraklarındaki suyu boşaltmak için 1000 den fazla yel değirmeni sürekli çalışmaktadır. Suyu boşalan toprak kuruyup, biraz daha dibe batmaktadır. Bu topraklarını tekrar suların baskınlarından koruyabilmek için ise 3500 km uzunluğunda bentler ve duvarlar yapmışlar.

Ayrıca üç büyük nehrin deltasında olduğu için Batı Avrupa' nın en önemli liman hizmetleri ve deniz ticareti merkezidir.

Kullanılan yüzölçümü 41.526 m. Nüfusu ise 16.335.000 tir. Ve dünyanın üçüncü büyük tarım ülkesidir.

İklimi ılıman deniz iklimi, yazlar serin ve kışlar ılıman geçer.

Hollanda küçük toprağına ve yoğun nüfusu olmasına karşın dünyanın üçüncü büyük tarım ülkesidir. Kişi başına düşen toprak 0.2 hektardır. Hollanda'ya "Avrupa'nın Bahçesi" denilmektedir. Tarımda olduğu kadar hayvancılıkta da çok ileridir. Gelişmiş teknolojiyi kullanmaktadır.

Bu küçük ama başardıkları ile büyük olan; topraklarını denizden ödünç alan insanların ülkesinin öyküsünü Discovery Channel' de izledim. Çok etkilendim. Ülkemiz ve insanımız adına utandım.

Doğayla savaşarak ülkesini dünyada bir numara yapan insanların öyküsünü izlerken bize doğa tarafından armağan edilmiş ülkemizi nasıl hor kullandığımızı düşündüm.

Biz ne yapıyoruz? Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde ne balıkçılık var, ne de deniz ticareti? Balıkçılığımızı biz öldürdük, deniz ticaretimizi ise bitiren yine biziz.

Nüfusumuz 70.712.000, ülkemizin yüz ölçüsü 774.822 km dir. Toprakları topraklarımızın % 18 i, nüfusu nüfusumuzun % 43 ü olan bir ülkenin zenginliği karşısında insanın dili tutuluyor.

Biz Hollanda' yı laleler ülkesi olarak bilirdik. Bir de deniz seviyesinin altındaki topraklarının olduğunu öğretmişlerdi okulda. İzlediğim belgesel bu ülkenin insanlarına hayran bıraktı beni.

Biz ise tarımı tüketiyoruz. Ne uğruna Avrupa Birliği uyum yasaları uğruna. Yer altı zenginliklerimizi, turizm alanlarımızı, cennet vatanımızın her köşesini yine bu yasalar uğruna ona buna hibe ediyoruz.

Bütün bu zenginlikler bittiği zaman ne yapacağız?

Bir Hollandalının yaptığını yapacağımızı hiç sanmıyorum. Biz denizden ödünç toprak da almamışız. Biz bu topraklara doğmuşuz. Hele bir iklimimiz var ki, yılın her günü dört mevsimi yaşayabiliyoruz.

Bize doğanın bahşettiği bu coğrafyanın kıymetini bilmediğimiz gibi değerlerini de koruyamıyoruz.

Tarihimizi hiçe sayıp en önemli eserlerimizi suların altına gömmekte tereddüt bile etmiyoruz.

Göllerimiz, akarsularımızı kurutuyoruz.

Elimizden bir bir kayıp giden değerlerimizle, dönüşü olamayan bir yolda gidiyoruz. Nereye gittiğimizi bilmeden…

Ne diyor Aşık Veysel: " Dünyaya geldiğim anda/Yürüdüm aynı zamanda/İki kapılı bir handa/Gidiyorum gündüz gece "

Biz de Veysel' in dediği gibi gittiğimiz bu uzun ince yolda sadece gidiyor muyuz?

Resim:http://resim.turkcebilgi.com/Hollanda_resimleri

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..