Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

TOROSLAR’DA BİR AĞAÇ, ANKARA’DA BİR BARDAK SU’DUR

TOROSLAR’DA BİR AĞAÇ, ANKARA’DA BİR BARDAK SU’DUR
 

Hepimiz ormanların sunduğu ürünlere aşinayız.

Beşikten tabutluğa, kalemden deftere … tam 7000 kullanım yeri olduğunu söylüyor bilim adamları.

Ancak, ormanların sunduğu hizmetleri daha az biliyoruz. Litaratür, sel önleme, toprak koruma, suyu işleme, besin depolama ve geri kazanımı, dinlenme vb. bir ormanın 2000 fonksiyonel değeri olduğunu söylüyor.

Mayıs 1997’de Nature’de yayınlanan bir makalede, R.Costanza ve 12 arkadaşı dünya ekosistemlerinin yılda 33 trilyon dolar değerinde hizmet sunduğunu değerlendirmişler. ( <ı>Küresel ekonominin sunduğu mal ve hizmetlerin değeri olan 43 trilyon doların biraz altında.) Bu toplamın, 4.7 trilyon doları değerindeki hizmetin; İklim Dengeleme: 141, Erozyon kontrolü: 96, Besin Depolama ve Geri Kazanım: 361, Dinlenme: 66 ve Diğer hizmetlerin: 305 dolar olmak üzere toplam 969 dolar/hektar/yıl ormanlar tarafından sunulduğunu iddia etmişlerdi. (Ekoekonomi)

Ormanlar tarih boyunca ömrünü yitirmiş ağaçlar kesilmesiyle yönetilmiştir. Bu sistem sayesinde orman alanları istikrarlı şekilde korunmuş, ancak bu alanlar tarım veya başka amaçlar için kullanılır hale geldiğinde ormanların küçüldüğü görülmüştür.

Tarımın başlangıcından bu yana, dünya, ormanlarının yarısını yitirdi.

2000 yılı itibarıyla, dünyanın ormanlık alanı 3.9 milyar hektar ve yeryüzünün yüzde 30’unu kaplamaktadır.

Son 50 yıl içinde, <ı>ormanları keserek, aşırı otlatma yaparak, <ı>tarım alanlarını aşırı sürerek, <ı>yakarak yeryüzü<ı> topraklarının “ koruyucu bitki örtüsünü” hızlandırdık. Sonuçta, gelişmekte olan ülkeler her üç yılda bir, ormanlık alanlarının yüzde 2 sini yitirmektedir.

<ı>Yakacak, kereste ve kağıt tüketimi için 2005’te dünyada 3.5 milyar m3 ağaç kullanıldı. Bunun yüzde 80’den fazlası gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 2 milyar insan tarafından yakıt olarak kullandı.

Odun, dünya genelinde enerji arzının yüzde 7’sini oluşturuyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 15 iken, sanayileşmiş ülkelerde yüzde 3’tür.

Bir başka ilginç veri de, sanayileşmiş ülkelerde tarım alanları ormanlaşırken, gelişmekte olan ülkelerde ormanlar tarım alanlarına, otlatma alanlarına veya boş arazilere dönüşmektedir.

Giderek daha çok ülke orman kaybıyla ilgili tehlikeyi görmeye başladı.

Doğal ormanlarında tamamen veya kısmen ağaç kesimini yasakladı. (Çin, Yeni Zelenda, Filipinler, Sri Lanka, Tayland ve Vietnam)

Fakat, ne yazık ki, bir ülkede kesimin yasaklanması, kesimlerin başka ülkelerde yapılmasına veya kaçak kesimlere neden oluyor.

Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan 9. Kalkınma Planı çerçevesinde oluşturulan Özel İhtisas Komisyonunun hazırladığı “<ı>Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi” başlıklı raporda, Dünya genelinde insan müdahalesi sonucunda çölleşen alan 48,3 milyon kilometrekare ve bu değer 900 milyon kişiyi etkiliyor.

Ülkemizde de son 10 yıl içerisinde 12.000 hektar ormanımız yanarak yok olmuştur (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2005)

<ı>“Ankaralılar Su Tasarrufunu Bıraktı” haberini gazetelerden okuyunca, Costanza ve ekibinin analizleri içinde; “ <ı>Ormanların sunduğu en önemli hizmetlerden biri,<ı> yağmurun iç bölgelerin de verimli ve yaşanır hale gelmesini sağlayan hesaplarını kapsamamaktadır. <ı>Sahil ormanlarını tahrip etmeye devam ettiğimiz sürece, iç bölümdeki çöller de artmaya ve insanlığı giderek küçülen bir alanda yaşamaya mahkum edecektir.” anekdotu aklıma geldi.

Ormansızlaşma, sel felaketlerini arttıracak, aküferlere daha az su birikmesine neden olacak, kuraklık ve çölleşmeyi arttıracak, göçlere neden olacak, biyolojik çeşitliliği bitirecek, ekonomik ve çevresel çöküşümüz olacaktır.

<ı>

Onun için, Toroslar’da bir ağaç, Ankara’da bir bardak SU’dur.

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..