TRT'nin geleceği

Bu yazının okunmasını; ilgili kişiler, neyin ne olduğunun farkında olanlar, özellikle rica etmekteler, elçiye zevâl olmaz...

Çok zamandır, her yerde TRT'nin 'içinin nasıl boşaltılmaya başlandığı'ndan bahsedilmekte...

'İş yapmayan boşuna kadrolardan temizleniyor orasııııı...' açıklamaları da en popüler ve en akla yatkın gibi görünen ve aslında minarenin kılıfı olan cevapları... (Böyle cevaplar konusunda hepsi birbirinden usta değil mi zaten?)

Cumhuriyet Gazetesi'nde 05.10.2008'de Fırat KOZOK imzalı yazıya dikkat edeniniz oldu mu?

Özet olarak sanırım şunu söyleyebilirim; şu anki mevcut sanatçı kadroları, satajyer kadroları ve ses tekniğinden sorumlu kadrolar iptal ediliyor ve şahsa bağlı kadro haline geliyor. Şu anki saz ve ses sanatçıları emekli olduğunda da, yerlerine kimse alınmayacağı için, kurumun sanatla olan bağı kopartılacak!

Yani TRT, Türk Sanat Müziği'nin ve Türk Halk Müziği'nin doğru bir şekilde icra edilmesi, derlenmesi ve notalara aktarılarak korunması görevlerinden vazgeçmiş bulunuyor...

Ayrıca, yasa ile kendisine verilen kültürel işlevleri yerine getirme görevini de bırakmış bulunuyor...

Sanatsız toplum diye klasik bir cümleye başlamanın ne alemi var şimdi?..

TRT sanatçılarının ne düşündüğünü biliyor musunuz?

....

E, biz yine hiç bir şey yapmayalım ve oturup sonucu bekleyelim, çoğu şeyde olduğu gibi...

Yalnız bu bekleme sırasında çocuklarımızın veya varsa torunlarımızın, bu ülkede bundan sonra 'müzik sanatı' adına ne dinleyebileceklerini, sahip oldukları sesli ve yazılı kültür değerlerinin ilerideki akıbetini de düşünmek lâzım galiba...

Bu yanlışı yapanlar belki iyi niyetlidir kim bilir???

Belki, TRT'nin; özellikle de televizyonlardaki Sanat müziği ve Halk müziği denilen; şu anda içinde bulunduğu garabeti görüp düzeltmek istiyorlar...

Belki de şu an sanatçıları Devlet'in sırtında kambur olarak görüyorlar... Aslında bu konuda herkesin bir düşüncesi var ve maalesef bunların bazılarında haklılık payı da yok değil bildiğim kadarı ile; ama bu, yine bildiğim kadarı ile, ayrı bir başlık konusu.

Çözümü, TRT'den sanat faaliyetlerini kaldırmak ve bunun için kadroları (kaynaklara göre, TRT Caz orkestrasına yıllardır sanatçı alınmıyor ve 12-13 kişi kaldılar) iptal etmek midir? Islâh etmek yerine iptâl edenler bu yanlışları ile ancak para kazanma hırslarının sonu olmayan gözü dönmüş organizasyon şirketi sahiplerini zengin ederken;

(Sadece fantazi müzik üretilecek; yüksek seviyeli Türk Müziği gibi, Klasik ve Modern Caz ile Batı müziği de bu erezyondan nasibini alacaktır.)

tüyü bitmemiş yetimin hakkının hesabını nasıl vereceklerini düşünmemekte ve bu Ulus'a ihanet mi etmektedirler?

Bu bir çeşit 'Vatan Hainliği' midir?

Bunun böyle olduğunu düşünseler, elbette böyle davranmazlar. Hangi Türk evlâdı vatanına ihanet etmek ister ki?

Yabancı büyük (!) devletler 100 yıllık plânlarının sonunda dejenere edebildikleri herşeyimizi (başta doğrusunu yaşayamadığımız yüce Dinimiz olmak üzere...) kendilerine benzettiler. Kültür; sahip çıkılması gereken en önemli kavramlarımızdan, varlılarımızdan biridir.

Bunu yaptıranların içimizden değil, dışarıdan oldukları ile ilgili hiçbir kuşku yoktur sanırım; zira hiçbir Türk siyasi insanı ve bürokratı bunu bilerek yapmaz.

O zaman; lütfen bu yanlışı konuşalım, ikna edelim... Ufak hesaplar peşinde olan organizasyon şirketlerinin sahiplerinin çocukları veya torunları da bu memleketin evlâtlarıdır... Bindikleri dalı kesmektedirler ve kendi nesillerinin de sahip olduğu kültürü ipotek altına aldırmaktadırlar. Onları da uyaralım...

Ya tepki verelim, belli edelim; bu kültür, atanmış karar mercinin değil, hepimizindir.

Ya da...

Siz de bu gerçekleri başkalarıyla paylaşın, olmaz mı?

http://www.ntvmsnbc.com/news/426990.asp

ASLI AKOBA

Not: Yazının ilk halini okumuş olanlar ve neden değiştiğini sorgulamakta olanlar vardır belki. Ya da yazı/yazarlık etiği adına yanlış bir şey olduğunu düşünenler olabilir. Bu notu özellikle yazmak istedim; yaptığım değişiklikler, benim isteğimin dışında gelişti. İlk yazdığım hali ile kalmasını kendim de tercih ederdim. Teşekkür ederim.