Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '16

 
Kategori
Siyaset
 

TSK içindeki birkaç Fethullahçı "çürük elma" mı "darbe" yapacakmış?

TSK içindeki birkaç Fethullahçı "çürük elma" mı "darbe" yapacakmış?
 

"Darbe" iddialarını ortaya atanlar, Türkiye'de "darbelerin tedavülden kalktığını" bilmiyorlar mı?


BU İDDİALARI ORTAYA ATANLARIN TEK AMACI, TSK'NIN VE DİĞER GÜVENLİK GÜÇLERİNİN PKK'YA KARŞI VERDİKLERİ ETKİLİ MÜCADELENEİN ÖNÜNE TAŞ KOYMAKTIR...

Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) ve diğer güvenlik güçleri hep birlikte bu mücadeleyi verirken, birilerinin "TSK'nın içindeki paralel yapı mensuplarının darbe hazırlığı içinde olduğu" iddialarını ortaya atması, bu mücadeleyi sekteye uğratmaktan başka ne amacı olabilir ki?

TSK içinde, fazla sayıda olmasa da, mide bulandıracak sayıda "Fethullahçı subay" olduğu söylenebilir... Ama, bunların darbe yapacaklarını sanmak, bunu beklemek ve bunun heyecanını duymak bana göre büyük bir "safdillik" olur...

TSK içinde yuvalanmış  bu "Fethullahçı imamlar" için, bir bloğumda, "TSK içindeki çürük elmalar" demiştim... Bu çürük elmaların, TSK içinde ancak "cürmleri" kadar yeri vardır... Harekete geçseler bile "cürmleri" kadar yer yakarlar...(1).

Zaten Genelkurmay Başkanı da, bu konuda -- bazıları tarafından eleştirilmiş olsa da-- bana göre, "en doğrusunu yapmış" ve "durumun yöntemine göre" saptamıştır...Ve ;

"Türk Silahlı Kuvvetleri disiplin, mutlak itaat ve tek komutan esastır. Hiçbir yasadışı emir-komuta hiyerarşisi dışı oluşum ve harekete taviz verilmesi söz konusu değildir"  demiştir.

Yine bana göre, "büyük idealler için, bazen demokrasiden ödün verme durumunda kalınabilir"... Bu, söylentiler, büyük hedefe giderken yola döşenen küçük taşlar gibidir... Bir şekilde ayakla vurarak kenara itilmesi gerekir. Genelkurmay Başkanı da, bu açıklaması ile bunu yapmıştır... Hepsi bu..

Bu arada Genelkurmay Başkanlığı'nın boş durduğunu da sanmıyorum... Bu "darbe" iddiası ortaya çıkmadan önce de, MİT ve diğer istihbarat kanalları vasıtasıyla "Fethullahçı çürük elmaları" içinden ayıklamaya başlamış olduğunu düşünüyorum...

*

DARBELERİN "SİVİLİ" DE "ASKERİSİ" DE TÜRKİYE'DE, TEDAVÜLDEN KALKMIŞTIR...

Artık şu kabul edilmelidir; darbenin "sivili" de "askerisi" de, Türkiye'de "tedavülden" kalkmış; gündeminden çıkmıştır...

 *

AHLAKSIZ BİR KAVGA...

Eski Bakanlardan Prof.Beril Dedeoğlu(x), bir gazetede yaptığı söyleşide, aynen şunları söylemiş :

"Türkiye'de kronik çevreler doğrudan Cumhurbaşkanı düşmanlığı üzerinden bir kavga yürütüyorlar. Bu ahlaklı bir kavga değildir. Beğenmiyorsanız çalışın, iktidarı ele geçirin. Gayrimeşru yola saparlarsa devlet önlemini alır. Türkiye'deki muhalefeti ikna etmek, Batı'yı ikna etmekten çok daha zor"(2).

Ben, bu sözlerden şunu anlıyorum... "İktidara gelmek" için, "darbe" gibi yasadışı yollara tevessül etmeyin... Çalışın, demokratik yollardan iktidar olun...

Kimse bana kızmasın; ben, bu darbe söylentilerinin, "CHP + HDP + Fethullahçı Paralel Örgüt" birlikteliğinden kaynaklandığını düşünüyorum... CHP'nin, asker kökenli bir milletvekilinin bu iddialar içinde yer almasını da bir "kumpas" olarak değerlendiriyorum...

Eğer CHP, bu darbe söylentisini ciddiye alıp TSK'dan genel bir darbe bekliyorsa şaşarım; Fethullahçılar böyle bir darbe heyecanına kapılmış olsalar da...

*

CHP'NİN YAPMASI GEREKEN EN İYİ ŞEY...

28 Şubat öncesi ve sırasındaki, "CHP + Yargı + Ordu" birlikteliği yok artık... O birliktelik tarihe karıştı... Bu yeni birliktelik de, aynı akıbete uğrayacaktır... Bu nedenle bu birliktelik çözülmelidir. Tam çözülmese bile, en azından CHP, diğer iki unsur ile ilgisini kesmeli ve "devlet ve millet" birlikteliğine katılmalıdır...

Artık, CHP'nin döneceği "kurucu ayarlar" da yoktur; tek kurucu ayar, "devlete ve millete biat etmektir". Bu arada, Kurtuluş Savaşı öncesinde ve sırasında, "Milli Mücadele'yi eleştiren" ve "düşman yanlısı yayınlar yapan" ve "mütareke basını" olarak adlandırılan, benzer medya ile olan yakınlığını da gözden geçirmelidir.

*

SONUÇ :

Eğer, CHP, yukarıda dillendirmeye çalıştığım "üçlü birliktelikten" ayrılıp, "devlet ve millet" birlikteliğine katılırsa --bir başka bloğumda da belirttiğim gibi(3)-- Erdoğan yerine Cumhurbaşkanı, ya da yapılacak yeni anayasasın öngördüğü / öngöreceği "başkanlık sistemi" ile Erdoğan'dan sonra Türkiye'nin ikinci Başkanı bile olabilir...

Türkiye siyasi tarihinde, ne "olmaz" denen şeyler olmuştur... En yakın örneği de, "muhtar bile olamaz" denen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı olmuştur...

Kılıçdaroğlu neden olmasın ki?

cdenizkent

_________________  :

(1) cdenizkent, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki "çürük elmalar", / güncel / milliyet.com.tr / 15 Mayıs 2015

Bu bloğumda Fethullahçı bu imam subayların, TSK'ta nasıl sızdıklarının ayrıntılarını, sağlam kaynaklara dayanarak anlattım.

(x) 7 Haziran seçimlerinden sonra kurulan Geçici Hükümet'in AB Bakanı...

(2) "sabah.com.tr", 4 Nisan 2016

(3) cdenizkent, CHP tıkandı kaldı. Artık politika üretemiyor. Çünkü, "taşıma sula değirmen dönmez", 20 Mart 2016

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..