Tübitak'ta evrim gitti, şok olduk(!)

Değerli basın mensupları, 

Görüyorum ki şu an Tübitak'ın çıkardığı evrim ile ilgili kitapların yeni baskılarının yapılmamasını hayretle karşılıyor ve haberleştiriyorsunuz. Size ben başka bir haberden bahsetmek isterim: Bu kitaplar çok uzun zamandır yok! 

Richard Dawkins'in Kör Saatçi kitabından bahsedeyim örneğin, bu kitabı üç yıl önceden beri arıyorduk, bulabildik mi? Elbette hayır! Basılmıyor zira. 

Bugün bunu, örneğin cemaatçi birinin solculuk oynadığı bir gazetede, "Evrim gitti, Tübitak rahat etti" gibi ironik başlıklarla haberleştirdiğinizi görüyorum. Aslında konuşuyor olmanız, böyle başlıklar atabilmeniz iyi bir şey tabii ki, fakat çok da masum değilsiniz hani, o meşhur hikayeye atıf yaparsak, siz sarı ineği verdiniz ve bundan sonrasının yolunu siz açtınız. 

Daha o gün, Bilim ve Teknik dergisi Evrim kapağını sansürlediğinde belliydi bu gidişin nereye olduğu. Tübitak elbette bağımsız bir şekilde Türkiye'nin bilimsel gelişimine katkıda bulunan kurum olmayacaktı. Benim çocukluğumda okuduğum kitapları basan Tübitak kalmayacaktı, emir verilmişti, Tübitak da gidiyordu. 

Bilim, muhafazakarlık dinlemez, sorgulama gerektirir. Fakat o kurumun içerisine sorgulamadan yoksun, dogmaları olan insanlar getirildiğinde hala o kitapların baskı yapacağını düşünüyorsanız çok safsınız. Buna şaşırmamanız gerekir, çünkü herkesin beklediği bir gelişmeydi. Çoktan gerçekleşti, siz yeni uyandınız. 

TÜBA dağılırken de üstüne gitmediniz. Bu ülkenin alanında en başarılı, saygın bilim insanlarının bulunduğu kurum da hükümetin emrine sokulurken de sustunuz. Oradan istifa eden onurlu bilim insanlarımız yeni bir akademi kurdular, kaçınız onların ne düşündüğünü merak ediyorsunuz? 

CERN deneyinin içerisine girmekten imtina eden bir ülkeden ne bekliyorsunuz hakikaten? 

Bilinçli insanlar istemiyorlar karşılarında. Ben meteorolojiyi bile günah sayan insanlar gördüm geçen yıl. Arkadaşıma bahsettiğimde "ertesi gün kar beklentisi" olduğundan, arkamdan biri, "Allah'ın işine karışıyorsun, bu olmaz" dedi. Bindiğim taksinin şoförü, "havayı Allah bilir, meteoroloji bilemez" dedi. Onlar bu insanları seviyorlar. 

Çünkü onlar dogmaları yıkılacak diye korkuyor, ortaya çıkacakların kendilerini mahvedeceğinden korkuyor. O yüzden siz düzmece fosillere bakarken, o yüzden siz saçma tartışmaların içerisine girmişken tek seferde verdiler emri: "Bu halk o kitapları okumayacak, bu halk onları öğrenmeyecek." 

Siz de seyrettiniz. Sesinizi kesmeniz bir bağırtıya bakar, Erdoğan çıkıp da ortaya salladı mı parmağını hepiniz yine hizaya girersiniz. 

Üzerinden biraz zaman geçer, akıl almaz bir şeyler daha olur, bir başlık daha atarsınız, sonra yine sessizlik. Böyle de hiçbir yere varamazsınız.