Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '15

 
Kategori
Deneme
 

Tükenmişlik sendromu

Tükenmişlik sendromu
 

görsel net.ten alıntıdır. Tükenmişlik sendromu toplumda önemsenmeyen bir sorundur, bitkinlik, halsizlikle başlayıp gidebildiği kadar yol alır...


Tükenmişlik sendromunu ülkemiz halkı "Muhteşem Yüzyıl" isimli dizi  oyuncusu Meryem Uzerli ile tanıdı.

Yeterli dinlenme ile takviye edilmeyen aşırı çalışmanın beden ve ruh üzerinde yaptığı yıkım olarak tanımlayabiliriz bu sendromu (sağlık sorununu).

Gerek beden gerekse beyin olarak aşırı çalışıp  (uyku ağırlıklı)  dinlenmeden yoksun her yaşta her kişide görülme olasılığı var bu sağlık probleminin.

Nasıl fark edilir?

Tükenmekte olan kişide duygusal çöküş, duyarsızlaşma, dikkat dağınıklığı, enerji kaybı,  kronik yorgunluk, ümitsizlik, yetersizlik ve başaramama duyguları belirginleşir. Daha ileri evrede depresyon riski söz konusudur. 

Böyle bir sorun önemsenmeli aksi takdirde insan ilişkilerinde aksamalar, ailevi huzursuzluklar, iş yaşamında verimsizlikler baş gösterir ki bu, istenilen bir durum değildir. Çaresi kolaydır, öncelikle kişinin kendisi istekli olmalıdır. Sosyal aktivitelere katılmalı, kendisine zaman ayırmalı ve sevdiği kişilerle, ailesiyle ve pozitif enerjili arkadaşlarıyla hoş vakit(ler) geçirmeli.

Tükenmişlik sendromu çok çalışmanın dışında da oluşabilir örneğin herhangi bir uğraşısı olmayan her yaşta  bilhassa  yaşlanmakta olan kişilerde...

Bu kişiler şayet yalnız yaşıyorlarsa  sendrom bulacaktır kendilerini. Meşguliyeti olmayınca kendini dinlemek gibi bir psikoloji içinde küçük sağlık sorunlarını abartır, artık bir işe yaramıyorum şeklindeki ruhsal bir çöküntüye girer ki bu ölmeden ölmek gibi bir şeydir. Bu yüzden çalışma hayatını resmi olarak sonlandırıp  emekli olmayı düşünen kişilerin  önceden yeni yaşam tarzı için bir plan yapmalarında faydalar var.

Bir uğraş denilince illaki bir yerde çalışmadan söz edilemez.  Kişinin kendisinin varsa bir toprağı, bir bağı mesela bahçecilik  hobi gurubundan  ve çok yönlü getirisi olan zevkli  bir uğraş. Diyelim ki, bahçeli bir evi var, o bahçede neler olmaz? Bir köşesinde tavuk kümesi  organik yumurtalar...Diğer köşede  tavşan kulübesi...Eve en yakın kısmı çiçeklik. Sebzeler ve meyve ağaçları...İsteyen arı kovanı da koyabilir, meselâ...

Evcil hayvanlar, köpeklerin dostluğu ve vefası...:-)

Dairede oturuyorsa...Evin en küçük odasını kendisine tahsis etsin,  amatörce  renk ve desen çalışmalarıyla,  kullandığı renklerle kendi iç dünyasını tuvale yansıtsın, rahatlayıp  deşarj olsun...İlkin amatörce sonrasında  çırak, kalfa ve usta olur zamanla...

Balık tutmak....

Balkon çiçekçiliği...

Ebru çalışmaları. (yerel yönetim kurslarından)

Blog yazarlığı...:-)

Sivil toplum dernek çalışmaları...

Sosyal hizmetlerden bir çocuğun koruyucu aileliğini üstlenme gibi,

Ama saz çalmak yok, kırkından sonra saz çalan konu komşunun diline düşer maazAllah.  :-)

"Bir işe yaramıyorum artık" düşüncesi ne kadar acı bir düşüncedir,  torunlara yakın olmak, bakımına katkıda bulunmak ve torun sevmek...Aman Allah'ım, zevklerin en, en güzeli hem de en tatlısı...

Tükenmişlik sendromu dedik de ana yoldan sapmışız tali yollara,

Neyse ki yolumuzu kaybetmemişiz de gelmişiz final kısmına,

Maksat muhabbet olsun dedik,

Selamlarla, sevgilerle...

Yurdagül Alkan.

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..