Türban tartışması

Son zamanlarda yapılan üniversitelerde türban yasak kalsın mı, kalmasın mı tartışmasının haklı tarafının yasak kalsın diyenler olduğunu düşünüyorum.

Kimileri Atatür'Kün de annesinin başının kapalı olduğunu ve istemeyenlerin bile kapalı olduğunu ayrıca da Atatürk'ün türbanı değil de kara çarşafı yasakladığını öne sürüyor. Bu üçününde açıklaması var: Atatürk'ün annesinin başı türban yasak değilken kapalıydı. O istemeyip de başı kapalı olanlar türban değil başörtüsü takmaktadırlar. Ülkemizde başörtüsü yasak değil. Ve Atatürk'ün kara çarşafı da türbanı da yasakladığı tarihte bir gerçektir.

Üniversitelerde türbanı serbest bırakmak Ata'mızın laiklik ilkesine aykırı değil midir? Bazıları, üniversitelerde türban serbest kalmassa ayrımcılık olacağını ve türbanlı öğrencilerin okuma haklarının alınacağını düşünüyor. Oysaki biz türbanlı öğrencilere okuma demiyoruz. Başını aç öyle oku diyoruz. Yine aynı kişiler şöyle bir yorumda bulunuyor: ''Herkesin kendine özgü bir dini vardır. Müslümanlar türban takar'' diye. İyide türban takmayan müslüman değil midir? Elbette müslümandır. Hatta ben ülkemizde dışarıda türban takan insanları görüyorum.

Bence türban ülkenin tamamında yasaklanmalı. İran ülkesinde de bu böyle başlamış. Daha sonra ülke gördüğünüz gibi bu halde. Neyzen Tevfik'in şu çok sevdiğim şiiri de bulunduğumuz durumu çok güzel anlatıyor:

Ne ararsın Allah ile aramda..
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda..
Başı açığa niye türban sorarsın?

Rakı, şarap içiyorsam sana ne...
Yoksa kimseye bir zararım içerim.
İkimizde gelsek kıldan köprüye...
Ben dürüstsem sarhoşkende geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden...
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma...
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan gene çıkardın amma...
Baban kimdi bilemezdin Şerefsiz.

İşte benim bu tartışmaya yorumum bu. Umarım türban kabul edilmez ve Türkiye laikliğini korur.