Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
İnançlar
 

Türban ve Arapça Kuran

Türban Hakkında

Türban kimine göre bir bez parçası, kimine göre örtünme biçimi, kimine göre de İslamın emri. Türbanın bizim hayatımıza girmesi ne örtünme ne de İslam'la ilgilidir. Türban bize Yavuz zamanın Mısır'ın fethi sonrasında Anadoluya gelen yobaz ve gerici İslam alimleriyle(!) gelmiştir. O tarihe kadar Anadoluda İslam serbestçe yaşarken İslam alimlerinin Türk kültürünü hiçe sayarak Arap gelenek ve göreneklerini İslammış gibi saray ve çevresine aktarması ve bunun da halka zorla dayatmasıyla Arap gelenekleri bizim yaşamımızda da yer edinmiştir.

Türban aslında Yahudi kadınların kullandığı ve başlarını örttüğü bir elbisedir. Hz.Muhammed zamanında ve öncesinde kadın cariyeler(köleler) toplumdaki yerlerini göstermek amacıyla göbekten yukarısı gögüs bölgesi de dahil olmak üzere açık gezerlerdi. Allah tarafında bu yasaklandı ve Kuran' a örtün diye bir emir geldi. Yani örtün derken aslında boyna kadar olan kısmı tarif ediyordu Allah. Kadınların arap yarım adasında Türbanı kullanmasının nedeni ise iklimle ilgilidir. Arap yarımadasının çölle kaplanmış olması ve sürekli kum fırtınalarının olmasıinsanlar için fazladan temizlik gerektiren durumlardır. Kum fırtınasından sonra saçların temizlenmesi zor olacağı için kadınlar ve de erkekler (Güney doğu Anadolu da yaşayan Araplara bakın) saçlarını değişik şekilde korumaktadırlar. Türban ya da başörtüsünün kullanım amacı buydu Arap yarımadasında. İslam da böyle bir şey olsaydı zaten açık açık başınızı örtün diye yazardı. Bu kadar görüş ayrılığının olması da Kuan arapçasının farklı yorumlara dayanması ve herkesin işine geldiği gibi davranmasıdır. İnsanlar kolay yoldan kuranı bilmeye devam ettikleri sürece (hoca, şeyh, alim vb. insanların söylediklerine inanması) İslamdan daha da uzaklaşacaklardır. Türban denen elbise aslında islam da olmayıp tamaıyla arap geleneklerinde olan bir elbisedir. Bu gün bu durumu bilip de halkın din duygularını istismar edenler yarın allahın önünde nasıl hesap vereceklerdir.

İslam dini akıl dinidir. Akla uymayan bir uygulamanın İslamda olması asla mümkün değildir. Bu gün çevremizde olan bazı olaylar son derece vahimdir. 5-7 yaş arasındaki küçük kız çocuklarına türban takılması, kızların okuldan alınıp kuran kurslarına gönderilmesi vb. olaylar ülke olarak ilerlememizi engelleyen kötü örneklerdir.


Arapça Kuran Okunması

Bazı din adamlarının ısrarla savunduğu düşüncelerden biri kuranın arapça okunması gerektiği düşüncesidir ki bu İslamın anlaşılamasını doğurur. Bir düşünün insanlar kuranı arapça okuyor ama okuma bittikten sonra ne anladığını sorduğunuzda ise bir şey anlamadığını söylüyor. Sizce bu doğru mudur. Burdaki amaç insanları istekdikleri gibi yönlendirmek ve çıkar sağlamaktır. Sizler Orta Çağ Avrupasından söz etmek sitiyorum ki bu olayla yakından ilgili ve deyim yerindeyse ta kendisidir. "Orta çağ Avruğasında yönetim krallıktı ve bu krallığa bağlı dere boyları verdır. Dere boyları bizdeki ağalık sistemiyle aynıdır. Dereboyu topraklarını eker ve satar böyle geçinirdi. Emrinde çalışan halk ise açlık içinde geçinirdi. Halk bu duruma isyan edemiyordu çünkü kiliseler halk üzerinde çok büyük bir etkiye sahipti.Bu etkiyi halkı sömürmek için kullanıyorlardı. Halka ayaklanmanın günah olduğunu böyle yaprlarsa cehennemde yanacaklarını söylerek halkı korkutuyorlardı. Bunu da İncilde yazdığına halkı inandırmışlardı. O zamanlar İncil Latin dilinde yazılmıştı. Halk latin dilini bilmiyordu. Latin dilini sadece papazlar ve üst sınıf din adamları biliyordu. Halk İncili eline alsa okuyamacaktı. Cehennem korkusuyla dolan halk korkudan papazların dediklerini yapıyordu. Papazlar halka kiliseye para verdikleri taktirde günahların afolacağına, cennetten arsa satılacağına vb. saçma sapan uygulamalarla halkı kandırıyorlardı. Halk İncili okuyamadığından her dediklerine evet demek durumunda kalıyordu ta ki matbanın icadına ve reformcu din adamların yetişmesine kadar. Matbanın icadıyla İncil her dile çevrildi ve insanlar İncili okudular böylece din adamlarının söylediklerinin İncille alakası olmadığına hepsinin çıkar peşinde olduğunu gördüler." Bizim ülkemizde de yapılmak istenen budur. Halkı arapça kurana teşvik etmek, halkın Kuranı anlamasını engellemek ve halkı çıkarları doğrultusunda kulnanmaktır. Geçmişte bizim ülkemizde de Cennetten arsa satılması olayları görülmüştür ve saf halkımız da buna kanarak büyük paralar karşılığı arsa almıştır. Din tüccarlarının bu oyununa gelmeyip kuranı öz Türkçemizle okuyarak anlamalı ve ona göre hareket emeliyiz. Aksi taktirde cennete bir adım yaklaştığımız zannederken aslına metrelerce uzaklaştığımızı ölünce anlayacağız. M.K.Atatürk'ün yaptığı gibi ezanın da Türkçe okunması en doğru olaydır. Burda unutmamaız gereken en önemli olay şudur. "Allah Türkçe biliyor ve tüm dilleri biliyor. Ona Türkçe de dua etsek kabul olur"

 
Toplam blog
: 6
: 474
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

26 yaşındayım ve siyaseti seviyorum. Sürekli siyaseti takip ederim. Tv'de cnbc-e,e2 ve ntv yi seviyo..