Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '09

 
Kategori
İnançlar
 

İslamiyet ilerlemeye engel midir?

İslamiyet ilerlemeye engel midir?
 

İslam düşmanları temiz gençleri aldatmak için, (İslamiyet ilerlemeye engel olmaktadır. Hıristiyanlar ilerliyor. Gözleri kamaştıran her türlü fen vasıtası yapıyorlar. Biz de Hıristiyanlara uymalıyız) gibi sözlerle, İslamiyet’teki güzel ahlakı, kardeşliği bıraktırmaya uğraşıyorlar. Dinimizin ilme ve alimlere verdiği önem açık bir şekilde ortadadır. İslami hükümlerle yönetilen ve 600 yıl dünya üzerinde süper güç olarak hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu, yetiştirdiği alimler ve bıraktıkları şaheserlerle bugün dahi avrupalıları, amerikalıları hayrete düşürmektedir.
(İslamiyet ilerlemeye engel olmaktadır) sözü kuru bir iftiradan başka bir şey değildir. Çünkü İslamiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Peygamber efendimiz, (İlim Çin’de de olsa talep edin! Öğrenin!) buyuruyor. Çin, eskiden olduğu gibi yine müslüman değildir. Çin’den alınacak ilim, elbet fen ilmidir. Her türlü teknolojidir. Bazı din simsarcıları da batıdan geldi diye fen vasıtalarına zararlı diyor. Böyle söylemek, böyle düşünmek çok yanlıştır. (Fen ve sanat müminin yitik malıdır. Nerede bulursa alsın!) hadis-i şerifine uymamız gerekir.
Bütün bu gerçeklere rağmen, akla hemen gelen, yine din düşmanlarının kasıtlı olarak körpe beyinlere kazıdığı şu soru oluyor: "Matbaa Türkiye’ye niçin geç girdi, Avrupa ile aynı anda girmedi?"

Matbaanın geç gelmesiyle Müslümanlığın hiçbir ilgisi yoktur. Yeni keşfedilen bir aletin hemen bütün dünyaya yayılması nasıl beklenebilir? Bu alet önce defalarca tecrübe edilir, eksiklikleri tespit edilip giderilir, sonra ilk olarak keşfedildiği ülkede yaygınlaşır, daha sonra zamanla diğer ülkelerde yayılır.

Mesela televizyon 1920’li yıllarda keşfedilmiş ve ilk TV yayınları İngiltere’de yapılmıştır. Türkiye’de ise ilk televizyon yayını 1968’de başlamıştır. Bu dönemde Türkiye, İslamiyet ile idare edilmiyordu. Suçu Müslümanlığa bulmak çok yanlış olur. Buna rağmen yarım asırlık bir gecikme olmuştur ki, o tarih için, teknolojinin ilerlediği bir dönemde hiç de küçümsenecek bir gecikme değildir. Din düşmanlarının maksadı matbaanın geç gelmesi değil, bir bahane bulup Müslümanlığı kötülemektir.

Matbaacılığın Türkiye’ye gelmesinin gecikmesine, kitaplar matbaa ile basıldığı takdirde işsiz kalacaklarından korkan kitap müstensihleri, yani para karşılığında kitap yazanlar da sebep olmuştur. Bunlar, matbaanın Türkiye’ye gelmemesi için çeşitli propagandalar yapmışlar, divitlerini bir tabuta koyarak, Bab-ı âli’ye kadar yürümüşlerdir. Hatta bazı cahillerden faydalanarak bunların, (Matbaacılık İslamiyet’e aykırıdır) şeklinde konuşmalarını sağlamışlardır.

Bu kimselerin İslamiyet’i şahsi menfaatlerine alet etmek istediklerini gören Osmanlı Padişahı sultan üçüncü Ahmed Han, sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın da yardımı ile bu işi halletmek için, İslam dininin en büyük reisi olan Şeyh-ül-İslam’dan matbaacılık hakkında bir fetva istemiştir. O zamanki Şeyh-ül-İslam Abdullah Efendi tarafından verilen fetvada, (İlim, fen ve ahlak kitaplarını, matbaada, az zamanda ve kolaylıkla çok kitap basmak, faydalı kitapların ucuz elde edilmelerine ve her yere yayılmalarına sebep olacağı için, matbaa yapılması caiz ve güzeldir) denilmiştir. (Behcet-ül-fetava s.262)

O zamanın Müslümanları buna mani olsa bile, suçu, mani olanlara mı, yoksa Müslümanlığa mı yüklemek gerekir? Daha sonra Anadolu’ya matbaa girdiğine göre Müslümanlığa suç bulmak çok yanlıştır, kasıtlıdır.

Matbaa 1447’de keşfedilmiş ve Türkiye’de ise bu tarihten yaklaşık 200 sene sonra kullanılmaya başlanmıştır. O tarihte haberleşme ve ulaşım vasıtalarının ne kadar zayıf olduğu ve yukarıda bildirilen diğer sebep de düşünülürse, bu gecikmenin İslamiyet ile hiç ilgisinin olmadığı anlaşılır.

Matbaanın bilime elbette katkısı vardır; fakat matbaa ile bilim arasında direkt bir bağlantı kurmak da doğru olmaz. Matbaa keşfedilmeden önce de, birçok keşifler yapılmıştır. Şu anda matbaa her yerde kullanıldığı, hatta diğer haberleşme ve ulaşım vasıtaları da hızla geliştiği halde teknolojide geri kalmış birçok ülke vardır.

Bütün bunlar gösteriyor ki, (Matbaa, Anadolu o zaman Müslüman olduğu için Türkiye’ye geç geldi) demenin de, (Matbaanın geç gelmesi geri kalmamıza sebep oldu) demenin de kasıtlı bir iddia olduğu meydandadır.

 
Toplam blog
: 27
: 2474
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu mezunuyum , şu an ev hanımıyım. Doğru itikat bilgilerini islam..