Türban yine siyasete alet

Türban yine siyasete alet edilmekten kurtulamadı.Her seçim döneminde kaşınan türban meselesi siyasiler için verimli bir kaynak olmaya devam ediyor.

Ülkemizde türban siyasi bir simge olarak ortaya çıkmış ve Başbakan Erdoğan da bunu kabul etmiştir. Yök kendi insiyatifiyle türbanı bir nebze de olsa serbest bıraktı diyebiliriz. Lakin Anayasa buna müsade ediyor mu?

Üniversitelerde türbanın serbest olması o kadar da önemli değil, önemli olan Türkiye'de laiklik rafa mı kaldırılıyor, sualine net cevap verilmesidir. Bu cevabı AKP daha doğrusu Başbakan bir türlü veremiyor. İlkokula türbanla gitmek istiyen öğrenciler, kamuda türbanıyla çalışmak istiyenler ve devamlı bitmiyen isteklere verilemeyen güvenceler.

''Dün, yevmiyeyle genç kızların başlarına türban taktırarak AVM'lerde ve kalabalık yerlerde dolaştırıp, propaganda yaptıranlar, bugün ise, işe girmek istiyen kızlarımıza türban takmayı ve 24 saat emre amede bir vaziyette bulunmaları şartıyle iş verenlerin, din üzerinden nemalananların'' Tabi ki, bu güvenceyi vermeleri beklenemez. Hele iktidar partisinin böyle bir menbağı kurutması hiç beklenemez. Çünkü onlar için, türban = Oy anlamını taşımaktadır. Sömüremeyeceği içinde topu taca atmakta bir beis görmemektedirler.

Türban bir semboldür, bizim adetlerimizde türbanın olmadığını biliyoruz. Bir dayatma olarak ülkeye sokulmuş ve siyasete alet edilmiştir. Siyasiler de bu döngüyü bir güzel kullanmaktadırlar.

Baş örtüsüne gelince;

Ülkemizde baş bağlama, köylerde, kasabalarda geleneksel (foklarik) bir özellik taşır. Geleneklerimizde baş bağlama vardır fakat tek tip değildir. Mesela yaşmak, ferace, tandırbaş, yemeni, kundak yemeni gibi çeşitli baş örtüleri mevcuttur. Geleneksel olarak kadının güncel işlerini rahatlıka yapabilmesi için uzun saçlarını bağlama gereği duymuş olmaları ayrıca islam dini kadınların başlarını örtmeleri konusunda emirler getirmiş olması geleneksel baş örtüleri ortaya çıkarmıştır.

Ayrıca türban Arap yarımadasında, özellikle güneşten başı korumak için geleneksel olarak takılıyor. Türban direkt islami bir kavram olmadığı gibi, başka dinlerdede bulunan başörtüsü çeşitidir. Tesettür ise dini bir terimdir. Tesettür ile türban zaman zaman birbiriylede karıştırılıyor. Başörtüsü sadece başı örtmek için kullanılmaktadır. Tesettür ise Kur'anda ayetlerle belirtildiği gibi genel bir örtünmedir.

Peygamberimiz Hz.Muhammed (Sav) döneminde erkek ve kadınların başını örttüğü ve kıyafetlerin giyilişindeki nedenlerden birinin sıcaktan korunması olduğu, NAHL suresinin 78-81 ayetlerinde Allah'ın yaratıklarına olan çeşitli lutuf ve nimetleri olarak sayılmaktadır. Bu ayetlerde Kur'anın ilk muhatabı olan Arapların yaşam tarzınada ışık tutmakta, onlara Allah'ın yarattığı kolaylıklar, nimetler hatırlatılmaktadır. Sıcak yörelerde başı örtmek, güneşin etkilerinden, güneş çarpmasından korunmak, sıcak bölgelerin kültüründen gelmektedir.

Netice; ''Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkarmak için uğraşır''.

Türban konusu bir an önce gündemden düşmelidir ki, ülkenin bekliyen hayati konularına dönülsün ve çözüm üretilsin. Siyasilerimizin ve Ülkemizin türbanla daha fazla meşgul olma lüksü yoktur.