Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Türk aile yapısı, ekonomik baskı, ahlaki baskı, cemaat baskısı sonucunda Araplaştırılıyor.

Türk aile yapısı, ekonomik baskı, ahlaki baskı, cemaat baskısı sonucunda Araplaştırılıyor.
 

Modern değerleri olan bir ülke "Vahabi" kültürüne doğru gidiyor. Araplaşıyor.


Ailedeki sosyal ilişkilerdeki en önemli erozyon, bozulma yaratan, Türk aile geleneğini Arap geleneği çizgisine yerleştirmeye çalışan veya ne anlattığı tam olarak bilinemeyen baskıcı siyasi geleneğin başı, ailedeki ahlaki erozyondan bahsediyorsa durun.

"Ailedeki ahlaki erozyon bela getirir" Baskıcı siyasi geleneğin başı, yakın gelecekte ne ile uğraşacaklarının sinyalini veriyor. Boş bir slogan bu, ailede ahlaki erozyonun olmadığı bir örnek aile, ülke, topluluk var mı? Ahlaki erozyon gibi geniş bir tanımı kullanarak bazı yaşam biçimlerini hedef alıyor olmasın? Elbette ne düşündüğünü ancak uygulamalarında göreceğiz. Anladığım, modern yaşam biçimleri hedef alınacak.

Ahlak gibi muğlak, zamana, inanca ve bir çok şeye göre değişen bu kavram siyaset başının uğraşacağı bir kavram değildir. Sosyolojik bir araştırma konusu olabilir. Ne tür bir ahlaki yapı var, nasıl bozuluyor? Bunların açıklanmasında tarih boyunca net sonuçlara ulaşamamış.

Gerçekte, değişen, dönüşen modern aile tipi hedefe koyuyor. Muğlaklıkla yetişkinlere mesaj ulaştırıyor. O zaman ailedeki kabul edilebilir ahlaki yapı ne ki, erozyona uğruyor?

Henüz çocuk yaşta evlendirilme, akraba evlilikleri, ensest ilişkiler, yurt adıyla bir araya tıkılmış çocukların başta başlarındaki insanlar tarafından olmak üzere hemcinslerinin cinsel saldırıları mı?

Ahlaki erozyon bunlar mı? Bir ayağı çukurda yaşlı hoyratlar tarafından tacize uğrama tehlikesi mi, genç kızların. Ahlaki erozyon denilen şey, bunlar mı? Çağlar boyunca bütün toplumlar, inançlar, siyaset, sosyoloji tarafından ele alınmış bu konunun tek, belirlenmiş bir tanımı yoktur.

Ahlak, kişi, aile veya toplum açısından ele alınıp genelleştirilmeye gidildikçe sadece tanımlarla, bilimsellik vb açılarından ele alınabilir. Siyaset bu açıklama, araştırma ve verilerden yararlanabilir ama ahlaka tanım koymamalıdır. Siyaset, bu kavramlardan şikayet edilebilecek, bu tanımlara çözümü bulunabilecek yer değildir.

Güzelim Türk aile yapısı bu tür Arapçıların elinde ne hallere geldi. Sadece yapanlar değil aynı zamanda onları koruyanları da koruyorlar. Adli tıbbın, yaşlı tacizci için yaptıkları ve hali ortada. Herkes bir tanım kullandığında aynı zamanda bundan ne anladığını söylemesi gerekir. Yoksa genel tanımlar gelecekte kurulması, gerçekleşmesi düşünülen amaçların altyapısını hazırlama hissi verir.

Bedevi kültüründen gelen aile yapısını savundukları açık, bizler kız erkek birlikte büyüdük sokaklarda, Konya'da yaşamama rağmen çok güzel aile ilişkileri içinde olduk. Bugün Türk aile yapısı, ekonomik baskı, ahlaki baskı, cemaat baskısı sonucunda Araplaştırılıyor. Düşünemeyen, büyüğe karşı korumasız, fikri olmayan, hayatı tek yönlü tanımış kuşaklar yetişiyor.

Bu kuşaklardan polis, savcı, devlet görevlisi olunca da sonuçları görüyoruz. Modern değerleri olan bir ülke "Vahabi" kültürüne doğru gidiyor. Araplaşıyor.

Bir dava ve ironi.

“Doktorum. Ben suç işlerim. Türkiye'de ne kadar suç varsa ben işlerim. Daha önce Dev-Yol sanığı olarak yargılandım. Ergenekon çıkar, oraya sanık yaparlar. Mafya diye yargılandım. Profesyonel suçluyum. 10 yıldır mahkemelerdeyim. Bütün gelirimi avukatlarımla beraber paylaşıyoruz. Benzin istasyonum ve kiradaki mülklerimle beraber aylık 20 bin TL gelirim var.” Gürbüz Çapan ifadesinden. Kendisini tanımıyorum ama bu ironi harika...

Güle güle adam gibi adam.

Beşiktaş'ın eski kaptanı, spor yazarı Vedat Okyar hayatını kaybetti. Çok sevdiğim, dinlediğim yorumculardan biriydi. Çok sevgili bir adam, adam gibi adamdı. Cimbom’un Avrupa kupasını aldığı yıllarda o da en az bizim kadar coşkuluydu. Güle güle sevgili Vedat Abi mekanın cennet olsun, Tanrı, sevdiklerine, geride kalanlara sabır versin.

Bir yasak.

Sigara yasağının bu hali siyaseten alınmış bir baskı yasağıdır. Toplumun birarada durduğu alanlar, kahvehaneler kişisel seçimle gidilen yerler. Buralarda uygulanan yasak varsa, caddede yürürken egzozundan zehir çıkaran araçları da yasaklamak gerekmez mi? Bu yasakla amaçlanan alkolü içecekler satan meyhane, birahane ve restaurantların önünü kesmek. Amaç insan sağlığı ise daha fena durumda olan konuları çözmek gerekir.

Bir ayrımcılık örneği

Sessiz sedasız bir ayrımcılık oldu farkında mısınız? Üniversiteyi kazanamayan kızlar, 18 yaşını doldurduklarında, anne veya babasının sigortası üzerinden sağlık hizmeti alamayacaklar. Sosyal güvenlik yasasındaki bir cümle ile kızlar evlenmezlerse, işe girip kendileri sigortalı olmazsa sosyal güvenliğe ait olup sağlık sigortasından yararlanamayacaklar. Ne amaçlanıyor dersiniz, kızlar üzerinde?

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..