Türk halkı sonunda kendi gücünün farkına vardı !

Türk Halkı ve Türk Gençliği ilk defa kendi gücünün farkına vardı…  Korkuyu ve endişeyi bir kenara attı. Şimdi korkan ve endişe eden hükümet çevreleri. Çünkü genel istek HÜKÜMETİN İSTİFA ETMESİ  ve İSLAMCI DAYATMALARA SON VERİLMESİDİR!

Ancak, kuşkusuz bu bir devrim değildir. Devrime giden yolun belki başlangıcı olabilir. Hatırlarsak eski günlerde iktidar partisi raydan çıkıp diktatörlüğe kaymaya başladığında, herkes ordudan bir uyarı, ya da, askeri müdahale falan beklerdi.  

İmdi, artık halk kendinden başka kimseye güvenmemesi gerektiğini, iktidar partisine sadece sandıkta değil, demokratik eylemlerle seçimden önce de ders verebileceğini ve hükümetleri bu yöntemle hizaya getirebileceğinin  bilincine varmıştır.  

Zaten demokrasinin gereği bu bilinçtir. Her çeşit siyasal görüş ve inançtan insanlarımız uygulanmakta olan AKP politikalarına karşı çıkmıştır. Zira Cumhurbaşkanının da belirttiği gibi demokrasi sadece sandık demek değildir.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan yardımcısı Arınç’ın yatıştırıcı açıklamaları ve özür dilenmesi AKP içinde aklı başında insanlar olduğu göstermiş ve asıl sorunsalın Başbakan’ın kişisel hırslarından ve egosundan kaynaklandığını  ortaya çıkarmıştır.

Psikiyatri ve psikoloji konusunda az çok bilgisi olan biri olarak gözlemlediğim, bir türlü kontrol edemediği öfke nöbetleriyle Başbakan’ın özellikle diktatör ruhlu insanlarda görülen megalomanik ağır bir ruhsal bunalım sendromunun işaretlerini taşıdığıdır. Bu ülkemiz için çok tehlikeli olduğu gibi, Başbakanın sağlığı için de tehlike arz eden bir durumdur.

Çünkü bunun sonucunda çalışma gücünü, mantıklı ve doğru karar verme yetisini ve siyaset mesleğinde başarılı olma şansını büyük ölçüde yitirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu  yönergelerine göre çalışma gücü ve doğru karar verme yetisinin  en az % 60'ını yitirdiği saptanan kişiler malul (özürlü) sayılmakta ve malulen emekli olmaya hak kazanmaktadırlar.

Sanırım en iyi çözüm AKP’nin kendi arasında bir kurul oluşturarak Başbakanı görevden çekilmeye ikna etmek olacaktır. Bundan sonra tüm partilerin uzlaşacağı geçici bir hükümet oluşturularak  erken seçimlere gidilmesi en mantıklı ve tutarlı yol görünüyor. Böylece toplumsal ajitasyon azlacak ve ekonomi de rahatlayacaktır.