Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Türk olmak ayrıcalıktır

Türk olmak ayrıcalıktır
 

Çanakkale deyince tüylerim ürperiyor. Eskiden böyle değildim. Ama ne zaman Çanakkale hakkında seminerlere katıldım; hikâyeler, şiirler okudum; işte o zaman kendimle gurur duymaya başladım. Önceden Türk olmanın bir ayrıcalık olduğunu bilmezdim. Meğer Türk kelimesinin altında neler yatıyormuş…

Gittiğim birçok seminer var Çanakkale hakkında. Ama birisinden çok daha fazla etkilendim. Çünkü o seminerde savaşın geçtiği cephe ile cephe arkası da anlatılıyordu.

Karısını, çocuğunu, annesini, babasını hatta daha doğmamış yavrusunu bırakıp gelenler vardı… Bebeği daha doğmadan gittiği için hiç görmediği yavrusunun ayak izini göğsünde taşıyan Mehmetçiklerimiz vardı.
Dinlediğim bir hikâyeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum:
Her gün cepheye bölük bölük askerler geliyormuş. Komutanlar askerleri incelerken birisi çok dikkatini çekmiş. Askerin saçı kızıla boyanmıştır. Komutan sorar; ‘ oğlum senin saçın niye kınalı? Anadolu’da erkeklerin saçına kına yakılması ayıp değil mi? Yoksa sen erkek değil misin?’ der.

Asker o sözlerden sonra kıpkırmızı olmuştur. Komutana: ‘ Efendim, annem cepheye gelmeden önce gece uyurken yapmış. Nedenini bilmiyorum. Merak edipte sormadım, isterseniz sorabilirim’ der. Komutan da ‘sor’ der.

Bir gün bir çatışma çıkmıştır. Çatışma bittikten sonra komutan ölülerin üstündekilerini toplamak için geziyordur. Bir de bakar ki yerde saçı kıpkırmızı, bedeni saçından daha kırmızı olan birisi var. Sonra bakar ki bu Kınalı Hasan’dır. Üstünü ararken cebinden annesine yazdığı mektup çıkar. Mektupta şöyle yazıyordur:

‘ Eli yüzü nur anacığım,

Diğer kardeşlerim cepheye gelecekleri zaman onların da saçına kına yakma. Buradaki komutanlar çok dalga geçiyorlar. Anacığım, sorabilir miyim acaba benim saçıma niçin kına yaktın?’

Annesi gönderdiği cevapta şöyle diyor:

‘Oğlum,

Bizim buralarda her kurban bayramı geldiğinde kesilecek koyunları birbirinden ayırmak için üst taraflarına kına yakarlar. Sen de bana Allah’ın bir hediyesisin. Ben de seni vatana kurban olasın diye cepheye yolladım. Diğer kurbanlardan ayrılasın diye de saçına yaktım kınayı’ der.

Hani hep derler ya erkekler cephede savaşırken, kadınlar da cepheye cephane taşımışlar. İşte bir kadın da cepheye cephane götürmek için yola çıkar. Bebeği evde yalnız kalmasın diye de onu da yanına alır. Fakat yolda karla birlikte yağmur da başlar. Yanında bir tane battaniye vardır. Onu cephanenin üstüne mi yoksa bebeğin üstüne mi örteceğini şaşırmıştır. O anda kendini düşünmemiştir. Soğuktan tir tir titrese bile…

Fakat cepheye çok az kala soğuktan donarak ölmüştür. Askerler bebeğin ağlama seslerini duyup cephanenin olduğu yere gelmişlerdir. Battaniyeyi kaldırıp baktıklarında cephaneyi görmüşlerdir. Fakat yan tarafta yatan anamızı da görmüşlerdir.

İşte biz böyle anaların evlatlarıyız…

İŞTE BEN BU YÜZDEN TÜRK OLDUĞUM İÇİN GURUR DUYUYORUM!

 
Toplam blog
: 37
: 967
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Blog yazarlarından Esma Kahraman'ın önerisi üzerine yazılarımı sizlerle paylaşmaya karar verdim. Esm..