Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

Türk Telekom Arena'nın Galatasaraylılaştırılması

Türk Telekom Arena'nın Galatasaraylılaştırılması
 

Galatasaray yıllardır özlemini duyduğu stadyumuna bir kaç gün sonra kavuşacak. Kuşkusuz bu çok uzun bir sürecin sonunda gelinen mutlu bir finaldir. (Bir başka şekilde ifade etmemiz gerekirse, yeni başlangıçtır.) Özellikle stadyum projesi hayalinin peşinden koşan bugün birinin hayatta olmadığı başkanları için nasıl zahmetli yılların geçmiş olduğunu elbette yaşayanlar bilecek, hatırlayacaklardır.

Galatasaray taraftarının bir kısmı için başkanlığı döneminde istenmeyen adam ilan edilmesine karşın iki şampiyonluk kazandırmış Sn. Özhan Canaydın’ın stadyum projesinin gerçeğe dönüşmesi için harcadığı mesai bütün futbol kamuoyu tarafından yakından takip edilmiştir. İşte bazen bir adam çıkar kader çarkına müdahalede bulunur, olmaz denileni gerçeğe dönüştürür. Özhan Canaydın böylesi bir kişiliktir. Galatasaraylıların yine bir kısmı onu Ribery’i elinden kaçıran başkan olarak hatırlamakta ısrar edeceklerdir ancak bugün ismi medyada pek anılmıyor olsa da Türk Telekom Arena onun çocuğudur.

Son on yılda ülkemizde birçok spor kompleksi projesi hayat buldu canlandı. Bunun son örneklerinden bir tanesi 2000 yılı olimpiyat oyunları için planlanmasına karşın yapımı yıllarca sürmüş, geçtiğimiz sene 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasına ev sahipliği yapmış olan Sinan Erdem Spor Salonuydu.

Modern yapılar hem taraftarın kendisini farklı bir şekilde örgütlenmesine hem de sporcunun motivasyonuna etki etmektedir. Sinan Erdem de bu anlamda üzerine düşeni sanırım bu turnuvada yerine getirmeyi başarmıştır; bu sene Fenerbahçe Ülker ve Efes Pilsen’in Euroleague serüvenine ev sahipliği yapmayı sürdürmektedir.

Fenerbahçe’nin son on yılda Galatasaray’a Kadıköy’de kurmuş olduğu üstünlüğün geri planında bir şekilde Şükrü Saraçoğlu atmosferinin etkisi vardır.

Galatasaray özellikle Ali Sami Yen Stadyumu’nun 1980’li yılların başında tekrardan hizmete girmesi ve maçlarını burada oynamaya başlamasıyla yeniden yapılanma sürecine girmiş, son yirmi yıla damgasını vuran bir takım haline gelmişti. Ancak hem stadyumun eskimesi hem de Galatasaray’ın sahip olduğu parçalı ve dağınık spor komplekslerinin dışa yansıyan görüntüsündeki gibi dağılmaya başlayan yapısı yenilenmeyi zorunlu hale getiriyor, dayatıyordu.

Son zamanlarda Ali Sami Yen Stadyumu’ndaki maçların televizyona yansıyan; başkanın oturduğu koltuğun hemen önündeki elektrikli sobanın ve onun borulara dolanmış elektrik kablosu ve üçlü fişinin görüntüsü aslında her şeyi tüm çıplaklığıyla bambaşka bir açıdan gözler önüne seriyordu.

Günümüzde her ne kadar tamamen unutulmuş olsa da insanın zamanını geçirdiği mekanların niteliği, şekli, ona gösterilen özen yani mimari tasarım çok önemlidir.

Galatasaray’ın camia olarak Ali Sami Yen Stadyumu ile olan ilişkisinin son on yılda nasıl bir trajediye dönüşmüş olduğu hafızalarda tüm canlılığıyla ortadadır. Bugün anlamı tekrar tekrar hatırlanmaya çalışılsa da Galatasaray, her fırsatta bu stadyumdan kurtulmaya çalıştı. Hatta 2001-2002 sezonunda terk etti de. Ancak bir şekilde kader onları yine bir araya getirdi. Kuşkusuz bu süreç stadyum, taraftar ve futbolcu ilişkisini dejenere hale getirdi; bu bir tesadüf müdür, yoksa bir birikimin sonucu mudur son üç dört aydır Ali Sami Yen’de Galatasaray’ın yaşadıkları da belki de bütün bunların dışa vurumuydu.

Kuşkusuz yukarıdaki paragraftaki düşünce ve duygularla birlikte birçok Galatasaraylı bugün eski stadyumlarının olduğu yerde yeni bir stadyumları olmalarını tercih ederdi. Çünkü yapı tek başına bir anlam ifade etmez, çevresiyle bir bütünlük sağladığında başka bir sinerji taşır.

Türk Telekom Arena, Galatasaray’ın 2010’lu yıllarına hizmet verecek, kuşkusuz onu yeniden plan ve program yapmaya zorlayacak çok önemli bir yapıdır. Galatasaray taraftarının da ona bu gözle bakıyor olduğunu düşünüyorum.

Sn. Adnan Polat açılış maçı için 200 bin kişiden talep geldiğini söyledi. Tamamı gerçek olsa bile bu bir şey ifade etmiyor. Stadyumları taraftar sessizliği kadar itici ve çekilmez yapan başka bir şey olamaz. Bu nedenle yeni yapıya yepyeni hava verecek ve onu Galatasaraylılaştıracak enerji ancak her maça gösterilecek ilgi ile yaratılabilir.

Küçükyoncalı İlköğretim Okulu’na Futbol Sahası yapılması için...

Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı Küçükyoncalı İlköğretim Okulu müdüründen bir mesaj aldım. Bu mesaj benimle birlikte önemli bir takım kurum ve kişilere de gönderilmişti. Müdürümüz Sn. Mustafa Sevinç binanın hemen yanındaki boş araziye bir futbol sahası yapılması için yardım talebinde bulunuyor. Kendi imkânları ve planlaması çerçevesinde de bir maliyet çıkarmış; 10.000 TL. Bütün arzusunun 170 kişilik okulun öğrencilerinin koşup, enerjilerini bedensel sağlıkları için yönlendirecekleri bir spor alanına sahip olması olduğunu ifade ediyor. Benim elimden bununla ilgili bu sayfada duyuru yapmak dışında bir şey gelmiyor.

Bağlantı kurmak isteyenler okul müdürü Sn. Mustafa Sevinç’in mail adresini benden isteyebilirler.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..