Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Türkan Saylan darbecinin kralıdır!

Türkan Saylan darbecinin kralıdır!
 

Türkan Saylan darbeciymiş!


Prof. Dr.Türkan Saylan'a reva görülenleri ibretle izliyorum, sayın Başbakanımız hangi duygularla izliyor acaba? Ya sayın Cumhurbaşkanımız Gül? Bu memlekette yargı bağımsızlığı diye diye bir şeyler yapılıyor ve devleti yönetenler seyrediyorlar.

Yargı bu kadar güçlü mü? Ne ordu ses çıkarıyor ne devletin en üst tepelerindeki sorumlular.

Başbakanımız DAVOS'taki davranışı yüzünden Türkiye'de kahraman ilan edildi sempatizanları tarafından. Ne yapmıştı da kahraman olmuştu? Tahminime göre, önceden planlanmış bir şekilde İsrail Cumhurbaşkanı Simon PERES'e çıkıştı. Efelendi de diyebiliriz, düpedüz hakaret etti.

Sebep neydi?

Gazze'ye yapılan hava saldırısı. Gazze halkı adına konuştu bizim başbakanımız. Ama Türk halkı adına susuyor.

"Hooop! Orada neler oluyor? Bu profesörleri, rektörleri, emekli generalleri, gazetecileri, saygın ve güvenilir insanları Ergenekon Örgütü Üyesi diye teker teker tutuklayıp da ne yapıyorsunuz? Bu mu demokrasi?" diye kimseye efelenmiyor. Gazze halkının problemlerine savunuculuk yapan bizim başbakanımız, kendi halkının başına gelenleri seyrediyor.

İster istemez insanın aklına bazı sorular geliyor. AKP, Din merkezli bir devlet oluşturma hedeflerinin önünde gördüğü çağdaş düşünen, Atatürkçü, laik, demokrat insanları ortadan kaldırma, sindirme operasyonu mu yapıyor?

Tüm bu tutuklamalar Başbakanın talimatı ile gerçekleşiyormuş gibi görünüyor benim durduğum yerden. Başbakan seyrediyor.

İnternette mail yoluyla dolaşan bir yazı var bugün bana da geldi. Hülya GÜLCEK arkadaşımız göndermiş. Kaynağı belli olmadığı için maalesef belirtemeyeceğim. Ama aşağıdaki bu yazıyı siz değerli okuyanlarla paylaşmak istedim. Yıldızların arasındaki bölüm internetten bana gelen yazıdır.

Türkan Saylan darbecinin kralıdır!

* Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evinde “Ergenekon araması”nın yapıldığını öğrenince şaşırmadım.

* Tam, “Neden şaşırmadığıma şaşırmış bir şekilde” televizyonları izlerken, sağ olsun Mehmet Altan imdadıma yetişti.

* CNN Türk’e gelişmeleri değerlendirirken, “Darbeciler elbette yargılanmalıdır” dedi.

Tabii ya, olay bu:

DARBECİ bunların hepsi!

Hele Prof. Dr. Türkan Saylan’ın darbeciliği yıllar öncesine dayanıyor.

Yaptığı darbeler, saymakla bitecek gibi değil üstelik:

* İlk darbesini lepra hastalığına karşı yaptı bu çılgın kadın! Toplum tarafından dışlanan, doktorların bile ellerini sıkmaktan korktuğu cüzzam hastalarını bağrına bastı. Tıptaki bütün gelişmeleri ülkemize getirerek, binlerce cüzzamlıya hayat verdi. 25 yıl boyunca ülkenin gezilmedik bir karış toprağını bırakmadı ve gittiği her yerde cüzzamlı aradı. Sonunda cüzzama karşı inanılmaz bir DARBE YAPTI!

* Cinsel yolla bulaşan Behçet hastalığını da unutmadı. Onlarca poliklinik kurdu; Behçet’e DARBE YAPTI!

* Bu hastalıklarla mücadele etmek için dolaştığı Anadolu’da bir büyük hastalık daha keşfetti: Aileler kız çocuklarını okutmuyorlardı. Hemen kendisi gibi “darbeci” birkaç arkadaşıyla birlikte bir dernek kurdu ve “Anadolu’da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak” kampanyası başlattı... Kızlarını okutmak istemeyen babalara DARBE YAPTI!

* “Kardelenler Kampanyası”nı başlattı, tutuculuğa DARBE YAPTI!

* “Bilgi Toplumu Kızları”yla, cahilliğe DARBE YAPTI!

* “Her Kızımız Bir Yıldız” diyerek, kaderciliğe DARBE YAPTI!

* “Geleceği Taşıyan Kızlar”la, geçmişe DARBE YAPTI!

* “Bir Işık da Siz Yakın”la, karanlığa DARBE YAPTI!

* “Geleceğin Doktorları”na destek verdi, tüm hastalıklara DARBE YAPTI!

* Yardımseverlerden topladığı paralarla onlarca okul, yurt yaptırdı; Milli Eğitim Bakanlığı’na DARBE YAPTI!

* Yetişkinler için okuma yazma, meslek edindirme kursları düzenleyerek, işsizliğe DARBE YAPTI!

* Anadolu’daki okulları müzik aletleriyle donattı, sessizliğe DARBE YAPTI!

* Bugüne kadar 70 bine yakın çocuğa burs vererek, yoksulluğa DARBE YAPTI!

* Yakalandığı “amansız hastalığa” aldırmadı, doktor arkadaşlarının birkaç ay ömür biçmelerine inat yaşama sarıldı; kansere DARBE YAPTI!

* O hasta haliyle ülkede olup bitenlere sessiz kalmadı; Atatürk devrimlerine ihanet edenlere DARBE YAPTI!

* Hastalıktan konuşamayacak haldeyken bile meydan meydan dolaşıp tehlikeye dikkat çekti; “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” partiye DARBE YAPTI!

* Tüm bunları yaparken çağdaşlıktan, çok seslilikten, demokrasiden ödün vermedi. Gittiği her yerde, “Ne şeriat, ne darbe” diye haykırdı; DARBECİLERE DARBE YAPTI!

***

İşte bu yüzden gönül rahatlığıyla haykırıyorum ki; darbecinin kralıdır Türkan Saylan!

* Onun evini aratan, derneğinin hesaplarına el koyduran, 70 bine yakın öğrencisinin burslarını ödenemez hale getirenler de...

* Onları ayakta alkışlayan Mehmet Altan gibi “demokrasi kahramanları”(!) da haklı!

* Hastalığına aldırmayın, gözünün yaşına bakmayın. Kaldırılmış olan idam cezasını, sırf onun için yeniden getirin!..

* Yoksa bugüne kadar devirdiği karanlıkların, savaştığı hastalıkların hatırı kalır...

ASIN BU DARBECİ KADINI!

SIRA!

Dünkü gözaltıları ve aramaları izlerken, aklıma dünyaca ünlü Alman şair ve tiyatro yazarı Bertolt Brecht geldi...

Bir şiirinde aynen şunları yazmıştı:

* Naziler önce komünistleri tutukladılar; komünist değilim diye ses çıkarmadım.

* Sonra Yahudiler’i tutukladılar, Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.

* Sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım.

* Sıra bana geldiğinde etrafta, tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı!

Umarım sıra size gelmez!

**

Şimdi olayları sakin sakin seyredenler çok. CHP lideri BAYKAL ara sıra ses çıkarıyor, bu durumu eleştiriyor ama yeterli değil.

MHP lideri BAHÇELİ ara sıra kükrüyor ama o da yeterli değil.

Başka bir yerlerden, etkili ses gelmiyor. Hemen herkes seyretmekte ve beklemekte.

Başkent Üniversitesi Rektörü, değerli bilim adamımız Prof. HABERAL tutuklandıktan sonra kalp spazmı geçirdi, şu anda yoğun bakımda.

Bu kadar faydalı işler yapmış, dünyaca ünlü bir profesör, tutuklanmaya, hapse atılmaya dayanamaz. Ameliyat edeceği, organ nakli yapacağı hastalarını bırakıp cezaevine gitti. Kalbi tekler tabii. Acil şifalar diliyorum.

Değerli profesörümüz Türkan SAYLAN'ın sağlık durumu zaten iyi değildi, birkaç aylık ömrü olduğu söyleniyor. Ama yılmadan çalışıyor. Böyle insanları başımızın üstünde taşıyacağımıza ayaklarımızın altına alıyoruz. Yazıklar olsun bu zihniyete!

Mustafa Mumcu, 21 Nisan 2009 / 00:40

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..