Türkan Saylan siyasi kimlik olmuş!

Evet, evet! Öyle olmuş, daha kaç gün oldu ki uğurlanalı, bir profesörü, bir çağdaş Türk kadınını, bir eğitim gönüllüsünü uğurlamıştık, sevgi ve saygılarımızla, siyasi bir kişiliği değil…

Ne olmuş, nasıl olmuşsa bazı kurumlar nezdinde bir titr daha eklenmiş bu arada Türkan Saylan’a ve

<ımg alt="" src="http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2009/05/26/fft16_mf250346.Jpeg">


Pankartlarının açılmasına “Siyasi amaçlı, gerginlik yaratır!” düşüncesiyle izin verilmemiş polis tarafından Beşiktaş-Galatasaray maçında!

Çağdaşlık mı siyasal kimlik, Atatürk sevdası mı, ah yoksa kadın oluşu mu, benim aklım ermedi diyeceğim ama, aklım eriyor çok şükür, eriyor da, bir insan nasıl olur da bu kadar köhne kalmayı, bu kadar perdelerini ve pencerelerini kapatmayı isteyebilir, işte aklımın eremediği nokta yalnızca budur!

Böyle insanların zihniyetlerinin yalnızca kendilerini değil, ait oldukları toplumları da karanlığa sürükleyeceklerini bilmemden dolayı, günlük güneşlik, verimli, yer altı, yerüstü zenginliklere sahip olan toprakların serpilip, yediveren güller gibi açacağına kuytulara, kuyulara çekilmesini; birilerinin alkışlamasını, diğerlerinin yardım etmesini, bazılarının seyirci kalmasını inanın anlayamıyorum!

Günlük güneşlik topraklara yakışır şekilde, başımı göğe kaldırıp, gülümsemek istiyorum!

Ey Türkan Hoca, pankartlara el konabilir, yazılara, sözlere sansür!

Yüreklere ve düşüncelere de zincir vurulamaz ya!

Gülgün Karaoğlu
Mayıs,26/09