Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '19

 
Kategori
Dilbilim
 

Türkçede Süreç

Türkçe, ortak duygular, düşünceler oluşturarak ulusal birliğimizi sağlayan en önemli öğedir.Türkçe, gelişmiş bir yazı dili olarak ilk kez Orhun Yazıtları’nda yazıya dönüşmüştür. Tarih boyunca birçok Türk boyu değişik diyeleklerle Türkçeyi yaşatmıştır.

Türkiye Türkçesi, ulusal başkaldırının bir boyutu olarak 20. yüzyılın başlarında Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem’in Genç Kalemler dergisini çıkarılmasıyla somutluk kazanır. Bu dergiyle Türkçeye dönüş, Türkçe düşünüş başlamış olur. Onların ”ulusal dil, ulusal yazın” anlayışını savunmaları ulusal yazın akımının yaygınlaşması sonucudur. (Atilla Özkırımlı,Tarih İçinde Türk Edebiyatı, s.283 / Türk Dili , Dil ve Anlatımı)

Türkçe düşünmek, Türkçe anlatmak zorunluluğu “Türkçe giderse Türkiye gider.” (Oktay Sinanoğlu, Hedef Türkiye) gerçeğinden kaynaklanmaktadır.

“Türkçe; düşüncemizin, duyarlılığımızın, dünyayı algılama, yorumlama gücümüzün toprağıdır. Kendi diliyle yaşama bakamayan toplumun özgür olması,bağımsız olması düşünülemez.”
( Mehmet Başaran, Çağdaş Türk Dili, Nisan 2002)

Atatürk,
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.”
özdeyişinde güzel duyularla bezenmiş; anlama, anlatma becerileri edinmiş; uluslaşma yolunda yurttaşlık bilincine ulaşmış kişilerden oluşan bir toplumu yaratmayı bizlere görev olarak veriyor.

Öğretmen ozan Rıfat Ilgaz, Türkçemiz adlı şiirinde bakın öğrencemizin Türkçe olduğunu nasıl anlatıyor:
“Annenden öğrendiğinle yetinme
Çocuğum, Türkçeni geliştir.
Dilimiz öylesine güzel ki
Durgun göllerimizce duru
Akar sularımızca coşkulu
Ne var ki çocuğum
Güzellik bakım ister
Önce türkülerimizi öğren
Seni büyüten ninnilerimizi belle
Gidenlere yakılan ağıtları
Her sözün en güzeli Türkçemizde
Diline takılanları ayıkla
Yabancı sözcükleri at
Bak, devrim, ne güzel
Barış, ne güzel
Dayanışma, özgürlük
Hele bağımsızlık!
En güzeli sevgi
Sev, Türkçeni çocuğum
Dilini sevenleri sev

*
Türk Oğuz beğleri, budun eşidin!
Üze tenri basmasar, asra yir telinmeser
Türk budun İlinin törünün kim artatı.


Bugünün Türkçesiyle:
Türk Oğuz beyleri, ulusu işitin!
Üstte gök basmasa, aşağıda yer delinmese,
Türk ulusu ülkeni, töreni kim bozar. (bozabilir)

Göktürk Yazıtları / 8.yüzyıl
*

Günlerden gecelerden sonra Ay Hatunun gözi bodadı.Bir irkek çocuk toğırdı. Yüzü gök, ağzı ateş kızıl, saçları, kaşları kara idi.Anasının göğsünden ilk sütü emdi bir daha emmedi. Çiğ et, şarap tiledi, dile gelmeye başladı.Kırk günde büyüdü, yürüdü, oynadı. Vücudu tüylü idi. At sürüleri güder, ata biner av avlanırdı.

Ben sizlere oldum kağan
Alalım yay ile kalkan
Daha deniz, daha müren
Güneş bayrak, gök kurıkan


müren:nehir
kurıkan:çadır
Oğuz Kağan Destanı / 3.yüzyıl

*

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..