Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '16

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kasteden Fethullah Gülen'i son bir kez daha anlatayım ki...

...ONU "MAZLUM" GÖRENLER, 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE KARŞI "DİRENMEK" YERİNE, "NE OLUR NE OLMAZ" DİYEREK, YALNIZCA "İZLEMEKLE" YETİNENLER BİR KEZ DAHA DÜŞÜNSÜNLER...

*

Amerika Merkezi Haber Alma Teşkilatı(CIA)'nın Ortadoğu Masası şeflerinden Graham Fuller, yeni stratejilerinin işaretini şöyle vermiştir: "Ilımlı İslami benimseme, Atatürk görüşlerinden vazgeçme, Ortadoğu ve Kafkaslarda serbest piyasanın ve ABD'nin tavsiye ettiği İslam'ı yaymak"(1).

Türkiye'de "Ilımlı İslam" projesini hayat geçirmek isteyen ABD, bu projenin başına  Türkiye'de "Ilımlı İslam" kimliği ile tanınan Fethullah Gülen'i getirdi.

Fethullah Gülen'in, ABD'nin parasal yardımları ile, özellikle Orta Asya, Rusya ve Balkanlardaki okullaşma hareketi; aslında, yukarıda ifade edilen stratejinin gerçek amacını maskelemek içindi...

Daha sonra, Fethullah Gülen'in, ABD destekli "sinsi emelleri" ortaya çıkmasına rağmen, başta bir kısım siyasiler, bir kısım medya ve hatta kimi Atatürkçüler(x),  bazı  halk kesimleri, onu ve yandaşlarını "bir çeşit cemaat" diyerek  "hoşgörü" ile karşıladılar...Aynen günümüzde olduğu gibi...

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM), Savcılığının iddianamesinden çıkarılan şu sorulara bakın (2):

- Fethullah Gülen, müritlerine, neden "Anayasal kurumlardaki güç ve kuvveti cephenize çekinceye kafar, her adım etkendir" diyor?

- Neden, mülkiye, adliye ve askeriye başta olmak üzere devlette teşkilatlanma isterken, "buradaki arkadaşlarımızın korunması çök önemlidir" diyor?

- Neden, Arapça eğitimin kaldırılmasını devletin bir yanılgısı olarak görüyor?

- Neden Cumhuriyet Dönemini kötülüyor ve bu dönemi kendi tarihi olarak görmüyor?

- Neden, İslamcı çeteler gibi, tebliğ ve cihat konuları üzerinde hassasiyetle duruyor?

*

Yazdığım kitabımın konuyla ilgili bir bölümünde, "savcılık iddianamesinde yer alan bu soruların, Fethullah Gülen Hareketi'ni savunan devlet ve hükümet  yöneticileri ile bu hareketi demokrasinin içine sığdırarak,  onunla el ele tutuşarak medyada pozlar veren; ondan ödüller alan, Atatürkçü geçinen ve devletin saygın eğitim kurumlarında Atatürkçülük dersi veren bazı kişilere yöneltmek gerekir" şeklindeki düşüncemi belirtmiştim.

*

Fethullah Gülen Hareketi, İslam'ın  gerçek yüzünü göstermekten çok, tüm insanları kucaklayan bir "hoşgörü" felsefesi olarak tanıtılmıştır...Üniversitelerde hedef kitlen olarak seçilen gençlere, bu hareketin Türkiye'de laik, demokratik düzeni bozacak bir hareket olmadığı, bunun Türk insanı için  bir eğitim hamlesi imajı verilmek istenmiştir...Hedef kitle olarak seçilenler, ortaokulun son sınıfındaki ve liselerdeki gençlerdir...Çünkü, gençlerin en cahil olmakla birlikte en idealist oldukları zamanların bu yaşlar olduğu düşünülmüştür.

Ankara DGM Savcılığı'nın İddianamesi'nde, Fethullah Gülen Hareketi'nin Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) içine sızma gayretlerinden ve polisi TSK'ya karşı kullanma amaçlarından da söz edilmektedir(3) :

"Fethullahçılar, İmam Hatip okulu çıkışlılarını Harp Okullarına sokma girişimleri başarısız kalınca, Türbansız ve kültürlü bayanları askeri öğrenciler ile tanıştırıp evlendirme yolunu seçerek(xx) 10 yıl içinde TSK'da söz sahibi olmayı hedeflemişlerdir. Bunun yanında, devlet ve hükümetten 'hoşgörü' kredisi alan Fethullahçılar, TSK'yı ele geçirmek amacıyla, subay ve astsubay çocuklarını kendi okullarında ve dershanelerine kaydettirmeye; yetiştirilen bu çocukları askeri okullara sokmaya çalışmışlardır".

*

18. Haziran,1999'da ortaya çıkan ünlü kasetinde, Fethullah Gülen, Cumhuriyet rejimini nasıl yıkacağını şöyle açıklıyordu(4): "Durmadan çalışmalıyız. Hem de hiç durmadan...Zamanı gelince, uygun bir boşluk bulunca maratona geçeriz"

15 Temmuz 2016'da, bu boşluğu bulduklarını sandılar ama; TSK içindeki, Harp Akademileri'nden hiçbir şey öğrenmeden mezun olan "Fethullah torpilli" çürük elmalar, Akademi'deki ders içi sınavlarda bile "sıfır" not alacak "başarısız bir planlama" ile darbe girişimini ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

*

Daha fazla uzatmaya gerek yok...Koskoca kitabı buraya sığdıramam ki...

Fethullah Gülen'in ABD destekli projesi ve sinsi planları ortaya çıktıktan sonra Amerika'ya gidip orada yerleşmesi, "gizli ve sinsi" faaliyetlerini oradaki bir merkezden sürdürmesi de, ABD desteğinin 20-25 seneden beri azalmadan sürdüğünün bir kanıtıdır...

*

Bu yazdıklarımı okuyanlar, sanki, 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminden sonra, İktidarın "kamu kurum ve kuruluşlardan, Fethullah Gülen Hareketi'nin içinde olanları ve bu harekete destek verenleri ayıklarken ortaya çıkan şeyler olduğunu düşünebilirler...

Ama öyle değil...Ben, Fethullaçıların, Askeri Liselere ve Harp Okullarına, yukarıda belirttiğim şekilde kanca atmak istediklerini öğrenince uyandım...O andan itibaren de, özellikle Cumhuriyet ve Milliyet Gazeteleri'de okuyucuya ayrılan köşelerde konu ile ilgili yazılar yazdım...Sonra oturdum, 120 kadar kaynaktan yararlanarak bir kitap yazdım...Bu kitabın esası, "sosyopolitik ve sosyokültürel boyutu ile Türkiye'deki irtica" konusunu irdelemekti...Ama, kitabımın önemli bir bölümünü de "Fethullah Gülen"e ayırdım...

Bu kitabı yazdığım yıl;

Cumhurbaşkanı         : Ahmet Necdet Sezer

Başbakan                   : Bülent Ecevit

Genelkurmay Başkanı: Hüseyin Kıvrıkoğlu

İktidar                          : Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Anavatan Partisi 

Bilinsin istedim...

*

Bugün ortaya çıkmış gibi algılanabilecek bu olayları, 2001'de yani 15 yıl önce yazdım...15 yıl önce uyuyanların büyük bir bölümü hala uyuyorlar...Bazıları da, afyon yutmuş gibi hala ayılamadılar...

Fethullahçı "çürük elmalar" için, yani Fethullah tarafından okunup üflenmiş 1 Amerikan dolarını "muska yapıp" boynunda taşıyanlar için diyeceğim fazla bir şey yok; onlar uyuşturucu bağımlısı gibi...

Ama, benim asıl diyeceğim, Fethullahçı hareketin ne olduğunu anlamalarına rağmen "geçici bir dünya hevesi" olan "siyasi ikbal" için hala Fethullah'tan medet umanlaradır...

*

Türkiye, ne "başkanlık geldiği" zaman, ne de "başkanlık gelmediği" zaman bölünecek... Asıl bölünme, tüm siyasi partiler ve bu partilere oy verenler, ABD destekli Fethullahçılara karşı birleşmediği zaman olacaktır...

Eğer, Fethullahçı darbe girişimi başarılı olsaydı, gündemimizin konusu, "ERMENİSTAN" ve "KÜRDİSTAN"  olabilirdi...

ABD'nin bu amacı, her zaman için vardır... Bunun, Türkiye'de kurulacak "başkanlık sistemi" ile doğrudan bir ilgisi ve ilişkisi yoktur...

Bu da bilinmelidir....

 

cdenizkent

 

 

---------------------------- :

(1)   Alpaslan Işıklı, Said-i Nursi, Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanları, İstanbul: Cumhuriyet Gazetesi Yayını, 2001, s.23

NOT: Aynı tarihte, yani 2001 yılında ben de, Fethullah Gülen'e fazlasıyla yer veren bir kitap yazmıştım. Zaten burada yazdıklarımın bazıları da, kendi kitabımdan alıntılardır...

(x) Bunlardan biri doktora eğitimimde hocamdı...

(2) "Ankara DGM Savcılığı'nın İddianamesi", Milliyet Gazetesi, 1 Eylül 2000

(3) Milliyet Gazetesi, 1 Eylül 2000

(4) Oral Çalışlar ve Diğerleri, Yazı Dizisi-16, Cumhuriyet Gazetesi, 3 Temmuz 2000

 

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..