Türkiye'de Maganda Terörü (Kadına Şiddet)

Türkiye'nin kangren olmuş bir yarası ve sorunu var ki, o da yıllardır bir türlü önüne geçilmeyen, önlem alınmayan ve engellenmesinde herhangi bir somut adım atılmayan, sonucu cinayetlerle, ölümlerle ve katliamlarla biten Maganda terörü ve felaketidir. Bunun başında, kadına şiddet ve kadın cinayetleri'nin geliyor olması ise ayrıca önem arz ediyor toplum için.

Yıllardır, gün geçmiyor ki haberlerde bir Maganda terörü, cinayeti, felaketi, olayı ve hadisesi yaşandığı haberleri verilmesin. Son zamanlarda özellikle kadın cinayetlerinde ya da trafikte yol verme kavgasında, sünnet ve diğer düğünlerde, asker uğurlamada veyahut aile içi kavgada ve yakın arkadaşlar arasında çıkan münakaşada, sevgililer arasında yaşanan olaylarda adeta kontrolsüz bir maganda terörü almış başını gidiyor.

Bunu özelliklle belirtmek gerekir ki, bu Maganda terörünün en büyük mağduru ve hedefindeki kişi ya da kişiler daha çok kadın ve çocuklardır. Şiddet ve istismar olayları dahil erkek terörü, eski koca, sevgili dehşeti de diyebileceğimiz bu Maganda terörünü, hep bu vasıflara sahip kişiler yapıyor ve cinayetleri işliyor. Bu Maganda terörü ve sonucunda yaşanan olaylar, cinayetler ve katliamların çoğu ruhsatsız silahlarla yapılıyor olması, son zamanlarda tartışmaları da beraberinde getirdi hiç şüphesiz. Bunu da özellikle belirtmek gerektiğini ve üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğunu göz ardı edilmemli. Bu tartışmaların haklılık payına baktığımızda ise, nedeni daha da iyi anlaşılacak olan şu ki, geçen günlerde açıklanan, bu konu hakkındaki  araştırma sonuçları ve inanılması güç rakamlar.

Umut vakfı'nın araştırmasına göre,Türkiye'de satışı yapılan 25 milyon silahtan, yaklaşık 21 milyondan fazlası ruhsatsız. Burada asıl önemli ayrıntı ve husus ise, silahların çoğu internet üzerinden rahatça satışının yapılıyor olması.  Herkesi dehşet içerisinde bırakan bu silah satışı ve ayrıca ruhsatsız olanların çoğunluğu oluşturması, bu işin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığı'nın göstergesi. Bunun sonucunda da genellikle ruhsatsız silahlarla işlenen cinayetlerin, katliamların ve olayların  çoğunlukta olması, işin vahametini gözler önüne seriyor.

Daha geçen günlerde platonik ve psikopat sevgilisi tarafından, ruhsatsız pompalı bir tüfekle öldürülen, '' Pelin Palandöken'' olayı ve bu hafta Tekirdağ'da baba oğul işbirliğiyle katledilen Ayşe adlı genç kadının cinayetleri ise buna benzer, özellikle kadın cinayetlerinin ve erkek terörünün hala canlı bir örneğini teşkil ediyor. Bütün Türkiye'yi yasa boğan bu ve buna benzer kahredici cinayetlerin, olayların ve vahşetin bir daha yaşanmaması için yetkilileri ve sivi toplum kuruluşlarını acil koduyla göreve çağırmakla beraber, artık herkesin de taşın altına elini koyması ve Türkiye olarak, toplum oalarak ne gerekiyorsa yapılmalı ve gerekli sorumluluğu herkes yerine getirmelidir. Devlet ve hükümet olarak bu tür cinayetlerin ve katliamların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm yasa, caydırıcı ceza ve kanunları çıkartmalıdır. Gereksiz ve ihtiyaç olmayan silahların, özellikle ruhsatız silahlanma'nın önüne geçilmelidir.

Bir devlet, kendi halkı'nın bu kadar silahlanmaya neden göz yumuyor ve izin veriyor anlamak mümkün değil. Gerekli ve caydırıcı yasalar neden bir an önce çıkartılmıyor. Her gün bir canın daha gitmesine, kişilerin hunharca katledilmesine seyirci mi kalınacak. Kangren olmuş bu Maganda terörü ve özellikle kadın cinayetlerinin tedavi ve gerekli rehabile adımları atılmayacak mı? Bu hala cevaplanması gereken bir sorun olarak devam ediyor.