Türkiye'de yaşadığımız için şanslıyız, kaymaklı ekmek kadayıfı kıvamındayız...

 AKP iktidarı “ileri demokrasi” masalı, açılım bombardımanı ile muktedir oluncaya kadar herkesi kullandı! Liberaller, sözde solcular, sözde devrimciler, Kürt siyasi aktörleri... dinciler, cemaatler... eski düzenin mağdurları, sermaye kesimi AKP iktidarına sınırsız destek verdiler.

Papazın hikayesinde olduğu gibi ülkede yaşanan hukuksuzlukları görmezden geldiler, susmanın ötesinde yaşanan trajedileri bir nevi intikam histerisine tutularak izlediler.

***

Bitmeyen dava süreçleri, uzun tutukluluk süreleri... Parasız eğitim isteyenlerin, demokratik tepkilerini yumurta atarak gösteren üniversiteli gençlerin tutuklanmaları, muhalif olanların torba davalar ile oyundan atılmaları...

İktidarın geçmişte karşı çıktığı kurumları ele geçirerek muktedir olması. YÖK, HSYK... Her alanda kaleleri adeta fetih ederek AKP flamasını burçlara dikmesi...

***

Şimdi seslerini yükselten liberallerin sızlanmalarının bana göre “günah çıkarma ayini” olduğunu söylemem gerekiyor. Bu satırların yazarının blog sayfalarında liberallere dair onlarca yazısının tanıklığını not edip geçelim.

Ülkenin en önemli problemi olan “Kürt Sorunu”nun aktörlerinden Karayılan’ın geçen ay gazeteci Avni Özgürel’e verdiği röportajdan bir alıntıyı paylaştıktan sonra devam edelim. Karayılan adeta AKP iktidarına verdikleri desteği itiraf ediyor; “Mesela biz 2007 seçimini çatışmasız geçirdik. 2009 seçimini daha seçimden önce 2008'in sonunda bizzat ben açıkladım. Eylemsizliği sağladık, eylemsiz geçirdik. 2011 seçimi, 12 Haziran seçimlerinden bahsediyorum, yine çatışmasız bir ortamda geçmesi için biz de üstümüze düşen sorumlulukların gereğini yerine getirdik. AKP de bak onda itina gösteriyordu. Ama sonra baktık ki AKP'nin derdi Kürt sorununu çözmekten ziyade iktidar olmak..”

***

Dün Türkiye’de yaşanan gelişmelere baktıktan sonra herkese yeniden  ‘günaydın’ demek gerekiyor. İlki BDP’nin Diyarbakır’da yapmak istediği mitingin valilik tarafından yasaklanması sonrasında yaşananlar, ikincisi ise 11’incisi yapılacak olan ve 10 yıldır Efes Pilsen One Love Festival’i olarak yapılan müzik festivalinin önce adının değiştirilerek One Love Festival olarak gerçekleştirilmesi ve içki satışının yasaklanması...

İlkinde  “Kürt sorununu” miting yasaklayarak çözme, ikincisinde ise yurttaşın yaşam biçimine, eğlence anlayışına müdahale; ”İleri demokrasi” gaz kesmeden devam ediyor. Twitterda paylaşılanlara göre “Tekbir getirerek yürüyen” tahammülsüzlerden söz etmiyorum bile. 

***

Daha Suriye karasuları/uluslararası sularda düşen uçağımızın nerede ve nasıl düştüğü/düşürüldüğü konusunu çözemedik ama olsun, o kadar kusur “kadı kızında da olur”!

***

Ve her şeye rağmen Suriye’de  değil de Türkiye’de yaşadığımız için şanslıyız; Esad muhaliflere Rus yapımı helikopterler, tanklar ile ders verip katliam yapıyor. Türkiye’de ise sadece gaz ve tazyikli su. Suriye’yi diktatör yönetiyor. Türkiye’de ise çok şükür(!) “dünya lideri Erdoğan”, üstelik “İleri demokrasi”  ile ‘kaymaklı ekmek kadayıfı’ kıvamındayız!