Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Türkiye'de yerel habercilik

Türkiye'de yerel habercilik
 

Türkiye’de gazetelerin haberciliği genelde ajanslara bırakması ve muhabir kadrolarının daraltılması geniş haber ağlarının oluşmasında büyük engel teşkil ediyor. 

Seksenli ve doksanlı yıllarda haberi doğrudan ilk kaynağından kendi muhabiri vasıtasıyla alan gazetelerimiz artık tümüyle haber ajanslarının eline terk edilmiş durumda. 

Eskiden yerel gazete muhabiri, haberini yapıp gazetesinde yayınlardı. Yaygın ya da ulusal basın da o yerel gazeteden haberi kopyalardı. Şimdi ise olay tam tersine döndü. Büyük ve yaygın haber ajansının muhabiri haberi yapıyor, yerel gazete ise o haberi kopyalıyor. 

Bunun en büyük sebebi yerel gazetelerin muhabir çalıştıracak kadar güçlü bir mali yapıya sahip olmaması. Muhabirin aynı zamanda REKLAMCI olarak görev yaptığı gazeteler, sayıca çok olmakla birlikte reklam-haber ayırımını ortadan kaldırmış oluyor. Bu da haberin kalitesini düşürüp bazen de haberi, haber olmaktan çıkarıp tümüyle reklam haline dönüştürüyor. 

Basın İlan Kurumu yasasına göre yerel bir gazetenin resmi ilan alabilmesi için GÜNLÜK olarak o bölgede yayınlanması gerekiyor. En az 10 tane resmi sarı basın kartı sahibi gazeteci çalıştırması ve daha pek çok şartı yerine getirmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu kanun yerel gazeteciliğin önündeki en büyük engel olarak duruyor. 

Siyasetçiler eğer gerçekten yerel gazeteciliğin gelişmesini istiyorsa, önce bu kanunu gazeteciliği teşvik eden maddelerle değiştirmeleri gerekiyor. 

Ülkemizde yerel habercilik şu anda bitme noktasına gelmiş durumda. Gazetelerin tarafsız habercilik yapması isteniyorsa onları mali açıdan rahatlatacak tedbirler ivedilikle alınmalı. 

Bir gazeteci, belediye başkanı daha sonra bana reklam vermez diye belediyenin yaptığı yanlışları yazamıyorsa o bölgede basın özgürlüğünden söz edilebilir mi? 

Yerel basının gelişmesi amacıyla kurduğu dernek vasıtasıyla çok yoğun bir emek sarf eden Gebze Gazetesi sahibi İsmail Kahraman’ın çabalarına değinmeden geçemeyeceğim. Ancak maalesef onun bu güzel çabaları büyük basın kartelleri tarafından sürekli engelleniyor. 

Üzülerek belirtiyorum ki Türkiye’de yerel basının güçlü ve tarafsız olmasını büyük medya tekelleri istemiyor. 

Baskılar “bir tek benim yayın organlarım ayakta kalsın, diğer gazeteler yok olup gitsin” anlayışıyla yapılıyor. 

Yerel gazeteyi zor durumda bırakarak satın almalar, GAZETECİ satın almalar ve nihayet basından sorumlu bürokratları rüşvet yoluyla yönlendirmeler son sürat devam ediyor. 

Daha sonra aynı basın kartelleri utanmadan karşımıza geçip bize “basın etiğinden” bahsediyor. Ar damarı çatlamış bu kişilerin önce insan olmayı öğrenip, sonra da gazetecilik etiğini öğrenmesi gerekiyor. 

 
Toplam blog
: 4
: 668
Kayıt tarihi
: 24.06.11
 
 

İsmim Oben Özaydın. Gazeteciyim. 1966'da, Ankara'da doğdum. Gazeteciliğe 1985 yılında başladım. Çeşi..