Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '09

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Türkiye'de zehirli akrep yokmuş

Türkiye'de zehirli akrep yokmuş
 

Bunları da okuyacaktık en sonunda okuduk. Bir gazetenin gezi yazarı böcek ısırmalarıyla ilgili bir yazı yazmış. Sözü en sonunda akreplere getirmiş.

<ı>“Dünyada her bölgede bulunan akrepler aynı özellikleri taşımıyorlar.
Kendi içlerinde değişik özellikler gösteriyorlar. Hepsi zehirli değil. 1000 kadar akrep türünün 30'u ölümcül zehir taşıyor. Zehirli akrep çeşidi Türkiye'de bulunmuyor. Zehirsiz türleri soktuğunda, bölgede ani keskin acı, şişlik, yanma hissine yol açar. Bu yakınmalar genellikle birkaç saat içinde geçer. Böyle bir durumda buz uygulamak, o bölgede kızarıklık ve reaksiyon gelişiyor mu diye takip etmek, gerekirse ağrı kesici ve alerji ilaçları yeterli olur.”

Bu yazıyı okuyan birisinin Ege’ye veya Akdeniz’e tatile çıktığını düşünün. Tatil sırasında akrep soksun. Canı yanarken bir yandan okuduğu satırları düşünsün, “Aman canım biraz yanar sonra geçer biraz buz bastırayım.” desin. Sonra tahtalıköy dediğimiz yere biletini alsın.

Akrep bizim gündelik hayatımızın bir parçası. Yaz aylarında deliksiz uyku çekemememizin tek sebebi. Gündüzleri bir yerlere saklandıktan sonra geceleri her yerde karşımıza çıkabilirler. Oturduğumuz sandalye, yattığımız yatak, arabanın içi kısacası her yerde. Akrep sokmayan kişi azdır. Akrep soktuğunda önce akrebin büyüklüğüne bakılır. Küçükse telaş edilmez ama akrep orta boy veya büyükse derhal hastaneye götürülür. Ben de üç kez akrep tarafından sokulan biriyim.

İlkinde 3–5 günlük bir akrep soktu. Küçük olmasına rağmen dudağımdan sokmuştu, yaz günü sabaha kadar üşümüştüm belki de canımı en çok akrep sokması buydu.

İkincisinde bir dut ağacına elimi dayadığımda elimde büyük bir acı hissettim. Kendimi hastaneye zor attırmıştım.

Üçüncüsünde ise çok şanslıydım. Hastaneye yetişinceye kadar acısı geçmişti.

Hastaneler ve sağlık ocakları gazetecinin zehirsiz dediği akrepler için özel hazırlık yaparlar. Bol bol panzehir depolarlar. Hatta dut ağacında soktuğu gün hastanede hemşireler “Bugün beşinci” dediklerini duymuştum.

Hayvanlar içinde gördüğüm en deli yaratık akreptir. İnsanların çok korktuğu yılan bile insan görünce önce kaçmaya çalışır eğer zorda kalırsa saldırır. Oysa akrep “süngü tak” emri verilmiş askerler gibi geri dönmeden doğru üstüne saldırır. Akreplerin en büyük düşmanlarından biri tavuklardır. Köylerde tavukların olduğu evlerde akrepler yoktur. Tavuk gördüğü yerde akrebi ağzına atar. İşte doğal denge dedikleri bu olsa gerek. Tavukçuluk köylerde azalmakta. İnsanlar tavuğun bahçelerine zarar vermesinden dolayı ve hazır tavuk ve yumurtanın fiyatının daha ekonomik olmasından dolayı bu türden uzaklaşıyor. Bu sefer akrep sokması vakaları artmaya başlıyor.

Olayın gazetecilik yönü ise daha vahim. En az 20–30 milyon kişiyi yaz aylarında tehdit eden bir böceği zehirsiz sınıfa sokmayı anlamış değilim. Galiba tam masa başı gazeteciliği bu olsa gerek. Tamam, ülkemizde özellikle Karadeniz tarafında olan akrepler zehirli değil. Bu akrepler siyah renkte, iklimin nemli olmasından dolayı hantal ve kuyrukları kısadır. Oysa sıcak yerlerde yaşayan akreplerin zehir taşıyan kuyrukları uzun sarı renkte ve çok hareketlidir.

Akreplerin çiftleşme sırasında dişisinin erkeği öldürmesi, ateşle çevreleyince kendisini sokması karanlıkta UV ışınlarında parlamaları nedeniyle kolayca görünmeleri de onun ilginç özelliklerinden biridir.

Kısaca yazarsam sıcak bölgelerde akrep sokmaları ciddi bir konudur.

 
Toplam blog
: 150
: 2951
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

1975 Aydın doğumluğum, bir Ege sevdalısıyım. Dostluğa, arkadaşlığa önem veririm...