Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Türkiye-Ermenistan maçı, açılım ve maçın hakemi!

Türkiye-Ermenistan maçı, açılım ve maçın hakemi!
 

Ülkemizde bazı olaylar nasılda birbirine benziyor.

Tıpkı olmayan parayı harcama gibi... Tıpkı olmayan parayı tasarruf etmek gibi… Tıpkı olmayan otoyollarımızda hız yaparak bir an önce ölmek gibi… İçinde ne olduğunu bilmeden, açılım paketlerini desteklediğimiz gibi!..

Yetişmiş insan azlığından dolayı hep şikâyet ederken, bir taraftan da yetişmiş insanlarımızı elden çıkarmak için ne gerekiyorsa hep yapıyoruz.

Spor olayını ele alacak olursak; Bu ülkede Fatih Terim’ler, Mustafa Denizli’ler, Ersun Yenal’lar, Şenol Güneş’ler kolay ve çok yetişmiyor.

2002 Dünya Kupasından sonraki ilk Avrupa şampiyonası grup eleme maçları sonunda, şampiyonaya katılamayınca fatura; zamanın teknik direktörü Şenol Güneşe kesildi. Oysa daha bir yıl öncesi, onun liderliğindeki Milli Takım Dünya üçüncülüğünü kotarmış(!) başarının getirdiği rüzgârla hoca el üstünde taşınmıştı. Onun üzerinden pirim yapanlar, başarıdan daha fazla pay alabilmek için Milli Takım oyuncularına birer jeep vermeyi taahhüt etmişlerdi, Sonradan cayınca oyuncular kazan kaldırdılar. Ve Federasyon kasasından her oyuncuya birer jeep verdiler. Tabi bu arada Şenol Güneş’in de başını yediler.

Sonra Milli Takımımızın başına Ersun Yenal geldi. Takım toparlanıp, işler yoluna girince, Hakan Şükür üzerinden yaratılan polemik nedeniyle, onunda kellesi kopardılar! Yerine yeni kellesi kopartılan Fatih Terim’e getirdiler. O da geldiğinin ilk yılında yine Dünya şampiyonasına katılamayıp, hatta İstanbul’daki İsviçre maçı nedeniyle 6 maç seyircisiz ve dış saha oynama cezası almıştık. Sonraki Avrupa şampiyonasına katılan Milli Takımımız, son dakika bereketi(!) ile yarı finale kadar gelip, Almanya’ya 3-2 yenilerek final şansını kaybedip, Rusya ile birlikte üçüncülüğü paylaşmıştı. Bu dünya kupası grup maçlarında; İşler yolunda gitmeyince, son birkaç gün içinde hep birlikte onunda kafasını kopardık!

Başarısızlık için Fatih Terim ve ekibinden başka suçlanacak kimse bulunamadı. Oysa keyfine göre futbol oynayıp, en zor maçlarda harikalar yaratanlar, en kolay maçlarda puanlar kaybederek, dünya kupasına gidememenin önündeki en büyük engeldiler. Başarı anında ortaya çıkan Federasyon görevlilerimiz, başarısızlık anında birilerin kellesini koparmaya uğraştığı kadar kendilerini sorgulasalardı, belki daha başarılı bir Milli Takım görmek mümkün olurdu.

Ha… Milli Takımımız Güney Afrika’da yapılacak 1010 Dünya Şampiyonasına katılmalı mıydı? Evet, katılmalıydı! Ancak; bir ülke futbol ülkesi değilse, kalıcı başarılar elde etmek mümkün olmuyor. Bunun örneklerine bakacak olursak, başta biz, Rusya, Güney Kore, Bulgaristan, Belçika… Uzayıp giden bir liste çıkartmak mümkün!

Gelelim bu günkü maça: Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'taki son maçımızda, oyuncularımız maçın hakemine rağmen Ermenistan'ı 2-0 yenerek, Fatih Terim’e güzel bir veda töreni düzenlendi!

Son günlerin moda deyimi ile açılım rüzgârları esen Bursa Atatürk Stadyumunda maçı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan da izledi.

Karşılaşmada golleri 16. dakikada Halit Altıntop ve 28. dakikada Servet Çetin attı. Zaten 5 dakika sonra da hakem, olmayan bir faul pozisyonu yaratıp, yarattığı faulün etkisi ile Ceyhun Gülselam’ı oyundan attı. Bundan sonra da takımımız ezilmedi!

Ben maçın hakemine taktım. Hakem açılımlardan o kadar etkilenmiş ki, ben nasıl düdük çalarsam çalayım, bana kimse ses çıkarmaz deyip, olmayan bir faul ile oyuncumuzu attı. Daha sonra tüm düdükler Ermenistan lehine çalarken, Emre Belezoğlu’na sanki güreş yapıyormuşçasına, elense çeken Ermenistan’ın 3 numaralı oyuncusuna ses çıkarmayıp, Emre’ye Sarı Kart gösterdi.

Son dönemin açılım politikasından olsa gerek, maçı anlatan spiker ve yorumcu Ömer Üründül de oyuna kendilerini kaptırıp, sarı kart ve kırmızı kartlar konusunda seslerini çıkarmadılar. Oysa görüntünün tekrarında her hangi bir faul olmadığı, Emre’nin şamarı(!) yediği açıkça belli oluyordu. Ermenistanlı oyunculara dokunmanın suç, cezasının serbest vuruş olduğu, Ermenistanlı sporculara her türlü eylemin serbest olduğu bir maçı galibiyetle geride bıraktık.

Bu gurupta galibiyet almayan takım kalmadı! İspanya eksiksiz tamamlarken, Bosna Hersek de kalitesini gösterip 19 puanla play-of maçı oynamaya hak kazandı. Biz maç başına 1.5 puan topladık. Bizi yenen Belçika’yı grubun en zayıf halkaları olan Estonya ve Ermenistan yendi!

Tabi birde maçın FİFA tarafından alınan önlemi vardı. Azerbaycan Bayrağının stadyuma sokulmaması! Herkes şu Ermeni açılımını o kadar ciddiye almıştı ki; her alınan tedbir ve söylem Ermenistan lehine idi. Halk olarak Türk misafir severliğini en iyi şekilde gösterip, “tarih yapanlara” destek oldu!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..