Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye gerçeği

Türkiye gerçeği
 

Seçimlerden sonra yapılan araştırmalar her geçen gün ışığına çıkıyor ve birçok aydınımız ve hatta bilim adamlarımız bu araştırmalar üzerine yazılarını yazıyorlar. Hatta özel kanallarda bu yapılan araştırmalar tartışılıyor ve yorumlanmaya çalışılıyor.


Benim burada belirtmek istediğim önemli bir nokta var ki Türkiye’ de yapılan araştırmalarda, araştırmacıların belki de gözden kaçırdığı önemli bir nokta var ki bu araştırmayı da ters yönde etkileyecek bir durum. Nedir bu durum derseniz; öncelikle ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız söyledikleri ile uyguladıkları aynı olmayan bir toplum olduğumuz unutuyor olmamızdır. Farkında olmadığımız bu özelliğimiz toplumun en aydın kesiminden en okur-yazar düşük kesiminde de aynı olması.


Yapılan araştırmada halkın büyük bir kesime denize mayo ile girmenin günah olduğunu düşünüyormuş. Peki bu araştırma acaba bu insanların yüzde kaçı denize mayo ile girip girmediği sorulmuş mu?


Çünkü öyle bir toplumuz ki evde anne- baba çocuklarına dürüst olmalarını söylerle fakat çocuklarına karşı dürüstçe davranış sergilemezler, okulda öğretmen kopya çekilmesinin yönetmeliğe aykırı olduğunu söyler fakat kendisi sınava tabi kalsa ilk işi kopya çekmeye çalışmak olacaktır, meslek hayatında patron daha çok çalışmaları için tavsiyelerde bulunur fakat işe her zaman geç gelen patronlardır. İşte toplumumuzda söylenenle ve düşüncülerle, eylemler arasındaki en büyük farklılıkları genelce söylemeye çalıştım.


Türkiye’nin en muhafazakar şehri Konya olarak bilinir, ama her nedense en fazla içki tüketimi olan şehirlerin başında gelir. Bu yüzden yapılan araştırmalarda toplum bir baskı altındadır ve toplumun genel doğruları üzerinden anketlere cevap verecektir. Çünkü mayo giymenin günah olmadığını söylerse dine karşı sanki bir suç işlemiş olacağını düşünecektir. Veyahut ta insanlara şu şekilde bir anket yapsak; kırmızı ışıkta size göre geçmek yasak mı diye soru sorulsa toplumun belki de % 100 ü bu soruya yasak diyecektir. Fakat altına hiç kırmızı ışıkta geçtiniz mi? Diye soru sorulsa acaba bu oranda da % yüzü yakalayabilecek miyiz acaba!!


İşte bu gibi toplumsal baskılar üzerine yapılan araştırmaların tutarlılık derecesinin araştırılması daha iyi bir araştırma olacağını düşünüyorum.% 99 unun Müslüman olduğunu söylediği bir ülkede acaba kaç kişi Müslümanlığı hayatında tam anlamıyla yaşıyor. Ben inanıyorum ki toplumsal baskılar olmazsa ülkemizdeki inanmayanların sayısı düşünülenin ya da tahminlerin çok üstünde.

O yüzden yapılan bu araştırmaların çapraz sorularla ve daha çok eylemleri tespit ederek yapılmasının daha mantıklı olduğu düşüncesindeyim.

Türkiye’de ılımlı İslamı uygulamaya çalışan bir parti % 50 lilere yakın oy aldı , fakat ülkedeki vatandaşların yarısı vergisini tam verse bu ülkenin borcunun kalmaz. O zaman seçimi de bir anket gibi düşünürsek ve AKP bu ülkede gerçek muhafazakarların oyunu aldığını ve bu oyları veren bir çok insanında vergi kaçırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Nerde Müslümanlık diye sorarlar bize o zaman???

 
Toplam blog
: 20
: 852
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Ben Hacettepe Üniversitesi fizik öğretmenliği mezunu yeni bir öğretmen adayıyım. Fakat bunların yanı..