Türkiye her zamanki gibi, yüzde elli yüzde elli…

Bir Erken Genel Seçimi daha geride bıraktık.

Tabi ki herkes çok konuşacak, sonuçları yorumlayacak, kazanan alkışlanacak, kaybedenler utandırılacak ama netice de ülkemiz de gerginlik hep devam edecek.

Bu gerginlik hem seçimi kaybeden partilerde devam edecek, hem de ötekileştirilen Türkiye’de devam edecek.

Seçimi kazanan AKP ve seçmenleri “yeniden güç bizde, istediğimiz her şeyi yapar, bizim gibi düşünmeyenleri bir kaşık suda boğarız” diyecekler.

Diğer yandan muhalefet partileri ve seçmenleri “her şeye rağmen biz bu ülkede azınlık değiliz, yüzde elliye karşı yüzde elliyiz” diyeceklerdir.

Bir de bunların üzerine iktidarı temsil edenlerin, sempatizanlarının gerginlik yaratacak açıklamaları da eklenirse, bu ülkede sağ göz sol göze dostça bakmayacaktır.

Şimdiden “Sosyal Medyada” kapışmalar, hakaretler, ağza alınmayacak küfürler resmen başladı. Kraldan daha çok kralcıları gördükçe bu ülke de “demokrasi kültürünün olmadığını sadece siyasi parti biat kültürünün” olduğunu görmekteyiz.

Kutuplaşmanın hüküm sürdüğü ülkemiz de herkesin çok dikkatli olması ve “kraldan daha çok kralcı” olmaması gerekmekte ve bu kişilere bu fırsat verilmemelidir.

Sonuç ne olursa olsun, kazanan hangi siyasi irade olursa olsun, demokrasiye inanalar şunu bilmelidir ki “demokrasi sandıktan çıkan sonucu içselleştirmedir.”

Elbette seçimi kaybeden muhalefet partileri kendilerini özeleştiriye tabi tutacaklardır. Liderler yeniden tartışılacaktır.

Hangi siyasi lider nerede, ne zaman stratejik hata yaptı, bunlar seçmen tarafından değerlendirilecektir ve değerlendirme başlamıştır.

Evet, Türk halkı yine “yüzde elli, yüzde elli” olarak karşı karşıya geldi.

Bu yüzde elli tüm muhalefetin toplamı da olsa Türk seçmeninin iradesini ortaya koymakta ve muhalefette yer almaktadırlar.

Ama iyi bilinmelidir ki, birincilikten sonra ki her sonuç, sonunculuktur. AKP’nin altında kalan tüm partiler sonuncu partilerdir.

Muhalefette olan sadece yüzde elli olarak ifade edilen seçmendir. Siyasi partiler değil. Onlar kendi yüzdelerine bakacaklar. Kendi yüz ifadelerini görecekler.

Yarın sabah uyandığımız da büyük ihtimalle muhalefet parti liderlerinin istifa ettiklerini göreceğiz.

İlk istifa da Devlet Bahçeli’den beklenmektedir.

Umarım huzurlu günler yaşarız. Temennimiz bu da olsa ülke gerçeklerinin daha farklı olduğunu düşünüyorum.

Ali Galip AKYILDIRIM

Eğitimci/Yazar