Türkiye neye bakıyor

Saat, akşam 21.oo. Kanallarda gezinerek, bir arkadaşımla oturmuş televizyon seyrediyoruz;

Açık oturumlar, tartışmalar, haberler. Konu, Kuzey Irak ağırlıklı, her bir kanal seyircilerini aydınlatıcı bilgi veriyor.

Hükümetimizin politikaları, askerimizin görüşleri, yabancı devletler, dış basında yer alan haberler, iç politika, eleştiriler, türban, yargı.

“Oh, ne güzel , halkımız bilgilendiriliyor, halkımız aydınlanıyor. Ne mutlu bize. Türkiye aydınlanıyor.”

“Ne?” dedi arkadaşım,

“ Halkımız bunları izliyor mu?”

“İzlemiyor mu?”

“Bak” dedi arkadaşım,

“Onlar şunlar izliyor.”

Kanalları zapladı, kanaldan kanala hopladı.

“Yalan dünya…”

“ Bak dinle, bir kız yarı adım atarsa, sen bir buçuk adım atacaksın.”

Bir tabut, üstünde yeşil örtü, hazin ve üzüntülü bir cenaze töreni.

“Yılbaşında Monto Karlo, güzelliğinizin şerefine içelim.”

“Kurbağa bacağına ne dersiniz?”

“İzninizle kızınızla bu akşam yemeğe çıkabilir miyim?”

“Şehrazat şu dünyada mutlu olsun diye yapmayacağım bir şey yok.”

“Kardeşim eline silah alıp haraç toplamış.”

“Kara para aklamaya gidiyor, herif cinayetten yargılandı berat etti.”

“Bul abla, eşimi bul, ihanetini affettim, evine dönsün, çoluk çocuk.”

“Sus len, bir daha dövcen mi.”

“Ayol, bu ne biçim çorap.”

“Muhterem cemaat, şu yalan dünyada paylaşamadığınız ne.”

Türkiye bunları izlemiyor mu? Yani arkadaşım yalan mı söylüyor?