Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Türkiye'nin kaderi belki de

Türkiye'nin kaderi belki de
 

 

 

Bu yılın başında “2012 de huzurlu geçmeyecek galiba” başlığında bir yazı yazmıştım. Umutsuz bir yazı idi, gönüller bu tür yazılarda daralıyor, sıkılıyorlar. Ama ne yaparsak yapalım karamsar günler bir birini kovalıyor.

 

İlk madde tiyatroculara yapılan haksızlık. İlk önce belediye tiyatrolarına getirilen gelişme, sonra başbakanımızın tiyatro sanatçıları için yaptığı talihsiz yorum. Ve duyarlı tiyatro sanatçıların mesleklerini icra edeceklerine sokaklara dökülüp tiyatroyu savunmalarını izliyoruz. Tiyatro aydınlanmadır, tiyatro toplumun gelişmesini sağlayan değerdir. Bir ülkenin gelişmişliğinin parametrelerinden biri de tiyatroya giden kişi sayısının büyüklüğüdür. Okuma yazma oranının yüksekliği gibi. Gelişmiş ülkelerde devletin tiyatroyu desteklemediği bağımsız olduğu söyleniyor, keşke Türkiye’miz o düzeyde olsaydı. Ne yazık ki daha o seviyede değiliz ve tiyatromuz devlet tarafından ülkemiz gelişmişliğini tamamlayana kadar desteklenmeli. Ayrıca tiyatromuz kendisi tarafından yönetilmeli yön verilmelidir.

 

Sokaklarda sesini duyurmak için çırpınan tiyatrocularımızı saygı gösteriyor, milli bayramlarımıza yeni düzen getirme çabalarına geçelim. Stat kutlamaların başkent dışında kaldırılması, 23 Nisan’ı çocukların, 19 Mayısı gençlerin, 29 Ekimi Cumhuriyetçilerin, 30 Ağustosu askerlerin kutlaması gibi sınıflandırmalara gidilmesi neye hizmet eder düşünmeliyiz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın garip tavırlarından biri olarak bakıyoruz. Cumhuriyet coşkumuzun daha 100 yılını devirmediği bu dönemde hala neler ile uğraşıyor, hala neleri tartışıyoruz. Bu toplum bunu hak ediyor mu düşünüyoruz. Aklımıza her toplumun layık olduğu biçimde yönetildiği sözü geliyor.

 

Tiyatroculardan sonra öğretmenlerde sokaklarda, öğretmenler Sağlık Bakanlığının doktorlara sahip çıkmasını alkışlıyor neden Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlere sahip çıkmadığını sorguluyor. Ne diyelim ülkemiz garip gelişmeleri yaşıyor. Bir garip gelişme de futbolumuzda yaşanıyor. Geçen temmuz ayından beri şike tartışmaları devam ediyor, yakın da sonlanacak gibi. Ama nasıl bunun yorumunu isterseniz ileride yapalım. Bu konuda bugün bir tek şey söylemek istiyorum. Galatasaray, İstiklal caddesinde yürüyüş yapacakmış, Fenerbahçe taraftarları ise bu yürüyüşü engellemek istiyormuş. Durumun vahimliği ortada, 1 Mayıs’ın olgunluğunu kazandığımız şu günlerde Taksim yeni gerilimlere gebe gibi. İnsan üzülüyor, huzurunu arıyor.

Türkiye'nin kaderi belki de bu....

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..