Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '13

 
Kategori
Siyaset
 

Türküm, otoriteyim, itaat edeceksin!

Türküm, otoriteyim, itaat edeceksin!
 

CHP İzmir Milletvekili Birgül Güler Ayman üzerinden yürütülen “ulusalcılık” tartışmaları hız kesmeden devam ediyor. 

Ayman’ın  meclis kürsüsünden dillendirdiği o talihsiz açıklamaların ardından tüm dikkatler Salı günkü partilerin grup toplantılarına ve özellikle de CHP’nin grup toplantısına yöneldi.

Büyük bir çoğunluğun kanaati; kendisi de Kürt olan partinin genel başkanından milletvekiline bir disiplin cezası veya en azından bu hususta bir ihtar verileceği yönünde idi, aksine Kılıçdaroğlu, Ayman’ın sözlerinin kaynağı olan “ulusalcılık ve milliyetçilik” temalarına yüksek perdeden vurgu yaparak bir nevi vekiline ve sözlerine sahip çıktı.

Doğrusu bu benim için beklenmedik bir durum değildi ve daha da ötesi yaklaşık bir haftadır birçok kesim tarafından tepki ile karşılanan Birgül Güler Ayman’ın  o sözler aslında sistemin 100 yıllık manifestosunun bir nevi ifşası niteliğindeydi.

Türk olmak, bu topraklarda hep asli unsur ve hâkim güç olarak kendine vücut bulmadı mı?

Kürt olmak, Alevi olmak, Ermeni olmak bir af edilemez suç muş gibi görülmedi mi?

Okullarda, devlet dairelerinde, asker ocağında, hapishanelerde; kısacası insan yaşamının sürdüğü her yerde, yani sosyal yaşamda Kürt ve Kürt dil ve kültürü hep görmezden gelinmedi mi, Kürtçe bir aşk şarkısı dinlemenin bile insanlara hapishanenin yolunu gösterdiği yılları kim unutabilir ki?

Öyle değil mi; bu coğrafyada son 100 yılda hep yok sayılan, inkâr edilen ve en ağır şekilde asimilasyona uğratılan bir halkın hâkim otorite ile eşit sayılması nasıl kabul görebilir, nasıl mümkün olabilirdi ki?

Efendi ile köleyi bir hizada tutmak kimin haddineydi?

Sistemin beslendiği yegâne gıda değimliydi milliyetçilik ve ulusalcılık, işte o yüzden bu topraklarda yaşayan herkes Türk’tü.

Hiç dikkat ettiniz mi, Kürtler arasında “Türk, Öztürk, Türkan ve Bozkurt “ terimleri gerek soyadlarında ve gerekse yerleşim yerlerinde çok sıkça rastlanan kelimeler, bu bile aslında Kürtlere ne denli acımasızca bir asimilasyonun uygulandığının çok açık kanıtı.

Önce yerleşim yerlerinin isimleri Türkçeleştirildi, sonra hayatında bir tek kelime “Türkçe” konuşmamış insanlara “Türk ve Öztürk” soyadları kondu, doğrusu bu çok trajikomik bir durum.

Otorite, Kürtler ve Türklerin kardeşlik ve eşitliğini ancak Kürtlerin seslerini yükseltip hak arayışına girdiklerinde dile getirir ki; bunun da amacı bir nevi bu istemi frenlemek, yani bu istemi boşa düşürmektir.

Dedik ya Birgül Güler Ayman üzerinden yaygara çıkartmak ve sanki 100 yıllık cumhuriyet tarihinde böylesi ırkçı ve ulusalcı bir söylemle ilk defa karşılaşıyormuşçasına refleks göstermek insanı ancak gülünç duruma düşürür.

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..