Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '14

 
Kategori
Mizah
 

Tuzla-Cevizlibağ otobüsünü bekler gibi...

Tuzla-Cevizlibağ otobüsünü bekler gibi...
 

Merhaba Sevgili Okuyucular,

Uzuuunnnnnca bir zaman ardından sizlere yeniden merhaba demenin tarif edilemez hazzını yaşıyorum. (Tarif edilememesi benim suçum değil sevgili okuyucu, edilebilecek bişi olsa üşenmem ederim beni biliyosun)

Sizlerden ayrı kaldığım bu zaman diliminde o kadar çok şey geçti ki başımdan... Bi bilseniz var ya...

Oooo... Hem de ne???

Anlayamazsın sevgili okuyucu...

En çok da o köpürtmesi...

 

Ayrılığımızın ardından çok şey değişti. Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı hatırlarsanız...?

Heh işte, o genç büyüdü... Olgunlaştı.

Ama arkadaş hala fakir ya...

Parayı bi vuramadık be sevgili okuyucu, niye böyle oldu?  

Gerçi sıkıntı yok, belki bu süre zarfında zengin olan bi okuyucum olmuştur. O kursun cümlenin düzgün halini. Hatta patron falan olduysa, o döner koltuklardaki yanarlı dönerli hareketi de yapsın. Gocunmam ben. Valla bak. 

Ayrılığımızın ardından ilk zamanlar çok zor geçti sevgili okuyucu. Kendimi facebooktan oyun davetlerine (ya arkadaş kim gönderiyosa o davetleri göndermesin kurban oliyim), saçma sapan twitlere, ayak parmaklarımın fotoğraflarını instagramdan çekip paylaşmalara verdim...

Ama olmadı sevgili okuyucu, içimdeki boşluk bi türlü dolmadı. "Sorun sende değil bende" bile diyemeden gitmiştim biliyosun. Bir veda busesi koyamamıştım monitörüme... Her ayrılığın ardından yapıldığı gibi kendimi spora verdim, sigarayı bıraktım, hayatıma yenilikler kattım.

Saçımın rengini dahi değiştirmeyi düşündüm inanır mısın? Kuaförümün "Abi önce saç ektirmek lazım sanki..." cümlesiyle vazgeçtim.

Sonra seni başka bir yazarın blogunu okurken gördüm. İçim cız etti.

Hani otobüs durağında eski kız arkadaşını başka biriyle gören gencin gözlerinden süzülen yaşlar, yağan yağmur damlalarına karışır. Hani mağrur ama gururundan taviz vermeyen genç,  asil bir duruşla üzüntüsünü dışarıya asla yansıtmaz da, çiçeği burnunda aşıklarla aynı otobüs durağında bekler ya Tuzla-Cevizlibağ otobüsünü...

Bildin mi?

Heh işte, bende tam olarak öyle olmadı.

Ama yine de üzüldüm yani.

Neyse, demek istediğim, ben sana başkalarının bloglarını okuma demiyorum sevgili okuyucu. Hobi olarak yine oku...

Ama sana bişi diyim mi...?

Aramazda kalsın...

Mübal is Back in Town  diyollaaaaaaa...

 

Sevgiler&Saygılar...

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 15
: 420
Kayıt tarihi
: 07.06.10
 
 

Sürekli farklı şeyler yapmak, Farklı alanlarda farklı başarılar kazanmaktı amacım... Farklı olmak..