Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

TV programları

TV programları
 

Sayın medya patronları, sayın kitlesel yayım araçlarının en etkilisinin patronları ; lütfen reyting kaygısı yerine toplumsal sağlığımızı ve insan psikolojisini düşünerek yayın akışınıza yön veriniz!

Derseniz ki bu ne diyor diye, işte sebebi: Akşam televizyonu açtığımda Ulusal kanalların hemen hemen hepsinde, silahın bol bol kullanıldığı, bir kısmında terörün, bir kısmında da mafyanın işlendiği dizile ile karşılaştım. Kan, ölüm, nefret, intikam, pusu .....

İnsanımız bıktı yıllarca, ölmekten ve öldürmekten. Zaten yıllardır savaşıyoruz onunla bununla. Zaten Bu ülke kuruldu kurulalı kan ve göz yaşı hiç bitmedi. Zaten yürekler sürekli yanıyor ve zaten bu olumsuz anlamda herkesin psikolojisini bozdu ve bozmayada devam ediyor. Böyle giderse tüm toplum paranoyaklaşacak ve herkes birbirinden nefret edecek .

Günlük hayatta karşılaşılan şiddetin ve ekrana yansıyan sanal şiddetin toplumsal psikolojiyi nasıl etkilediğini uzun uzun anlatmayacağım. Ancak sürekli şiddet ile yoğrulan gerek içerde gerek dışarda şiddete mağruz kalan Amerikan toplumundaki sıkıntıları; okul baskınlarını, intiharları, küçük yaştaki silah kullanımındaki artışları , tecavüzleri, soygunları, ırk ayrımına bağlı işkenceleri ve aklıma gelmeyen tüm suçları araştırdığımızda kişisel gelişim sırasındaki bilincin, şiddet ile yoğrulmasının etkisinin büyük olduğu tartışılmazdır.

Eskileri hatırlayanlar bilirler; ev yaşantısı ile ilgili diziler vardı, tatlı sempatik hayatlar ile ilgili diziler vardı. Belgeseller ve yarışma programları vardı. Çizgi filmlerin çoğu şiddet ögeli değildi. Köle İzaura yada Kunta Kinte yi hatırlarsanız şiddet vardı ama zaten "vay zalimler" diyerek eleştirel gözle bakarak izlerdik .

Ardından yavaş yavaş dizilerimize silah girmeye başladı. Ağalar, beyler derken eli silahlı insanları görür olduk. Birbirlerini öldürüp töreyi korudular. Ardından mafya hakim oldu izleme kültürümüze. Her bölüm 50-60 kişi öldürüp rajon kestiler. Komedi dizilerinde bile silah kullanır olduk. Bu kadar mı hayatımıza girsin istiyoruz bu silahı ? Tabi silah bir simge, asıl problem onun temsil ettiği şiddet. Çünkü bilinç altı denilen şey onu benimsemeye, özümsemeye çoktan başladı bile. Siz farkına varsanız da varmasanız da.

Ardından bir haber: Bir öğrenci şaka olsun diye kuru sıkı tabancayı kız arkadaşının başına dayayıp ateş ediyor ve koma yada ölüm. Bu minik bir örnek. Sokaklarda bıçak taşımayan sokak çocuğu yok. Tinerciler yüzünden ölen saldırıya uğrayan binlerce insan var. Sokakta taciz, tecavüz vurdum duymaz bir sürü insan. Evde kocasından dayak yiyen onbinlerce kadın. İş yerinde psikolojik baskı, sözle saldırı ne ararsanız var.

Şiddetin topluma yansıması çok ama çok farklı boyutlarda olabilir. Şu anda bunu sıkıntısını yaşamaya başladık diye düşünüyorum. Ben kendi adıma akşamları televizyon seyretmemeye çalışıyorum. İllaki açıyorsam şiddet içermeyen programlar arıyorum. Çocuğumun sağlıklı bir gelişim içerisinde olmasını istiyorum. Yeni nesil sağlıklı olmalı ki geleceğimiz garanti altında olsun. Ancak şiddet ağırlıklı görsel eğitim ile büyüyen çocuklar sadece kan ve göz yaşına sebeb olurlar bunuda unutmamalıyız!

 
Toplam blog
: 54
: 742
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

Ev hanımıyım. Gıda mühendisiyim. Ancak şu anda çalışmıyorum. Evim işim olmuş durumda. Amatör olarak ..