Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '10

 
Kategori
Futbol
 

Üç sürünenler…

Üç sürünenler…
 

Türkiye’de bildiğimiz önemli bir söylemdir. Üç büyükler. Belki mali yapıları, belki taraftar yoğunluğu ara sıra da olsa oynadıkları güzel futbol, onları “üç büyükler” yapmıştır. Ancak günümüzde ara sıra güzel futbol oynamak yetmiyor. Eh yayın gelirleri, Anadolu kulüplerine çok parlak etiketi olmayan, ama üç büyüklerin aldığı yıldız oyuncular kalitesinde oyuncu transfer edebilme şansı verince, üç büyüklerin tek avantajları, hakem hatalarının her ne hikmetse daha çok üç büyüklere yaramasından başka bir avantajı kalmadı üç büyüklerin. Bu avantajlarda her sene daha belirgin bir şekilde azalıyor. Üstelik bazı konularda üç büyüklerin cezalandırıldığı bile düşünülebilir. Örneğin, son yıllarda Fenerbahçe’ye penaltı atışı verilmemesi gibi.

Durum böyle olunca da kâğıttan kale gibi olan üç büyüklerin yıkılmaları hiçte şaşırtıcı değil. Aslında dördüncü büyük olarak tanınan Trabzonspor’un durumu da durumu çok farklı değil. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın yaşadıklarını onlarda yaşıyor. Bursaspor, Kayserispor gibi Anadolumuzun güzide kulüplerine daha büyük demek için çok erken.

Neden üç büyüklerin durumu böyle diye düşünür ve Avrupa’daki rakipleri ile kıyaslarsak en büyük eksiğin istikrar ve kararlılık olduğunu göreceğiz. Örneğin Galatasaray’ın son üç sezonunda Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ergün Penbe, Mondragon, Fevzi Elmas, Hasan Kabze, Necati Ateş, Nonda, Barusso, Ferdi Elmas, Ümit Karan, Tomas, İliç, İnamoto, Cihan Haspolatlı, Orhan Ak, Tolga Seyhan, Okan Buruk, Bouzid, Serkan Çalık, Hakan Balta, Servet Çetin, Barış Özbek, Song, Orkun Uşak, Carrusca, Lincoln, Linderoth, Emre Güngör, Alparslan Erdem, Semih Kaya, Fırat Kocaoğlu, Ferhat Öztorun, Özgürcan Özcan, Baros, Kewell, Fernando Meira, Yaser Yıldız, Serkan Kurtuluş, Mehmet Güven, Murat Akça, Elano, Keita, Jo, Dos Santos, De Sanctis, Volkan Yaman, Caner Erkin, Mustafa Sarp, Leo Franco, Ufuk Ceylan, Neill, Keita, Leo Franco, Emre Güngör, Emre Aşık, Uğur Uçar, Jo, Dos Santos, Serdar Eyilik, Gökhan Zan, Çağlar Birinci, Serdar Özkan, Mehmet Batdal, Musa Çağıran, Ali Turan, Pino, Misimoviç, Cana, Insua... Bu listede toplam 68 oyuncu var ve ismini unuttuklarım da olabilir.

Erik Gerets, Karl-Heinz Feldkamp, Cevat Güler, Michael Skibbe, Bülent Korkmaz, Frank Rijkaard-Johan Neeskens ve Gheorghe Hagi... Bunlar gelen giden oyuncu ve çalıştırıcılar. Bu da gösteriyor ki her dönem hatta ara transferde bile oyuncu, hoca alıp yollamak çok da yararlı bir şey değil. Bu tespit tabii ki Beşiktaş ve Galatasaray içinde geçerli.

O zaman yapılacak olanlar başka şeylerdir. Yaramaz politikacılar ın halka tutamıyacağı sözleri vermesi gibi, yöneticiler taraftara tutamıyacağı sözler vermeyecekler. Verdikleri sözü yerine getiremediklerinde istifa edip yeni geleceklere yol açacaklar. Tıpkı bazı politikacıların ülkeyi ve halkını malı olarak görmeleri gibi kulüp personelini hatta taraftarı malları gibi görmekten vaz geçecekler.

Sporun ana teması olan genç yetenekleri alt yapılarında yetiştirip yetiştiremeyenlere verecekler. Büyüklüklerini böyle ortaya koyacaklar. Yoksa kırkda bir gelen tesadüfî başarılarla çakı bulmuş çocuklar gibi sevinmeye devam ederiz.

İzmir, 2010-11-19

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..